Cemil ERTEM
Dün Yeni Şafak Gazetesi’nde İbrahim Karagül, ‘sanki gizli bir el, Türkiye’nin ulaştığı her yeri karıştırıyor’ diyordu. Son Somali saldırısı artık bu elin gizliliğini falan da ortadan kaldırdı bence. Bu günlerde yaşadıklarımız ve bu yaşananlara bağlı olarak önümüzdeki günlerde de yaşayacaklarımız, hiç şüphesiz yeni bir dönemin başlangıcı. Başlangıçtan da gördüğünüz gibi, oldukça zor geçecek bir sürece adım attık. Zaten ekonomi, bu kapışmanın derinliğini ve şiddetini bize anlatıyor. Önümüzde bir dünya savaşı ya da ona yaklaşacak büyük bir bölge savaşı yok ama buna yakın, bildiğimiz klasik savaş yöntemlerini de aşan, büyük bir çatışma ve dönüşüm var.
Smith’in şu ‘gizli eli’
Karagül’ün vurguladığı ‘gizli ele’ yeniden dönelim, çünkü ‘gizli el’ deyince biliyorsunuz ekonomide Adam Smith’in piyasayı ‘düzenleyen’ gizli eli anlaşılır. Bu gizli el iradi olmayan, toplumun ekonomik dinamiklerine göre hareket eden doğal bir durumu anlatır ve kesinlikle komplocu değildir. Smith’in ‘gizli eli,’ sistemin verili koşullarında ülkelerin (ulusların) üretici birimlerinin işbölümünün -uzmanlaşmasının- sonucudur. Yani herkesin yaptığı iş, ne üreteceği, nasıl hangi teknikle üreteceği bellidir. Herkesin sınırları, pazar alanı da bellidir. Öte yandan ülkelerin (ulusların) zenginliği de, bu işbölümünün ve uzmanlaşmanın ulus dışındaki pazarlardaki etkinliği ile paraleldir. Yani uzmanlaşma ne kadar yetkin ve bu yetkinliğin ulaştığı pazarlar ne denli büyük olursa ulusun zenginliği o denli artar. Buradaki uzmanlaşma (teknoloji üretimi ve rantı) ve pazar etkinliği- büyüklüğünü ise ‘piyasanın’ gizli eli (şöyle) belirler: Uzmanlaşma, sermaye yoğunluğu ve sonra da ihraç edilebilir sermaye demektir. İşte bu zenginliktir. Uzmanlaşma ve buna bağlı teknoloji rantı, şimdiye değin hep Batı’da oldu. Bu Batı’da olunca teknoloji, silah olarak burada güce dönüştü ve bu da Smith’in zenginlik modelindeki ikinci önemli unsuru, yani pazar büyüklüğünü ve etkinliğini Batı’ya hediye etti.
Bu durum, hiç şüphesiz tarihi bir dengeydi. Bu dengenin bozulmaya yüz tuttuğu anlarda Smith’in görünmez eli, hızla bir savaş makinesine dönüştü ve tabii oldukça da görünür oldu. İşte bu ‘gizli elin’ görünmez olduğu tarihsel dönemler -ki bunlar çok azdır- sistemin göreli barış ve refah dönemleriyken, ‘görünmez’ elin görünür olup, Batı lehine kurulan dengeyi yeniden ‘düzenlediği’ ya da ‘uzmanlaşma’ sonucu sınırlarını aşanları hizaya çektiği dönemler de savaş ve çatışma dönemleri oldu. Bu sonuncular aynı zamanda, şimdiki gibi geçiş dönemleridir.
Nerden çıktın sen?!!
Ancak tam da şimdi bütün bu hikâyeyi bozacak çok yeni bir durum var. Çarpıcı bir örnektir; Güney Kore, 1997’de Asya krizi sonrası, çok farklı alanlarda büyümüş ve hantallaşmış, etkin olmayan büyük işletmeleri, küresel rekabet edecekleri alanlarda uzmanlaşmaya zorladı. Otomotiv, bilgi işlem gibi ana sektörler güçlü olanlara teslim edildi. Küçükler için ise uzman oldukları alanlarda girişim sermayesi desteği sağlandı. İlk defa Smith’in görünmez elini taklit eden bir Doğu ülkesi ortaya çıkmıştı. Batı’nın 150 yılda kan ve savaşla inşa ettiği ‘görünmez’ el modelini G. Kore on yılda inşa etti. Çünkü önüne gelen tarihi fırsatı kullandı. Çin’de şimdilerde yavaşlıyor gibi yapıyor ama yaptığı yeni bir ‘new-deal’; yani ABD’nin, 1935’ten sonra yaptığı gibi, yeni bir kalkınma yoluna geçmek. Ben Smith’in görünmez elini taklit eden, G. Kore ve Çin’i Batı’nın artık elinden kaçırdığını ve -üstelik- bunu yeni farkettiğini düşünüyorum. G.Kore’nin doksanlı yıllarda yaptığı geçişi şimdilerde yapmak daha kolay... Çünkü teknoloji şimdilerde daha fazla olarak dünyanın her yerinde ve Batı tarafından denetlenemiyor...
İşte bundan dolayıdır ki, Karagül’ün tespiti bir komlo teorisinin ilk cümlesi değildir ve çok doğrudur. Çünkü -Batı’ya göre- Türkiye’ye bir G.Kore olmamalıdır. Türkiye’nin G.Kore olması yalnız Türkiye’nin değişmesi değildir, Avrupa’nın, bu haliyle, bitmesi ve Ortadoğu-Afrika’nın ekonomik sınırlarının yeniden belirlenmesi demektir. Şu anda değişmekte olan enerji oyununda Batı’nın seyirci kalmasını da buna ekleyin..
Türkiye’ye ‘new-deal’ gerekli
Bakın ABD, Keynes’in yazdıklarını ilk uygulayan ülke olmuştur. Roosvelt’in Keynesyen ekonomi politikaları, 1935’ten itibaren, daha önce hazırlığı yapılan ve çıkarılan yeni yasalar ve kurumlar sayesinde uygulandı. Örneğin, finansal sistemi ve bankacılık sistemini düzenleyen genel planlama yasaları ve buna bağlı düzenleyici kurumlar oluşturulurken, rekabeti sağlayacak, emek piyasalarını düzenleyecek ve işsizliği önleyecek denetleyeci yasa ve kurumlar inşa edildi. Aslıında burada paradoksal bir durum vardı. Bir yandan devlet ekonomiyi düzenleyip istihdam yaratıyor öte yandan tekellerle mücadele ederek rekabetin önünü açıyordu. Dolayısıyla Keynes’in o dönem için yazdıklarına da, Başkan Roosevelt’in new-deal politikalarına da yalnız devletçi politikalar diyemeyiz. Bunlar, çok yönlü krizden çıkış ve yenilenme politikaları olarak tarihe geçti. Batı artık yeni bir new-deal yapamaz; çünkü bunu yapamayacak kadar küreselleşti ve çürüdü. Ancak başta Türkiye olmak üzere, gelişmekte olan ülkeler bunu yapabilir. Bu açıdan Türkiye’ye yeni düzenleyeci ve denetleyeci kurumlar, daha fazla tekellerle mücadele, etkin bir piyasa reformu ve uzmanlaşmayı sağlayacak bütünlüklü bir Bilgi Toplumuna Geçiş Programı gerekiyor...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018