Cemil ERTEM
Dün enflasyon rakamları açıklandı. Enflasyon yükseliyor. Bir müddet böyle olacak. Ancak Merkez Bankası, burada kararlı durursa, iktidar da, ihracata ve istihdama dayalı bir teşvik-sanayileşme reformunu devreye hızla sokarsa, orta vadede, cari açıkta da, enflasyonda da rahatlarız.
Şu enflasyon bahsi beni hep eskiye, yetmişli yıllara götürür. O yıllarda yıllık enflasyon rakamları açıklandığında gazeteler mutlaka ön sayfalarına ağzından ateşler çıkan bir ejderha çalışırlardı. O yıllarda bana göre en iyi ejderha çizen karikatürist Bedri Koraman’dı. Onun çizgileri resim gibi, renkli olurdu ayrıca Bedri’nin bütün karakterleri sevimli hatta güzeldi. Ağzından alevler çıkan enflasyon canavarını da tasma takıp gezdirme tadında çizerdi.
O yıllarda Bedri’nin sevimli canavarına rağmen, enflasyon gerçekten korkulacak ekonomik bir vakaydı. Oktay Yenal’ın enflasyoncu finans adını verdiği yağma ekonomisi, yetmişli yıllara damgasını vurdu ve bu süreç, 12 Mart darbesiyle başlayıp 12 Eylül darbesiyle bitti.
Yoğun bir sömürü ve enflasyonla birlikte gelen gelir aktarım mekanizması seksenlerde tıkanınca karları düşürmeden ekonomiyi düzeltmek için tek çare kalmıştı: 24 Ocak kararları, yeni IMF anlaşması ve 12 Eylül...
Bugün enflasyondan korkmalı mıyız; evet, enflasyon her zaman yoksulu daha da yoksul yapar. Ama işsizlik en kötüsüdür. Şimdi kırk katır mı kırk satır mı tercihi yapalım demiyorum ama kapitalizmin küresel ağaları, özellikle seksenlerin başından itibaren, o zamana kadar çok sevdikleri enflasyonu en korkulacak ‘şey’ ilan ettiler. Enflasyon hedeflemesi diye bir ‘şey’ icat edildi.
Enflasyon Hedeflemesi, bir paradigmayı anlatır. 1990’ların başında Washington Uzlaşısı ile hakimiyetinin doruğuna varan bu paradigma, “enflasyonla mücadele” adı altında gelişmiş ülkelerden ziyade “gelişmekte olan ülkeler”de merkez bankası bağımsızlığı ve şeffaflık, hesap verilebilirlik gibi ilk bakışta teknik, ideoloji dışı kavramlarla anlatılmış ve uygulamaya geçirilmiştir.
Bugün iki temel rezerv para dışındaki ulusal paralara sahip, ancak her alanda dışa açık ekonomilerin enflasyon hedeflemesi yapması kadar saçma bir şey yoktur.
Bugün enflasyon olgusu, ekonomiler küreselleştiği oranda ulusal değil, küresel bir olgu haline dönüşüyor. Mesela Çin’de, grafikte görüldüğü gibi, artan faiz oranları, hem tasarruf oranlarını yükseltmiş hem de enflasyonu aşağıda tutmuştur. Ancak, son iki yılda, Çin’de bile, enflasyon faizlerden ayrılarak alıp başını gitmiştir. Çünkü Çin, özellikle gıda da daha fazla tüketmeye başlamış ve büyüme, iç talebe bağlı olarak da gerçekleşme yoluna girmiştir. Çinlilerin Amerikalılar gibi hamburger yemeğe başladığı zaman küresel kırmızı et fiyatları enflasyonu ne olur sizce? Sonuçta enflasyon, artık küresel bir olgu ve kapitalizmin bundan sonraki krizleri, gıda gibi alanlarda enflasyon odaklı olacak. Yapılacak olan, tarım alanlarının yeniden kazanılması, enflasyon hedeflemesi gibi yalanlardan vazgeçip doğru dürüst bir üretim ve sanayileşme politikasını ve bunu destekleyecek para ve maliye politikasını hayata geçirmektir.
Ama bunun için ilk olarak iktidarların iktisat politikalarını, şeffaf, açık, öngörülebilir hale getirmesi gerekir. Bilginin her yere ulaşması ve piyasanın bilgiye dayalı çalışması gerekir.
Bu anlamda enflasyoncu yağma ekonomilerinde mutlaka sansür ve sansürcüler olur. Geçmişte Türkiye’de de böyle değil miydi?
Sansür-enflasyon birlikteliği
Sansür, her şeyin merkezi olarak sevk ve idare edilebildiği sanayi toplumlarında elverişli bir araçtı. Buna rağmen bilgi bir yerden sızıveriyordu günün birinde. Sansür, eğer başarılı olursa, vatandaşların bilgiye erişimini kısıtlayıp devlet mekanizmasının işleyişini gölgeleyerek, devletin hukuk dışı faaliyetlerinin hesabını vermekten kaçmasına yarar. Bu durum aslında devletin hukuksal meşruiyetini sakatlayarak, kendi vatandaşlarına karşı çalışan yozlaşmış, suça batmış bir mekanizmanın doğmasına zemin hazırlar. Bu anlamda enflasyoncu haramilerle sansürcüler aynı adamlardır. Enflasyonun kaynağı eğer küresel değil, ulusalsa ve bu sansürle, baskıyla birleşiyorsa enflasyondan o zaman korkun.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018