Cemil ERTEM
İstanbul Sanayi Odası (İSO), Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’nın 2016 sonuçlarını dün açıkladı. Bu araştırmayı İSO her yıl yapıyor; araştırmanın sonuçları, bir çok açıdan, bize ekonomiyle ilgili çok önemli ipuçlarını veriyor. Bu araştırmanın ayrıntıları ve sonuçları üzerinde durmamız gerekiyor. Çünkü İSO’nun araştırmasındaki ikinci büyük 500 sanayi kuruluşu KOBİ sınırlarında, alanlarında tekel olmadan küresel rekabeti yürütmeye çalışan, istihdam yaratan kurumlardır. Bu açıdan bu işletmelerin yaşadığı sorunlar, kârlılık, ciro değişimleri Türkiye ekonomisinin genelindeki sorunları bize yansıtır. Örneğin, bu işletmelerin kârlılık oranları, Türkiye’deki sanayi işletmelerinin genel kârlılık ortalamasını bize aşağı yukarı verir. Yine bu işletmelerin finansmana erişimi, ihracattan aldıkları pay ve ciro artışı ortalaması da Türkiye’deki istihdam seyriyle doğrudan orantılıdır.
Tabii ki 2016 yılı Türkiye için çok sorunlu bir yıldı. 15 Temmuz darbe girişimine bağlı olarak ekonominin yaşadığı şoklar, en çok küçük ve orta boy işletmeleri etkilemiştir. Yılın ikinci yarısında yaşanılan ciro azalmalarında 15 Temmuz’un etkisi büyüktür. Ancak 2016 sonuçlarını 2015 sonuçlarıyla karşılaştırdığımız zaman, kârlılık oranlarının düşüklüğü ve giderek yükselen finans maliyetleri ve finansmana ulaşmada zorluk Türkiye ekonomisinde giderek kalıcı, yapısal bir soruna dönüşmek üzere...
Temel sorun...
Çünkü hem 2015 hem de 2016’da, Türkiye ekonomisinin dinamiğini oluşturan KOBİ’lerdeki en önemli sorunun düşük kâr oranları ve yüksek finansman maliyeti olduğunu görüyoruz.
Zamanında İsveçli iktisatçı Wicksell, sanayi yatırımlarının getiri oranlarının (kârlılıklarının) borçlanma maliyetlerinin (faiz oranı) mutlaka üzerinde olması gerektiğini, yoksa ekonomide sürdürülemez bir durum (kriz) olacağını söylemiştir. Şimdi Türkiye’de ikinci büyük 500 işletmenin kârlılık oranları, finansman maliyetlerine göre, sürdürülemez boyuttadır. İşletmelerin satış kârlılıkları yüzde 4.7, faaliyet kârlılığı ortalaması ise yüzde 9.4 olarak hesaplanıyor. Öte yandan, ödenen faizlerdeki artış hızlanarak sürmüş ve en yüksek reel artış finansman ödemelerinde yaşanmıştır. Türkiye’de KOBİ’lerin ortalama faiz kullanımı yüzde 15’in üzerinde realize olmaktadır. İşletmeler bu kadar yüksek bir orandan pasiflerindeki borçlanmayı ve öz kaynakları reel olarak birbirine yakın oranlarda artırmışlardır. Bu durum çok ciddi bir finansman baskısı ve finansman maliyetlerine bağlı olarak ciddi kârlılık erimesi anlamına gelir. Bu durumda işletmeler, uzun dönemli rekabet için Ar-Ge yatırımlarını en az düzeyde tutacaklar ve ciro döngüsüyle ayakta kalmaya çalışacaklardır. Nitekim 2016 yılında Ar-Ge harcamaları bir önceki yıla göre yüzde 2.2 artmıştır. Ar-Ge harcamalarının üretimden satışlara oranı 2015 yılında 0.37 iken, bu oran 2016’da 0.35’e gerilemiştir. Sonuç olarak da 2016 yılında Ar-Ge harcaması yapan işletme sayısı azalmıştır. Esasında bu düşüş, yaratılan katma değer paylarında da gözükmektedir. Yaratılan katma değer itibarıyla en yüksek payı yüzde 44.2 ile düşük teknoloji işletmeler almışlardır.
Sonuç olarak, Türkiye ekonomisinin en büyük sorunu yüksek faizdir. Bunun da en önemli nedeni, faize ve ranta dayalı para ve maliye politikalarında ısrar edilmesi ve KOBİ’lere dayalı değil, tekellere dayalı borç ekonomisi anlayışının sürmesidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllardır yüksek faiz itirazı tam buraya, bu temel soruna olmuştur.
Temel çözüm...
Burada, bu açıdan, çarpıcı olan, finansman maliyetlerinin kârlılıkların çok üzerinde olması ve bu sorunun teknoloji verimliliği ayrımı -sıçraması- oluşturacak yeni yatırımların önüne geçmesidir. Öte yandan, Türkiye’de KOBİ’ler net katma değerin faktör gelirlerine dağılımında işgücüne giderek artan oranda pay ayırmak durumunda kalmaktadır. Nitekim araştırmada, maaş ve ücretlerin payı geçen yıla göre yüzde 3.0 artarak yüzde 59.5’e ulaşmıştır. Bu bir yanıyla olumlu bir gelişmedir. Ancak diğer yanıyla emek gücüne dayalı verimliliği ve kâr oranlarını düşüren bir dinamiktir. Tam burada bu, teknoloji verimliliğiyle telafi edilemezse, küresel rekabetten giderek uzaklaşan bir süreçle karşı karşıya gelebiliriz.
Bütün bu temel çıkarımlara bağlı olarak ne yapmak gerekiyor?
Şu çok açıktır; Türkiye’de KOBİ ekonomisini yukarıya taşıyacak yeni bir büyüme politikasına ihtiyaç vardır. KOBİ’lerin üzerindeki finansman yükünü en aza indirmek acil ama çok acil bir adımdır. Bunun için KGF uygulaması devreye sokuldu ve bu uygulama, hem banka sisteminin aktif yapısında düzelme sağladı hem de ihracatçı-sanayici KOBİ’lere, önemli ölçüde, nefes aldırdı.
Önümüzdeki dönemde bu uygulama, yeni bir teminatlandırma ve derecelendirme sistemi olarak, eski ipotek sisteminin yerine geçmelidir.
KGF uygulaması, yalnız Hazine kefaletine bağlı olarak ilerleyen ve yalnız ona dayanan bir sistem değildir. Çok küçük kaldıraç oranları ve doğru ve gelişmiş bir derecelendirme sistemi ile bütün sistemi düzenleyecek, finanse edecek bir yeni finansal mimariye geçebiliriz.
Para ve maliye politikalarını, birbirleriyle uyumlaştırarak, KOBİ ekonomisinin sürdürebilirliği ve istikrarı üzerine kurgulamalıyız. Burada geleneksel ezberlerden kurtulan, çağdaş kapsayıcı bir büyümeyi destekleyen, gelir dağılımını, KOBİ ekonomisini ayağa kaldırarak düzelten yeni bir bakışa çok acil ihtiyacımız var.
Evet, Türkiye’nin ekonomisi iyi yoldadır, ekonomideki yapısal sorunların ve hastalıkların kaynağı tespit edilmiştir. İşsizlik daha da düşecek ve sanayici-ihracatçı KOBİ’ler ayağa kalktıkça Türkiye de ayağa kalkacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018