Ceren KENAR
“Bu gördüğünüz Anadolu'nun sessiz devrimi” diyor, Uşak Üniversitesi Rektörü Sait Çelik, gördüklerimizde duyduğumuz şaşkınlığı açıklamak için.
Barışa Bak girişimi olarak geçtiğimiz Cuma günü Uşak Üniversitesinde bir panel düzenledik. Hıncahınç dolu bir salonda, Uşak Üniversitesi öğrencileri ve şehirden gelen Uşaklılar vardı. Barış sürecini ısrarla desteklediklerini söyleyen AK Partililer, devlete duydukları güvensizliği aktaran HDP'liler, paneli protesto ederek ayrılan ve kendilerini Birgün okuru olarak tanımlayan solcu gençler... Gezi'yi hatırlatan ve hükümeti eleştiren gençler, onlara karşı çıkan ve Gezi'yi eleştirenler... PKK'yı, geri çekilmeyi yavaşlattığı için eleştirenler, barış süreci neden şeffaf ilerlemiyor diye soranlar... Merkez medyanın barış sürecine direnç gösterdiğini hatırlatan ve medyayı eleştirenler...
“Oğlumu dün askere yolladım, ama içim barış süreci nedeniyle rahat” diyen anneler. Kürt meselesinde kamuoyunun nasıl değiştiğini kendi hayatından örneklerle anlatan 70'lerinde bir emekli öğretmen: “Şimdi herkesin bildiği, anaakım medyada konuşulan köy boşaltmaları ben ilk defa, Tuncelili bir meslektaşımın fısıldayarak bana anlatması ile öğrendim. O gün çok canı sıkkındı, ne olduğunu sordum. Korkarak bana ailesinin köylerinden gitmeye zorlandığını ve o geceyi nerede geçireceklerini bilmediğini söyledi.”
Uşak Üniversitesi tam da olması gerektiği gibi, farklı görüşlerin açık şekilde ve özgürce dillendirildiği bir ortam. Üniversitenin demokrat rektörü Sait Çelik, görevi boyunca öğrencilere ve üniversite çalışanlarına soruşturma açmamak gibi bir prensibi olduğunu söylüyor, “elbette suçu örtmüyoruz, ama diyalog yolu ile anlaşıyoruz. Kimseye görüşleri nedeniyle ayrımcılık yapılamaz, ekibimde farklı görüşlerden insanlar var. Öğrencilerle iç içe olmak prensibimiz, twitter üzerinden bile bana ulaşıyorlar” diyor. Rektörün gururla kayda geçtiği bir başka husus ise, üniversitedeki yabancı (değişim) öğrencilerin sayısı. 2006 yılında kurulan bir üniversite olmasına rağmen, imkânları ve demokrasi kültürü açısından örnek bir üniversite görüntüsü veriyor. Kocaman ve pırıl pırıl kütüphanesi dikkatimi çekiyor.
Uşaklı iş adamı Hüsamettin Akkaya ve kızı Özlem Akkaya organizasyona destek veren ve sıra dışı bir Türk “burjuva” portresi çizen iki kişi. Hüsamettin Bey eski solculardan, şimdi ise koyu bir demokrat. Özlem Hanım, Uşak'taki entelektüel faaliyetleri arttırmak istediklerini söylüyor ve şehirde buna yönelik bir talebin yüksek olduğunu not düşüyor. Avrupa tarihinde burjuvazinin demokratikleşme yolunda oynadığı rolü hatırlatan mikro bir örnek Akkaya ailesi.
AK Parti kadın kollarının üyeleri bize eşlik ediyor. Barış sürecini desteklediklerini, sahada yoğun şekilde çalıştıklarını aktarıyorlar. AK Parti'nin başarısında kadınların rolünü düşündükçe, neden gerektiği kadar Mecliste temsil edilmediklerini de sormadan edemiyorum...
Tüm bunlar bize ne söylüyor? Türkiye'nin ekonomik, siyasi ve kültürel anlamda çehresinin değiştiğini muhakkak ki. Peki nasıl? Bunun cevabını Dünya Bankası'nın geçtiğimiz hafta yayınlanan Türkiye’nin Deneyimleri: Entegrasyon, Kapsama ve Kurumlar başlıklı raporunda arayalım. Bu rapora göre: “Geçtiğimiz on yıllarda kaydedilen istikrarlı büyüme Türkiye’yi yüksek gelirli bir ülke olmanın eşiğine getirdi, refahın toplumdaki gelir grupları arasında geniş bir şekilde paylaşılmasını sağladı ve orta sınıfın büyüklüğü iki kat arttı.” Türkiye’nin alt-orta gelirden üst-orta gelir statüsüne geçişteki deneyimleri ile birçok gelişen ülke için bir model ülke oldu. Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Laura Tuck şunları söylüyor: “Kişi başına geliri yaklaşık 10.500 ABD$ olan Türkiye eğer geçmişteki büyüme oranlarını devam ettirebilirse, sadece birkaç yıl sonra yüksek gelirli bir ülke hâline gelebilir. OECD’ye göre, Türkiye 2060 yılına kadar dünyadaki 12. büyük ekonomi haline gelecek... Birçok gelişmekte olan ülke için, kalkınma ile ilgili en anlamlı dersler Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’nın sanayileşmiş ülkelerinden değil, yüksek gelir statüsüne erişme yolunda büyük mesafe kateden yükselen piyasa ekonomilerinden geliyor.” Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü ve raporun başyazarı Martin Raiser benzer bir not düşüyor: “Türkiye’nin deneyimlerinin yüksek gelir statüsüne ulaşmayı amaçlayan diğer yükselen piyasalardaki politika yapıcılara ilham vermesini umuyoruz.”
