Cemil ERTEM
Önümüzdeki hafta ekonomide ve siyasette önemli gelişmeler olacak. Amerikan Merkez Bankası’nın, (FED) artık gına getiren, ‘genişleme’ meselesi, yapacağı toplantıda yine ele alınacak. Sürecin belirsiz bırakılması da bir politika çizgisi... Zaten bu belirsizliğin oluşturduğu kaos, tercih edilen bir durum ve bu durumun (kaosun) başından beri bir gelişmiş ülkeler krizi olan süreci, gelişmekte olan ülkelere yıkma çabası olduğunu biliyoruz, anlatıyoruz.
Küresel ekonomideki bu sürecin, Ortadoğu’da olup bitenlerden ayrı olduğunu düşünemeyiz tabii. Bütün bunları her fırsatta yazıyoruz ve bu yazdıklarımız, çoğu zaman, makro gelişmeler olarak bizim çok önemli bazı mikro haber ve ayrıntıları görmemizi de kolaylaştırıyor. Bazen küçük bir ayrıntı, başımızdan geçen bütün kötülüklerin bir hulasası olabiliyor. Tam böyle bir habere bu haftanın son iş günü rastladım.
Eskide kalan talihsiz bir konuşma
Biliyorsunuz, 1 Eylül itibariyle balık sezonu açıldı ve bu sektör yeni bir döneme, adet olduğu üzere, ‘rastgele’ diyerek başladı. Sektörün ekonomik olarak örgütlü olduğu en önemli ‘sivil’ toplum yapılarından birisi de Deniz Ticaret Odası (DTO). DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, Odanın, ‘Balıkçılık’ Meslek Komitesi Başkanı Murat Kul’a şu tavsiyede bulunmuş; ‘Öyle 1-2 TL’ye balık olmaz, fiyatlar düşmesin, gerekirse balık tutmayın, soğuk hava depolarında bekletin, piyasaya sürmeyin, balık fiyatının düşmesinin önüne geçmemiz lazım.’ DTO Başkanı bunları balıkçının çıkarını savunduğunu iddia ederek söylüyor; mantığı ise bildiğimiz karaborsa işleyişine dayanıyor.
Şimdi sizi, üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde balık tüketiminin, düşük olduğunu anlatan bunu, denize kıyısı bile olmayan ülkelerle karşılaştıran rakamlara boğmayacağım. Burada ne denli ‘acınası’ bir durumda olduğumuzu internette küçük çaplı bir tarama yapan herkes görebilir. Balık, yalnız tezgahta satılacak bir ürün değildir, bir endüstridir. Turizm sektöründen sağlık sektörüne kadar birçok sektöre girdi olan bir üründür. DTO’nun balıkçılığı, bir ihracat endüstirisi olarak görüp görmediğini ve bu endüstrinin finansmanı, endüstrinin kümelenme ve rekabeti için hangi projeleri geliştirdiğini pek bilmiyoruz.
İki tavsiye...
Ancak sektörün karaborsacılıkla değil ama bu gibi projelerle ayağa kalkacağını tabii ki koskoca DTO biliyordur ve bizi bunlarla ilgili bilgilendirir. Benim sayın Kalkavan’a iki önemli tavsiyem olacak, birincisi dünyada endüstriyel balıkçılığı başaran ülkelere bir baksın. Buralarda bu sektör, piyasa dışı örgütlü karaborsacılıkla mı gelişti yoksa çok farklı kümelenme ve finansman modelleri geliştirerek, rakabet ederek, daha çok ürünü elde etmeyi amaçlayıp, denizin temizliğini ve balık türlerinin devamını da gözetip, endüstriyel balıkçılığa geçerek mi gelişti?
İkinci tavsiyem; bu söylediğinin Rekabet Kanunu açısından bir suç sayılıp sayılmadığını, DTO’yu örgütlü bir karaborsacılığa teşvik edip etmediğini danışmanlara sorup bir araştırsın... Sanıyorum Rekabet Kurumu, bu sözlerle ilgili olarak araştırmaya başlamıştır.
