Cemil ERTEM
Cumhuriyetin 95. yılında açılışını yaptığımız İstanbul Havaalanı öyle sanıyorum ki gelecekte Türkiye’nin iktisadi tarihini anlatanlar için çok önemli bir simge olacak. İstanbul Havaalanı’nın yapılma süreci, Türkiye’nin hatta bölgenin yakın iktisadi ve siyasi tarihini anlattığı gibi, havaalanının kendisi de ekonomimizin bundan sonraki yolculuğunu anlatıyor bize göre.
Öncelikle şunu söyleyelim; İstanbul Havaalanı’nın hizmete açılması, 2013’te Gezi Parkı gerici kalkışmasıyla başlayan, 17/25 Aralık komplosu ve 15 Temmuz 2016 darbe girişimiyle devam eden saldırılarının sembolik yenilgisidir.
Bu saldırıların amacı, halkın iradesiyle işbaşına gelmiş iktidarı devirip Türkiye’de gerici bir restorasyon süreci başlatmaktı. Esasında 2013 yılında Reyhanlı saldırısıyla başlayan ve hemen arkasından Gezi kalkışmasıyla devam eden süreç, 2012 yılında, Erdoğan’a rağmen, büyümeyi hızlı düşürecek adımların atılmasıyla başlamıştı. Türkiye’nin 2010 ve 2011 yıllarındaki büyümesi, beklentileri aşan ve daha çok Anadolu’daki ihracatçı sanayi şirketlerinin dinamiği üzerine oturan yeni bir kalkınma yolunun ilk işaretlerini gösteren çıkıştı. 2011 Haziran seçimlerindeki AK Parti başarısı bu çıkışın en önemli siyasi sonucu olarak gelişti.
2011 ve 2013 yılı...
Bu açıdan, 2012’de iktisadi olarak, 2013’te de FETÖ-PKK gibi terör örgütlerinin devreye girmesiyle siyasi olarak başlayan terör-komplo -kalkışma- darbe süreçlerinin tasarlanmaya başlandığı yıl 2011 yılıdır.
Çünkü 2011 yılındaki büyümeden sonra Türkiye, siyasi istikrarı da yakalamış görünüyordu ve bölgesinde sermayenin, hem kısa vadeli yatırım olarak hem de uzun vadeli doğrudan yabancı yatırım olarak gideceği ender ülkelerden biriydi.
Bu beklentiye bağlı olarak 2013’te büyümenin istikrarlı olarak yukarı çıkacağı ve faizlerin de düştüğü bir başlangıç yapılmıştı. Sanayinin ihracat bazlı olarak gelişeceği, altyapı yatırımları, havaalanları, yeni demir yolu ağları ve nihayet enerji yatırımları bu yıllarda öne çıkmaya başlamıştı.
Erdoğan, İstanbul’u dünyanın hava yolu merkezlerinden biri yapacak yeni havaalanı projesinden, Avrasya ile Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşacak yeni enerji yollarından tam bu zamanlarda bahsetmeye başlamıştı.
Nitekim Gezi komplocuların ilk isteklerinden biri de İstanbul Havaalanı projesinin durdurulmasıydı. Ama tek korkulu rüyaları, Türkiye’yi yolcu ve kargo taşımacılığında merkezi bir hub yapacak İstanbul Havaalanı değildi, 2014’te İstanbul Havaalanı’nın temeli atıldı. 2015 yılında ise Hazar Denizi doğal gaz kaynaklarını Türkiye’nin güneyinden Avrupa’ya taşıyacak ve Güney Enerji Koridoru’nun temeli olacak TANAP projesinin temeli atıldı. TANAP’ı tamamlayacak bir diğer proje Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demiryolu projesi ise gündemdeydi.
Pekin-İstanbul...
Bu projeyi Yeni İpek Yolu’nun en önemli hatlarından biri olarak da düşünmek gerek. BTK, tıpkı TANAP gibi, yalnız üç ülkeyi birleştirmiyor, Kazakistan ve Türkmenistan limanları başta olmak üzere, Asya ve Avrupa’nın temel ticari çıkış-taşıma projelerinden biri oluyordu. Orta Asya, Hazar üzerinden Türkiye’ye (Marmaray’a) BTK ile bağlanıyor.
Bu hat, TANAP’ın belkemiği olduğu Güney Gaz Koridoru ile birlikte, Çin Denizi’ndeki limanları da Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlayacak. Bu anlamda İstanbul 3. köprü, İstanbul Havaalanı bağlantı yolları ve İstanbul-Çanakkale boğaz geçişleri yeni İpek Yolu’nun Avrupa ana karası öncesi en önemli geçiş güzergâhları oluyor. İstanbul Havaalanı ise bu geçişi hava yoluyla tamamlayan ve İstanbul’u yeniden dünyanın merkezi haline getiren “bir zafer anıtı” olarak ortaya çıkıyor. Öte yandan, Türk Akım’la da Türkiye’nin, Rusya ile birlikte, kuzey enerji geçişleri için de çok önemli bir avantajı bu süreçte yakaladığını söyleyelim.
Yeni kalkınma yolu
İşte İstanbul Havaalanı -büyüklüğü ne olursa olsun- sadece bir havaalanı yatırımı değildir. Yeni bir kalkınma yolunun, yeni bir sistemin simgelerinden biridir.
Bu anlamda, Türkiye’nin son on yıldaki ekonomi yolculuğun özeti olduğu gibi, bundan sonraki on yılların da özeti ve simgesidir.
Türkiye, 24 Haziran seçimlerinden sonra kur ve faiz artışlarıyla gelişen bir türbülansla karşı karşıya kaldı. Bu süreç bize ekonomide güçlü yanlarımız kadar zayıf yanlarımızı da gösterdi.
İstanbul Havaalanı’nın tartışma, inşa ve bitiriliş sürecinde Türkiye, savunma sanayiinde de çok önemli adımlar attı. Geleceğin insansız savaş uçaklarının teknolojisini üreten bir ülkedir Türkiye bugün. Teknoloji odaklı ve teknoloji verimliliği öncelikli yeni bir kalkınma yoluna, kim ne derse desin, Türkiye Erdoğan’la birlikte, 2008’den sonra adım attı. Enerji ve hızlı tren ağları, köprüler, havaalanları, simge altyapı yatırımları bunun somut taçlarıdır.
Ayrıca ekonomideki son gelişmeler de bize gösterdi ki yeni kalkınma-büyüme yolunu Türkiye, yukarıda anlattığımız gibi, çoktan belirlediği için buradan geri adım atmak, bu yaz yaşadığımız ekonomik türbülansı, bir reel sektör krizine çevirir. O halde hiç durmamamız, üretim odaklı reformları ve üretimi destekleyecek yeni bir finans yapısını inşa ederek, büyümeye devam etmemiz gerek.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYastık altında 705 milyar dolar 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİIŞİD tehdidi SDG'yi kıymete bindirir mi? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci milletin hakemliğinde yürür mü? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDindar nesil hikayemiz ya da sosyolojinin yeni haritaları 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciGelir bozukluğunda görülmeyen iki ayrıntı 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAUmut Hakkı’nı Savunmak, Barışı Savunmaktır... 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKİsrail ve Kürtler: Mümkün mü? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURBizi esas ilgilendiren çarpık ilişkiler… 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları









































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018