Cemil ERTEM
Bugün Almanya, Merkel’le ve ABD Hazine Bakanı Geithner ile başlayalım; tabii ki sözü Türkiye’ye, seçim sürecine getireceğiz. Burada iki güzel haber var. Birincisi; Merkel, genel başkanlığını yaptığı Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) düzenlediği bir toplantıda Avrupa’da borçlu olan ülkelerin daha fazla çalışması gerektiğini söylemiş aynen şöyle: “Birisi çok fazla, diğeri ise daha az tatil yaparken ortak bir para birimine sahip olamayız. “Yani Hristiyan Demokrat Birlik Partisi genel başkanı az çalışan Hristiyan kardeşlerinden hoşlanmıyor ve onları, ilk önce para birliğinden (euro) sonra da AB’den atmayı düşünüyor. Bu anlayışın siyasi ve ekonomik sonuçlarına geleceğiz ama ondan önce, ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner’e dönelim. Geithner, Cumhuriyetçilerin ABD’nin 14,3 trilyon dolar olan borçlanma tavanının yükseltilmesine onay vermemesi halinde, ülkenin tarihinde ilk kez borcunu ödeyememe durumuyla karşı karşıya kalacağını söyledi.
Şu an ülkesinde cezaevinde olan IMF Başkanı Kahn’ın kulakları çınlasın... Kahn, cezaevine düşmeden az önce, başında olduğu IMF, “ABD dönemi bitti” demişti. Aslında bunun anlamı, Geithner’in söylediği ile aynıydı. Yani ABD artık hem elektronik olarak hem de matbaada dolar çoğaltarak (burada ‘para basma’ deyimini kullanmıyorum çünkü gerçekte ABD ‘para basmıyor’ dolar çoğaltıyor ki bunun çarpan etkisi muazzam) sistemi sürdüremez bu bitti; dolayısıyla ABD’nin hegemonyası bitti.
Ancak Geithner şaşırtıcı ‘şeyler’ söyleyerek şöyle devam ediyor: “Biz (ABD) borç ödeyeme durumundan kaçınmak için, bir dizi muhasebe manevrası uygulamaya başladık. Ancak Ağustos başında bu manevralar da bitecek. “Geithner, işte tam burada, nasıl Merkel, diğer Hristiyan kardeşlerini az çalışırlarsa birlikten atmakla tehdit ediyorsa, Kongre’yi, borçlanma tavanını yükseltin yoksa batarız diye tehdit ediyor. Batı dünyası gerçekten acıklı bir durum. Peki, hem AB’nin hem de ABD’nin buradan çıkışı var mı; tabii ki var, çünkü çıkışları olmazsa kapitalizm çöker. Ancak, çıkış, Merkel gibilerin umduğu gibi olmayacak. Merkel’in, Sarkozy’in ve tabii başta neoconlar olmak üzere ABD’nin Cumhuriyetçi kanadının çıkışı yeniden ‘eskiye’ dönmek. Yani, AB’yi merkez Avrupa’dan ibaret bir Hristiyan birliği haline getirmek ve ulus-devletlerin sürtüşmesine ve giderek savaşına dayanarak, askeri-sanayi kompleksi yeniden öne çıkartıp, yoğun emek sömürüsü (Merkel çok çalışın derken bu verimliliği kastediyor) ile örülü bir cehennem. Şimdi aynı cehennem, tabii ki askeri-sanayi kompleksin ve zehirli finans sisteminin temsilcisi olan neoconların ve Cumhuriyetçilerin de hedefi. Ama onların cehenneminin içinde İsrail’de Netanyahu hükümeti, Latin Amerika’da faşist-paramiliter güçler, Ortadoğu ve Mağrip’te yeniden Baas devamcısı askeri diktatörlükler ve Türkiye’de de cuntacı güçler ve bunların ‘sivil’ temsilcileri var.
Merkel’in Almanya’sı Yunanistan’ı Neoconlar Türkiye’yi yutmak istiyor
Şimdi bakın Almanya’da Merkel’in partisinin adı Hristiyan Demokrat Birlik, bu adı Hristiyan ile başlayan Avrupa sağ partilerindeki Hristiyan vurgusunun artık sembolik olduğunu, geçmişte kaldığını söyleyebilirsiniz ama şunu bilelim; Merkel gibiler, bu krizden tek çıkışın merkez bir Hristiyan-zenginler birliği olduğunu sanıyor ve bunu savunuyor. Ancak bu savununun teknik olarak pek olur tarafı da yok. Örneğin Yunanistan gibi bir ülkenin euro birliğinden çıkması, Lizbon anlaşmasına göre, hukuki olarak en az üç yıllık bir süreci içeriyor. Ancak hukuku bir kenara koyun işin finansal ve ekonomik boyutu çok daha zor. Küresel rezerv bir para yerine yerel zayıf paranın kabul edilmesinin, fon akımlarında sorun yaratmağını varsaysak bile borç stoklarında, hem kamu hem de özel taraf için, büyük sorun doğuracak ve daha büyük bir krize yol açarak, belki de Yunanistan’ın, Merkez Avrupa tarafından siyasi ilhakını getirecektir. İşte Merkel’in Yunanistan için düşündüğü bu ‘siyasi ilhak’-yutma- nihai hedefini, neoconlar ve İsrail lobisi destekli askeri-sanayi kompleks Türkiye için düşünüyor.
Brzezinski, ‘İkinci Şans’ kitabında bunu Asya’nın Balkanlaştırılması olarak anlatır.. Peki, bu yeni ‘böl-yönet’ ve faşist ulus-devletler dünyası için bu küresel güçlerin Türkiye’deki temsilcileri kimler; bu sorunun yanıtı açık değil mi, bugün kimler, geçmişte Türkiye’de iç savaş çıkarmak isteyen Ergenekon sanıklarını aday yaptı; kimler, bugün Doğu’dan başlayan bir iç savaş çıkarmak istiyor... Türkiye bu seçimde bu güçleri değil, aynı zamanda İsrail ve neocon terörünü de yenecek.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018