Cemil ERTEM
Yeni hükümette ekonomi yönetiminin izleyeceği yol, Avrupa’dan başlamak üzere, Ortadoğu, Ön Asya ve Kuzey Afrika’yı da belirleyecek önemde. Aslında ekonomiden başlayacak bu ‘yeni yola’ Türkiye seçimlerden önce girmişti. Bundan dolayı da Başbakan Erdoğan, ekonomi yönetime dokunmadı hatta burayı yeniden dizayn ederek güçlendirdi. Örneğin Ekonomi Bakanlığı’nın oluşturulması, dış ticaretin burada olması, ayrıca Kalkınma Bakanlığı’nın eklenmesi ve Sanayi Bakanlığı’nın adının bilim ve teknoloji ile ‘donatılması’ bize ekonomide yeni bir dönemi anlattığı gibi, hem Hükümet Programı’ndaki ekonomi vurgusunun içeriğini anlatıyor hem de Orta Vadeli Program hakkında önemli ipuçları veriyor.
Türkiye’nin bundan sonraki sürecinde, ekonomi ve bu ekonominin oluşturacağı yeni sınıfsal dinamikler, şimdiye kadar olduğundan daha fazla, belirleyici olacak. Seçimlerden hemen önce Sanayi Bakanlığı, ‘Sanayi Strateji Belgesini’ açıkladı. Bu belge, aslında bu yeni dönemde tamamlanacak bir adım... Nitekim seçimlerden hemen sonra bu belgedeki hedefleri operasyonel olarak destekleyecek ve yeni bir teşvik politikasının, öncü sektörlerin işaretini veren ‘Girdi Tedarik Strateji Belgesi’ Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından açıklandı. Bu iki çalışmayı üstüste koyarsanız Hükümet Programı’nda, sanayinin, ihracatın yeni yolunu bulabilirsiniz.’Yeni Hükümet Programı’nın bu iki belgeden çok şey alacağını düşüyorum. Hükümet, teknolojiyi yalnız uygulayan ve ithal eden değil, teknolojiyi oluşturan, yenileyen ve ihraç eden bir sanayileşme politikasını hayata geçirmeyi başarırsa, şu an sistemin bütün kurumlarında görülen değişimi, sanıldığından daha az sancılı yaşarız. Yeni Hükümet Programı, öyle sanıyorum ki, Türkiye’nin içinde bulunduğu bu tarihi fırsatı, değerlendiren başlıklardan oluşacaktır.
Şu sıralar hayatın her alanında olan ve birçok kesimde travma etkisi yaratan değişimlerin sosyal ve psikolojik sonuçlarını, bu toplum ancak istikrarlı ve adil bir büyüme temposuyla karşılayabilir. Aksi olursa, yani Türkiye, tarihin önüne koyduğu bu müthiş ekonomik fırsatı değerlendiremezse, inanın kendisini yeni bir uçurumun eşiğinde bulur.
Nerede dolaştığını bilmeyenler kulübü
Dünya Bankası’nın 2011 Küresel Kalkınma Raporu, gelecekte çok kutuplu, birçok yönüyle daha fazla fırsatı barındıran, yeni bir küresel ekonomi bekliyor.
Dünya Bankası da kabul ediyor ki, dünya, çok büyük bir dönüşümün içinde ve bu dönüşüm, Türkiye gibi ‘gelişmekte olan ülkeler’ lehine dinamikler üretiyor. Rapor, Türkiye, Hindistan, Brezilya ve Çin gibi ülkelerin, 2050 yılına değin, 15-59 yaş arasındaki nüfusunun üretime katılımının ve üretimden aldıkları payın giderek artacağını ortaya koyuyor. Ayrıca Türkiye’nin milli gelirinin, bizim sandığımız gibi, 2025’te 1-2 trilyon dolar değil, 3.3 trilyon dolar olacağı tahmin ediliyor.
Bu durum, grafikte gördüğünüz gibi, bu ülkelerde, giderek güçlenen bir orta sınıf yaratıyor. İkinci savaş sonrası, ‘Amerikan rüyası’ hikayesinin sosyolojik altyapısı olarak, ABD’de oluşturulmaya çalışılan bu orta sınıf, görüyoruz ki, Türkiye’de, ciddi bir sosyolojik olgu olmuş.
Şimdi bakın yukarıdaki iki grafiği okumadan, buradaki dinamiği ve gerçeği görmeden bu topraklarda, bırakın siyaset yapmayı, nerede dolaştığınızı bile anlayamazsınız. Bunun için de başınız ciddi belaya girer. İşte Fenerbahçe olayı buna örnektir. Asırlık bir camiayı bu duruma düşürenler, nerede dolaştığını bilmeyen, Türkiye’yi hâlâ doksanlı yılların başındaki Türkiye zanneden şaşkınlardan başka ne olabilir. Giderek sosyal-homojen bir yapı olarak ortaya çıkan bu orta sınıfın bir diğer özelliği ise teknolojiyi en üst düzeyde kesintisiz kullanması ve eğitim düzeyini bu sayede sürekli yukarı çekmesidir. Mesela, çoğunlukla orta sınıf üyesi olan, Fenerbahçe taraftarları bu çetenin bu ‘işleri’yaptığından emin ve bunlara hiçbir destek vermiyor.
İşte o ‘25 milyon gözü kapalı’ taraftar efsanesi de aynen bu nedenle çöktü.
Fenerbahçe olayının siyasi tarafı şüphesiz CHP ve onu utangaçça takip eden, sözüm ona, ‘sol’ muhalefettir. Yukarıda sözünü ettiğimiz yeni orta sınıfın ve Türkiye’yi de içine alan küresel değişim dinamiklerinin, bu ligden düşmüş muhalefet yerine yeni bir siyasi oluşumu ortaya çıkarması da kaçınılmazdır.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları







































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018