Cemil ERTEM
Org. Işık Koşaner’e ait olduğu iddia edilen bant kayıtları tabii ki çok şeyi ifade ediyor.
Ama bu kayıtlar bana, özellikle dün deşifre olan ikincisi, sanki imajı ‘piyasada’ dibe vurmuş bir şirketin yönetim kurulu başkanının çalışanlarına ‘façanızı düzeltin’talimatı gibi geldi. ‘Şehit yakınlarını ziyaret edin, erleri kullanmayın, medyaya dikkat edin falan’
Aşağıda Turgut Özal’ın DPT günlerinden bir anekdot aktaracağım. Belki Özal’ın aşağıdaki tarihi sözleriyle Işık Koşaner’e ait olduğu iddia edilen ama bir holding başkanı edasını taşıyan deşifreler arasında bir bağlantı kurarsınız...
Türkiye’de ordunun, sanayinin, ticaretin içinde olması çok az rastlanır, özgün bir örnektir ama bu özgün örnek buraya nasıl geldiğimizi de anlatır.
Türkiye’de sanayinin, geleceğe yatırım yapan, yaygın, verimli işletmeler olarak gelişmesi ve küresel ölçekte rekabet yapabilmesi inanın yalnız ekonomik refahı belirleyecek bir olgu değildir. Bu, aynı zamanda, siyaseti ve onun aktörlerini belirleyecek kadar önemli bir ayrım noktasıdır. Sanayinin rekabetten uzak, devlet bürokrasinin elinde çarpık yapılanması, Türkiye’nin bütün Cumhuriyet boyunca yaşadığı sorunların temel çıkış noktalarından birisidir.
Türkiye’de sanayinin gelişimine, Sanayi Bakanlığı’nda, DPT’de birçok önemli görevlerde bulunarak tanıklık eden Doç. Kahraman Emmioğlu, bütün bu süreci çok çarpıcı değerlendirmelerle anlatır. Kahraman Emmioğlu, Turgut Özal’ın DPT’nin başında olduğu 1967 yılında FIAT ve Renault projelerinin nasıl önlerine geldiğini şöyle yazar:
‘O günlerde (1965-1970) araba imalatının ekonomik olması için imalat sayısının en alt miktarı yılda 200.000 adetti. Tam ekonomi sağlanması için bu sayı 1.000.000 âdete çıkıyordu. Bize getirilen proje başlangıçta 20.000 adetti. Bize göre 8-10 yıl Türkiye tek otomobil fabrikası ile yetinmeli idi. Aksi halde iki fabrika talebi paylaşacağından imalat sayıları çok küçülecek ve maliyetler artacaktı.’Emmioğlu bu yüzden o yıllarda yalnız FIAT üzerinde durulduğunu ve Özal’ın da onayı ile FIAT kararnamesinin çıktığını söyler. Ama sonrası ilginç, bakın ne olmuş: ‘ FIAT kararnamesi çıkar çıkmaz, OYAK mensupları resmi general üniformalarıyla DPT’ye Renault otomobil projesini getirdiler. Mesele artık ekonomik olmaktan çıkmıştı. İzin verilmezse, askerler bundan rahatsız olacaklardı. Rahmetli Turgut Özal, bizzat ağzından ‘Ordu ticarete girsin, belki işleri dolayısıyla ihtilal yapmazlar’ demişti. Ama yanıldı, DPT, Renault projesine de izin verdi. Ordunun 1971, 1980, 1997 kapalı ve açık ihtilallerine de mani olunamadı.’ O yılların DPT’si birçok stratejik yatırım kararına imza attı. Ancak darbe süreçleri ve arkasından gelen koalisyon dönemleri, ithal ikamesi sürecini, devlet bürokrasisi ve devlete sırtını dayamış sözüm ona ‘sanayicinin’ elinde bir yağma düzenine çevirdi. Tabii sonra sürecin mimarlarından Demirel’in bizzat itiraf ettiği gibi ‘yetmiş sente’ muhtaç olduk.
G. Kore-Türkiye temel tarihsel ayrım
Türkiye’nin neden çok daha iyi olabilecekken bir Güney Kore olamadığı, Güney Kore’nin markalarını ortaya çıkartamadığı bu tarihte gizlidir. Güney Kore, başlangıçtan itibaren ileri teknolojiyi hedeflemiş ve bu amaçla sağlam bir teknoloji altyapısı kurmuş ve özellikle seksenlerden itibaren devlet, bugün bir dünya markası olan Kore devlerini, uygun ölçek, küresel rekabet konusunda adeta yeniden dizayn etmiştir. Ama Türkiye’de başta askeri bürokrasi olmak üzere, bir takım güçler, tam aksini yapmışlar, ülkeyi, içe kapalı, ekonomi dışı bir iç sömürge olarak yapılandırmışlardır. İşte yukarıda Doç. Emmioğlu’nun söylediği gibi; OYAK’ın DPT koridorlarındaki‘ekonomi dışı’ girişimleri her zaman bu süreci bize anlatacaktır.Koşaner’e ait olduğu iddia edilen deşifreler de bize, askerlik mesleği dışında bir ordu olduğunu anlatıyor. Demek ki olması gerekenler olması gereken yerde değil ve bu yüzden sistem baştan beri çarpık gelişmiş, güdük kalmış.
Ancak şimdi Türkiye’nin önünde, çok ciddi imkânlar var. İşte Libya, enerjiden inşaata, teknoloji yoğun sektörlere kadar müthiş bir pazarın başlangıç noktası. Anadolu’da emekleyen sanayi firmalarının önünü ancak piyasanın, rekabetin kusursuz işleyişi açar. Şimdi yeni bir teşvik sistemi gündeme gelecek ama inanın en büyük teşvik, Türkiye’nin bölgesinde demokrasi ve barışı hâkim kılacak adımları atması, üretimi sınırsızlaştıracak yeni bir bölgesel büyüme anlayışını hayata geçirmesidir.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... (2)
25.10.2018 - Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... Paylaş Twitle
24.10.2018 - SORUNLAR, TESPİTLER VE ÇÖZÜMLER...
18.10.2018 - Ekonomi politikasında ‘popülizm’ nedir, ne değildir?
17.10.2018 - Enflasyonla mücadele: Dün ve bugün...
- Dışarısı ve içerisi: Rakamlar-çözümler...
- BM Genel Kurulu: ABD, Türkiye ve diğerleri...
25.09.2018 - Yeni Ekonomi Programı üzerine
21.09.2018 - Cinayeti çözmek: Bakış açınızı değiştirin!
18.09.2018 - Büyüme ve dönüşüm meselesi üzerine...
11.09.2018
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
nihat taştan
başörtü ve kürt sorunuyla ilgil başlangıç noktasındayız sanırım :((