Rapora göre, Türkiye'nin son otuz yıllık dönemdeki ekonomik kalkınmasında iki anahtar kavram var: Entegrasyon ve kapsama. Türkiye’nin ekonomik entegrasyonu (ülkenin küresel piyasalar ile entegrasyonu hem de Türkiye ekonomisi içerisinde daha ileri ve daha geri kalmış bölgelerin entegrasyonu) ekonomik ilerlemenin sürükleyici etkenlerinden birisi olmuştur. Bununla beraber, Türkiye'de ekonomik ilerleme sosyal açıdan kapsayıcı olmuş, yoksulluk yarıdan daha fazla azalmış ve kaliteli sağlık, eğitim ve belediye hizmetlerine erişim artmıştır.
Rapora göre Türkiye'nin ekonomik entegrasyonu Özal döneminde başlıyor ve istikrarlı olarak devam ediyor: “Bunu [entegrasyonu] mümkün kılan temel politikalar, 1980’lerdeki ticaret serbestleşmesi, 1995 yılında imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması ve 2000’li yıllarda Türkiye’nin yeni pazarlardaki mevcudiyetini arttırmaya yönelik olarak takip edilen bilinçli ticari diplomasi olmuştur.”
Rapor, Türkiye'nin başarılarını şu başlıklar üzerinde analiz ediyor: “Yükselen bir küresel varlık, Sağlam bir finansal sektör, Dinamik bir özel sektör, Özel yatırımlar sayesinde geliştirilmiş bağlantı imkânları, Rekabetçi bir şehirler sistemi, Kriz sonrası istihdam patlaması, İyileşen sağlık ve eğitim sonuçları ve Sağlam kamu maliyesi.”
Rakamlarla bu sonuçların aslında ne demek olduğunu açalım:
1993 ile 2010 yılları arasında Türkiye’de orta sınıfın payı yüzde 18’den yüzde 41’e yükselmiştir.
Türkiye nüfusunun en alt yüzde 40’lık kesiminin geliri neredeyse toplam nüfus gelir artış hızı ile aynı oranda artmıştır; bu refahın toplumdaki gelir grupları arasında geniş bir şekilde paylaşıldığını göstermektedir.
Rapora göre, “Genç nüfusu, iyileşen eğitim düzeyi ve önemli yatırım fırsatları sebebiyle, Türkiye’nin önümüzdeki on yıllık dönemde yüksek gelirli ülke statüsüne yükselmesi olasıdır.” Peki Türkiye bunu başarmak için ne yapmalıdır? “(i) üretkenlik artışının sürdürülmesi, ancak kaynağının yapısal değişimden yenilikçiliğe kaydırılması; (ii) demografik avantajın tüm kazanımlarından yararlanılabilmesi için katılımın arttırılması; ve (iii) yatırımları teşvik etmek ve sosyal kapsamanın kazanımlarını konsolide etmek için kurumsal reformun derinleştirilmesi.” Buna ek olarak, rapora göre, Türkiye'nin kurumlarında reform yapması, hukuk sistemini düzeltmesi, şeffaflık ve hesap verilebilirliğin artması bu süreci hızlandıracaktır.
Türkiye gelişmekte olan ülkeler içinde örnek bir başarı hikâyesi sunmaktadır. Bu hikâye gelecekteki başarılar için ilham vermeli, rehavete düşmeden, ekonomideki atılımı mümkün kılacak adımlar atılmalıdır. Hukuk sisteminde reform, şeffaflığın artması ve eğitimde kalite ve AR-GE faaliyetlerinde artış, Türkiye'nin ekonomik gelişiminde önemli rol oynayacak hamleler olacaktır.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları



















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.02.2017
5.02.2017
4.02.2017
27.06.2017
26.06.2017
21.06.2017
7.02.2017
5.02.2017
2.02.2017
30.05.2017