Cemil ERTEM
IMF Başkanı Christine Lagarde, petrol fiyatlarındaki düşüşün artık uykularını kaçırdığını söylemiş. Lagarde, petrol ve emtia fiyatlarındaki bu hızlı düşüşün, üretici-ihracatçı olan ülkelerde telafi edilemeyecek kırılmalara yol açacağını düşünüyor. Esasında Lagarde, IMF başkanı olarak, petrol ve diğer emtialardaki düşüşün, öyle iddia edildiği gibi, Rusya gibi dev petrol, doğal gaz üreticisi ülkeleri dize getirmek için bir ABD komplosu olmadığını, bu düşüşün giderek derinleşen küresel krizin kaçınılmaz sonucu olduğunu en iyi bilenlerden sayılmalı. Bundan dolayı Lagarde’ın korkusu giderek derinleşecek küresel resesyon tehlikesi.
Kriz dediğin...
Burada Lagarde’ın iki temel korkusu var; birincisi petrol ve doğal gaz-emtia ihracatçısı gelişmekte olan ülkelerin düşen gelirleri sonucu borçlarını ödeyememesi ki bu, bilindiği gibi IMF’nin varlığının temelidir, ikincisi ise düşen fiyatların durgunluğu daha da tetikleyerek katlaması ve gelişmiş ülkelerin 2008’den daha sert bir iflas dalgasıyla karşı karşıya kalmaları.
Örneğin ABD’de, başta teknoloji şirketleri olmak üzere, şirket nakit varlıkları iki trilyon dolara doğru gidiyor ama bu parayı yatıracak alan yok. Gelişmekte olan ülkelerde yaşanan siyasi gerginlikler ve savaşlar gelir dağılımını daha da bozuyor ve bireysel teknoloji ürünleri talebi de -böylece- yerinde saymaya başladı.
Dünyada üretim potansiyeli, işgücü-büyük ölçüde beşeri sermaye-üretim araçları ve teknoloji birikimi bileşeniyle ifade edilir, eğer bu potansiyel fiili üretim düzeyinin üstündeyse burada ciddi sorun var demektir. Krizin bu şekilde tarifini klasik iktisatçılar çok önceden -özellikle Ricardo ve Marx- yapmıştı şimdi bu tarif çıktı açığı (out put gap) tanımıyla kullanılıyor. Yetişmiş insan gücü ve eldeki teknoloji fiili üretime ve refaha dönüşmüyor. Bunun sonucunda genç işsizlik hızla artıyor, yatırımlar geriliyor ve talep oluşmuyor.
Bu kronik kriz hali, hükümetlerin zorunlu harcamalarını değiştirmiyor ama gelirlerini, başta vergi olmak üzere, düşürüyor ve borçluluk oranları tavan yapıyor. Euro Bölgesi’nde 2007’de GSYH’nin yüzde 65’ine tekabül eden kamu borcu oranı 2014 yılında yüzde 92 idi. Bu oran AB’nin tüm dengelerini değiştirecek seviyeye çok yakında gelecektir. Avrupa’nın mülteci telaşının altında bu yatıyor, bunun için tıpkı Nazi döneminde olduğu gibi, mültecilerin takılarına bile göz dikiyorlar.
Başta ABD’de olmak üzere, yüksek teknoloji şirketleri nakitlerini yatıracak yer bulamazken, geleneksel sanayi şirketleri talep yetersizliğinden kırılıyor. Şimdi biz daha popüler olduğu için petrolü konuşuyoruz ama mesela geleneksel sanayinin ana girdilerinden biri olan demir cevherinin metrik ton olarak dolar bazında fiyatı 2014 yılında 135 iken, şimdi 42.5 seviyesine inmiş. Demek ki petrol fiyatlarının düşmesi ABD’nin Rusya’yı köşeye sıkıştırmak için bir oyunu değilmiş.
Yanlış uygarlık
Peki, giderek derinleşen bu krizden nasıl çıkılacak; dünya yeniden bir paylaşım savaşıyla mı yeni bir dengeye gelecek?
Şimdiki krizin benzerini -yani biriken üretim potansiyelinin fiili üretime dönüşmemesi durumu- dünya 1848’den başlamak üzere yaşamıştı. Bunun sonucunda İngiliz sanayi ve Fransız siyasi devriminin temelini attığı serbest piyasacı, rekabetçi kapitalizm yerle bir oldu. “Laissez-faire’in temelleri 1860’larda parçalandı. Diğer ülkeler sanayileştikçe, Britanya’nın dünyanın tek ya da bu olmasa bile, başlıca atölyesi olma durumunu sürdürmesi için serbest ticaretin -piyasanın- yeterli olmadığı ortaya çıktı. Britanya artık konumunu sürdüremiyorsa, uluslararası iktisadi politikalar gözden geçirilmeliydi.”Bu alıntı Hobsbawm’dan. Hobsbawm, 1870’lerden itibaren küçük devlet bütçeleri, dünya barışı ve rekabetçi bir ekonomi gibi kavramların tarihe karıştığını anlatır. Kriz büyük tekellerle iç içe geçmiş devletler, savaş ve devasa bürokrasiyle aşılmaya çalışılacak daha doğrusu hiç aşılamayacaktı.
Aşılması gereken...
Tam şimdi ise, yaşanılan yalnız bir finansal kriz değildir, 19. yüzyılda kemikleşen bu yanlış, insanlığa aykırı uygarlığın çöküşüdür. Yani liberalizm denen şeyi şimdinin “liberalleri” iki asır önce falan gömdü zaten.
Krizin bitmesi öncelikle -neredeyse- artık iki yüz geride kalmış devletler hiyerarşisinin ve bunların koyduğu siyasi-ekonomik ticari sistemin sonlanmasına bağlıdır. Bunun için “Dünya beşten büyüktür”diyoruz. İkincisi, bütün bu tarihsel süreçte ekonomileri ve siyasi iradeleri ellerinden alınmış ülkelerin yeni bir siyasi irade ve ekonomi oluşturmaları gerekiyor.
Türkiye, tam şu sıralar bunu yapmaya çalışan ender gelişmekte olan ülkelerden biri. Bölgesel ve küresel düzeydeki bütün ekonomik ve siyasi temaslar, arayışlar bunun sonucu olarak gelişiyor.
Türkiye’nin bu 19. yüzyıl paradigmasına bağlı olarak kendisine dayatılan sistemi sorgulaması ve yeni bir sisteme geçme arayışı, içinde bulunduğumuz yüzyılı ve tabii bölgeyi belirleyecek çok önemli bir yönelimdir. Kıyamet biraz da bundan kopuyor.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018