Cemil ERTEM
Dünyanın giderek küçüldüğü şu yüzyılda ekonomi ile dış politikanın aynı düzlemde ve iç içe geçerek devam ettiğini ve her iki alanda olan gelişmelerin neden-sonuç ilişkileri ile birbirine bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Hele böyle geçiş dönemlerinde bu ilişkinin daha da güçlendiğini gözlemliyoruz.
Türkiye’nin hem yakın coğrafyasında hem de her iki okyanusun ötesindeki coğrafyada geliştirdiği ilişkiler ve savunduğu dış politika tezleri ile yeni ekonomi ve kalkınma politikası arayışları arasında-bize göre- güçlü bir örtüşme ve ilişki var.
Türkiye, yakın coğrafyasında, yani Avrupa’dan Kafkasya’ya kadar olan hinderland da halkların iradelelerinin öne çıktığı, bir önceki yüzyılın egemeni olan devletlerin hegemonyasının ortadan kalkması ile mazlum ülkelerin kendi kaynaklarına, zenginliklerine sahip çıkacakları, dinlerini, kültürlerini özgürce yaşatabilecekleri bir “yeni” düzen istiyor. Örneğin bunun için Yunanistan’daki Çipras iktidarının, Troyka karşısındaki direnişi, Türkiye’de önemli bir destek buluyor. Almanya’nın- iktisadi olarak da oldukça yanlış ve çağdışı- kemer sıkma politikalarının, Türkiye’de devlet ve kamuoyu nezdinde pek desteği yok.
Öte yandan Türkiye, K. Irak’ta Kürt halkının doğal kaynakları değerlendirmesi için, Batı’nın şimdiye kadar yapmadığı, her şeyi yapıyor. Filistin halkı ile dayanışma ve İsrail terörünü, her platformda deşifre etme ise neredeyse milli bir politika oldu. Tabii başta Suriye’den gelenler olmak üzere, sığınmacı ve yeni mülteci politikası da, Türkiye’nin yeni bölge politikasını bize anlatıyor ki, bütün bunların en önemli ve somut göstergesi de insani yardımda, Türkiye’nin gelişmiş ülkeleri de geride bırakan çabası oldu.
Türkiye merkezli “Asya Kalkınması”
Bütün bunların arkasında, bu sayfalarda defalarca vurguladığımız, yeni bir kalkınma anlayışı yatıyor. Bu anlayış, Batı’nın, 16. yüzyılın başında başlayan ve 20. yüzyılı da içine alarak bugünlere gelen yağmacı ve sömürgeci çizgisinden temel olarak ayrılan ve birlikte kalkınmayı, yaşamayı öne çıkartan bir yolu anlatıyor bize.
Bu yeni kalkınma paradigması, Batı kalkınmasından ayrı olarak, sınırlara bağlı, ulus devletin korumasında homojen pazarlar yerine hızla bütünleşen, sınırları-ekonomik olarak- ortadan kaldıran ve teknolojiyi paylaşarak çoğaltan bir anlayışa dayanır. Kültürleri, dinleri korur ve olduğu gibi kabul eder.
Dış ticarete konu olan malların farklı gümrük mevzuatlarına tabi olmadan homojen bir fiyatlamayla ve hızla tüm pazarlara ulaşması yeni Asya tipi kalkınmasının en önemli ve ayırt edici özelliğidir. Böyle olunca bu yeni kalkınmayı, ülkeler ve bölgeler arası ekonomik ve siyasi entegrasyonu yukarı çeken, birleştiren, ülkeler arası değil, kıtalar arası bir kalkınma paradigması olarak tarif edebiliriz. Tabii ki bu paradigma -kalkınma yolu- kendine özgü bir iktisat anlatısını da geliştirecektir ki, son yıllarda yapılan çalışmalar (Bkz: M. Castells, G. Arrighi, Frank vd.) bize bunun ipuçlarını vermektedir.