Ülkemizde, hiç şüphesiz ki, balıkçılık sektörü, Norveç ve Japonya’daki gibi ihracatçı çok önemli bir endüstri olacaktır. Ama bu anlayışla değil. Bu anlayış, ‘eski’ Türkiye’de kaldı.
Piyasa ve demokrasi...
Türkiye’de askeri vesayet dönemleri, demokrasinin olmadığı dönemler, aynı zamanda piyasa mekanizmasınıın hiç çalışmadığı, piyasaya girişlerin serbest olmadığı, her sektörde tekellerin piyasayı denetleyip çalıştırmadığı, meslek örgütlerinin de bu tekellere bağlı yapılar olduğu dönemlerdi. Otomobilden yağa, akaryakıta kadar her üründe ikinci bir kara piyasanın oluşturulduğu, stokçuluktan, yağmacılıktan bir azınlığın ve tekellerin vergilendirilmemiş, haksız milyarlar kazandığı, hukuki olarak tam da ‘sebepsiz zenginleşmenin’ geçerli olduğu dönemdi bu dönem. Bu dönemde, Türkiye’de sermaye rekabet etmedi, dışa açılmadı çünkü karaborsa ve yağma ile zaten vurgunu vuruyordu. Böyle bir ekonomiyi yönetenlerin, hiç hoşlanmadığı iki kelime vardı; piyasa ve demokrasi... Piyasa dendiği zaman vurguncu ekonomi anlaşılsın diye çok uğraşıldı ve bu amaç hasıl oldu. Demokrasi dendiği zaman da ‘anarşi’ anlaşılsın diye uğraşıldı ve bu amaç da hasıl oldu.
Hükümet, bu yılın ilk çeyreğinde, başta enerji piyasasında olmak üzere, çok önemli anti-tekel düzenlemeleri kanunlaştırdı. Şu günlerde başımıza gelen ve darbe çağrısı yaparak ‘eski’ Türkiye’yi isteyen kalkışmaların nedeninin ben biraz da bu anti-tekel düzenlemeler olduğunu düşünüyorum açıkçası.
Önümüzdeki hafta gündeme gelecek yeni demokrasi paketi olmak üzere, Türkiye’nin, yeni Anayasa dahil tüm demokratikleşme çabalarını, piyasanın düzenli ve rekabetçi esaslarda çalışmasını sağlayan çabalardan ayırmak imkansız. Bunlar, birbirlerini tamamlar. Çünkü tüketiciyi koruyan ve kamu çıkarı ekonomisini öne çıkaran bu piyasa dostu düzenlemeler, siyasi olarak da demokrasinin ayrılmaz parçası, olmazsa olmazıdır.
Rekabet ve kamu çıkarı
Bugün Rekabet Kurumu’nun ne denli önemli bir kurum olduğunu, Rekabet Kanunu’nun da en az Medeni Kanun kadar hayatımızın içinde olması ve doğru, etkin uygulanması gereken bir kanun olduğunu da en çok bugünlerde anlıyoruz. Türkiye, Rekabet Kanunu’nu ancak 1994 yılında çıkarmış, üstelik Rekabet Kanunu çıktıktan ancak üç yıl sonra Rekabet Kurumu’nu kurabilmiş. Ama bu kurumun etkin işlemesini ise ancak şimdilerde sağlıyoruz. Niye; çünkü Türkiye’de piyasa mekanizmasının doğru dürüst işlemesini isteyen, tüketicinin hakları ile kendi kârlılığını ilişkilendiren, insana değer vererek, doğayı koruyarak, arkadan dolanmadan, çalmadan-çırpmadan iş, üretim yapacak bir sanayiciyi yakın zamana kadar ortaya çıkaramadık da ondan... İyi şeyler oluyor, olacak da, bu iyi şeyler kötü olanları da, DTO’daki bu talihsiz konuşma gibi, hemen görmemizi sağlıyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018