Cemil ERTEM
Yüce Divan’a yaslanıp ilkönce siyasi kriz sonra da bu siyasi krizi ekonomiye taşıyarak kronik bir ekonomik kriz oluşturma hayalleri de suya düştü.
Dikkat ediyor musuz; son iki yıldır Türkiye’yi yeniden vesayetçi bir teknokrat hükümete mahkum etmek isteyenlerin tüm planları deşifre oluyor ve amacına ulaşamıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar her seferinde duvara çarpıyorlar.
Oysa eskisinden daha güçlüler; eskiden “uyuttukları” kurumları, medyayı ve buralardaki unsurları da şimdi açıktan devreye soktular. Buna rağmen bu “başarısızlığın” temel nedeni, halkın iradesinin siyasallaşmasıdır.
Bu siyasallaşma, kesinlikle eskiye dönmeme bilincini yaygınlaştıran güçlü bir orta sınıfa dayanıyor. Bu sınıfın siyasal bilinci ve farkındalığı, bütün vesayet döneminde Türkiye’yi yönlendiren oligarşinin toplam aklının çok ama çok üstünde. İşte bundan dolayı durmadan duvardan duvara çarpıyorlar.
Devlet artık kimin elinde?
TÜSİAD, hâlâ kendisini hakim sermaye gücünün örgütü -dolayısıyla- Türkiye’nin sahibi olarak görüyor ve siyaseti, -bütün darbe ve vesayet dönemlerinde olduğu gibi- istediği zaman muhatap alacağı istediği zaman muhatap almayacağı bir kurum zannediyor.
Bundan dolayı sürekli gaf yapıyorlar ve yaptıkları her gaf onları deşifre ettiği gibi, itibarsızlaştırıyor ve karanlık tarihlerini bize hatırlatıyor. Yargıyı ve ellerindeki medyayı kullanarak iktidarı değiştireceğini sanan cemaat benzeri parelel yapıların da durumu farklı değil aslında…
Devletin, siyasi olarak gücünün farkında olan ve Türkiye’yi yeniden ayağa kaldıracak, aşağıdan gelen yeni bir orta sınıfın eline geçtiğinin farkında değiller. Aslında bu orta sınıf, ağırlıkla yoksulların son on yılda yoksulluk sınırını aşarak oluşturduğu kozmopolit ama oldukça bilinçli-ne istediğini bilen- bir sosyal olgu ve dinamiktir.
Samaras, TÜSİAD, Merkel ve SYRIZA
Bu gerçek, belki de, içinde bulunduğumuz yüzyılın en çarpıcı ve “kurucu” dinamiklerinden birisidir. Bakın bu kurucu dinamik yalnız Türkiye’de değil, bugün Avrupa’nın da üstünde bir “sahici” hayalet olarak dolaşıyor.
Bunu görmek için bu ay yapılacak Yunanistan seçimlerine ve bu seçimler dolayısıyla Almanya’nın, tıpkı TÜSİAD gibi, açığa çıkan “niyetine” bakalım.
Almanya ve Yunanistan’da şu anda iktidar olan Samaras’ın nedense Yunanistan seçimleri ile ilgili görüşleri aynı.
Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras, ana muhalefet partisi SYRIZA'nın seçimleri kazanması durumunda ülkeyi iflasa sürükleyeceğini ve Yunanistan’ı AB dışına iticeğini söylerken, Alman hükümeti de SYRIZA’nın iktidara gelmesi halinde, Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden (Eurozone) ayrılmasının kaçınılmaz olduğunu açıkladı.
Öte yandan Spiegel dergisinin Alman hükümet çevrelerine dayandırdığı habere göre, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden ayrılmasını üstesinden gelinebilecek bir konu olarak görüyor. Demek ki Almanya, Yunanistan’ın ilkönce Eurozone’dan sonra da AB’den çıkması senaryosunu çalışıyor. Almanya, daha önce Yunanistan’ın Eurozone da kalmasını ısrarla savunmuştu. Çünkü teknokrat Lukas Papadimos ve arkasından gelen Samaras hükümetleri, Almanya’nın savunduğu neoliberal ekonomi politikalarını ödünsüz hayata geçirmişti.
Böyle olunca Almanya, Yunanistan’ın Eurozone da kalmasını savunmuştu.
Ama Yunanistan halkı, krizden çıkış için Almanya ve Samaras hükümeti ile aynı fikirde değil, daha fazla kemerlerin sıkılarak ve mevcut ekonomi-politikalarıyla krizden çıkışın olabileceğini sanmıyor Yunan halkı. Bunun için anketlerde şu an SYRIZA önde gözüküyor. Ve SYRIZA iktidara gelirse, Almanya’nın, daha doğrusu Troyka’nın dayattığı politikalardan ayrılarak yeni, sosyal içerikli bir krizden çıkış politikasına geçeceğini söylüyor. Ancak bunu yalnız sol bir koalisyon olan SYRIZA söylemiyor. Tüm dünyada gelişmekte olan ülkelerde sağ ya da sol kökenli olsun, kendi halkını gözeten bütün iktidarlar, onlara şimdiye değin dayatılan neoliberal politikalardan farklı yeni bir yol öneriyor.
Yeni bir yol ve kuşatma
Arjantin, Şili hatta Brezilya ve Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önerdiği ekonomi politikaları, neoliberal kemer sıkma politikalarından ayrılarak yeni özgün bir yol ortaya çıkarmaya çalışıyor.
ABD’de neoconların, İngiltere’de küresel finans oligarşisinin ve Alman devletinin Avrupa’dan başlayarak, tüm dünyaya dayattığı düzen, sürekli kriz ve savaş halini ayakta tutan neoliberal politikalar ve bu politikaları uygulayacak olan teknokrat hükümetlerdir.
İşte Türkiye’de bunun için Erdoğan’a yönelik her türlü tezgahı gerçekleştirdiler; amaçları Erdoğansız bir teknokrat hükümetti. Şimdilik yenildiler.
Ama öyle anlaşıyor ki, durmayacaklar. İdeolojik ve bürokratik kuşatma devam edecek. İdeolojik kuşatmayı medya, akademi ve küresel finans oligarşisinin organik “aydınları” üstleniyor. Bürokratik kuşatma ise Cumhurbaşkanı’nın açıktan bürokratik oligarşi dediği devlet içinde örgütlü yapılar hatta kimi kurumlardır. Bu konuya devam edeceğiz; ancak 2015 ve sonrası çok yaman geçecek.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018