Türkiye’nin, yukarıda anlattığımız günü okuyan yeni dış politika çizgisine, başta karşı olan bir çok ülke-Avrupa’dan, Kafkasya’ya değin- şimdilerde yaklaşmaya başladılar. Hatta ABD’de Obama yönetimi, Rusya’nın Kırım ilhakinden sonra, Türkiye’nin merkez olduğu Güney Gaz Koridoru’nun önemini anladı ve bu enerji politikasını desteklemeye başladı. Tam şu sıralar İsrail’in eli kanlı Başbakanı Netanyahu’nun da Obama’nın kapısında sürünmesinin nedenlerinden birisi de budur. Ancak paradoksal olarak, Putinde, Güney Akım’ı iptal ederek, Türk Akımı dediği yeni enerji hattını, Güney Gaz Koridoru’nu tamamlayacak şekilde tarif etmeye başladı.
Öyle anlaşılıyor ki, Türkiye-Azerbaycan arasında gerçekleşen TANAP Projesi yüzyılın en doğurgan porjelerinden birisi olacak.
Suudi Arabistan gerçeği
Öte yandan Kral Abdullah zamanında hayli sorunlu olan Türkiye-Suudi Arabistan ilişkileri de, yeni Kral Selman’la düzelme yolunda. Bu hafta sonu gerçekleşecek ziyaret, bu anlamda önemli bir adım. Suudi Arabistan, uzun dönemde ekonomisini yalnız petrole dayalı olarak götüremeyeceğini biliyor ve enerji dışında da, uzun dönemde, dışa açılması ve ekonomisini çeşitendirmesi için, Türkiye’nin önemini kavradı. Ama bundan ayrı olarak, Suudi Arabistan, hem Avrupa hem de Asya ile ilişkilerinde, Türkiye’nin-özellikle Erdoğan’ın- rolünü nihayet Kral Selman’la teslim ediyor. Bu durumda, Mısır’daki darbe yönetiminin, İsrail’de yakında değişecek iktidarla birlikte, yalnızlaşacağını ve buna bağlı olarak ömrünün kısaldığını söyleyebiliriz. Tabii, son aylarda, bir “taktik” hata ile Türkiye’den uzaklaşan Katarda-yeniden- “buraya” eklemlenecek.
Ancak, Avrupa’dan Rusya’ya oradan Pasifik Asya’ya uzanan bu Türkiye merkezli “toparlanma” 20. yüzyılın “eski” egemenleri tarafından pek tercih edilmeyen bir durum. ABD’nin, Ortadoğu’dan başlayarak Afganistan’a kadar uzanan “çekilme” ve yeni stratejisine bağlı olarak, Türkiye, çatışmacı ABD geleneğini-neocon- devam ettirmeye itiliyor. Afganistan saldırısı da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Ama tabii ki bu boş bir çaba. Çünkü, Türkiye’nin yeni dış politikası bunu deşifre edecek güçte.
Yellen nerede duruyor?
Şimdi tam burada benim üzerinde durmak istediğim, yukarıda da vurguladığımız gibi, bu yeni dış politika çizgisine tekabül eden, yeni bir kalkınma-ekonomi- paradigması var. Şimdi siz, dış politika da, artık doğruluğu ispat edilen, bu yeni çizgiyi içselleştirip-milli politika olarak- uygularken, ekonomi alanında, “monşerlerin” ekonomi politikasını, nasıl “rasyonel” olan bu diyerek bu ülkeye dayatmaya kalkarsınız?
Asıl rasyonel olan, bu yeni ve -enerjiden barış süreçlerine kadar- kapsayıcı dış politikaya uygun düşen yeni kalkınma anlayışıdır ki, bu anlayış üretime dayalı, ribadan mümkün olduğunca uzak, adil bir ekonomi’ye dayanır.
Bakın ABD’de de bu tartışma var. Tam burada Fed Başkanı Yellen, Başkan Obama’nın tam arkasında duruyor. Durmadan faiz artır diyen, neocon savaş lobisine fırça çekmediği gün yok, şu saçları bembeyaz olmuş kadının. Ne diyelim, gerçekten Amerikalıymış Başkan Yellen, helal olsun!
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018