Ceren KENAR
Bazen katliamlar göz göre göre gelir.
Soykırımlar canlı yayında izlenir.
20 sene önce Srebrenitsa'da olduğu gibi. Rwanda'da yaşandığı gibi, Gazze'de tekrarlandığı gibi...
Ve Suriye'de 4 senedir izlediğimiz gibi.
Srebrenitsa'da yaşanan ve 8.000'den fazla Bosnalının hayatına mal olan katliam Birleşmiş Milletler gözetiminde yaşandı. BM, Srebrenitsa’yı güvenli bölge ilan etmiş, kentin güvenliğini Hollandalı askerlere bırakmıştı.
Sırp milisler ise bu korumanın gerçek bir koruma olmadığını biliyordu. Katliamı durduracak bir irade olmadığının farkındaydılar.
Tıpkı Esad gibi.
Bosna'da uluslararası kamuoyunun müdahil olmamasının bedeli ağır oldu.
100.000'den fazla ölü. Evlerini terk eden 2.2 milyon insan. Tecavüze uğrayan 40.000 kadın.
Tarihin tekerrür ettiği Suriye'de bilanço daha da ağır.
Bugün Bosna konusunda herkes hemfikir, Miloseviç'i hayırla anan yok, Bosna'da yaşananın bir soykırım olduğu konusunda bir konsensüs var.
Peki ya bu savaş yaşanırken durum böyle miydi?
Arşive bakarsak değildi.
Sene 1993, Srebrenitsa katliamından iki sene öncesi. Bosna Savaşının kanlı günleri. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Turgut Özal, başbakanı ise Süleyman Demirel. Bosna Savaşında net tavır alan Türkiye, katliama uğrayan Boşnaklardan yana siyaset geliştiriyor, uluslararası kamuoyunu bu meselede aktif olması için yoğun çaba gösteriyor. Ve işte bugünlerde (1 Mart 1993) Hürriyet gazetesinde Ertuğrul Özkök imzalı bir röportaj yayınlanıyor.
Röportajın konuğu daha sonra bu dönemde işlenen savaş suçları nedeniyle Lahey’de yargılanan Slobodan Miloseviç. Röportaj için uygun görülen başlık “Osmanlı ruhu bizi tehdit ediyor” olurken, Miloseviç “Marksist Milliyetçi” olarak takdim ediliyor.
“Sırp liderinden önemli mesajlar” şeklinde sunulan röportajın hâkim vurgusu Miloseviç’in ağzından bir Özal-Demirel kıyaslaması. Miloseviç’in şu ifadesi vurgulanarak en üst yerden veriliyor: “Özal fundamentalist (kökten dinci) tavır içinde. Demirel ise çok daha mantıklı politikacı. Olaylara çağdaş gözle bakmak istiyor.”
Miloseviç katliam yapan tüm diktatörlerin argüman çantasında eksik olmayan ifadelerle açıklıyor yaşanan insanlık dramını: “Bütün mesele bazı güçlerin Yugoslavya’yı parçalamak istemesinden çıktı. Müslümanlar buna alet olmamalı. Bu savaş bir an önce durmalı... Begoviç zannediyor ki, savaş devam ederse dünya kamuoyu müdahale edecektir. Tek oynadığı kâğıt uluslararası güçlerin müdahale etme provokasyonu. Bu anlamsız bir şey... Türk halkı aldatılmamalı. Yanlış bilgilendirilmemeli. Sırp halkı Müslümanların düşmanı değildir. Olayların suçlusu Bosna’daki Müslüman liderlerdir.”
Peki, anlamlı olan ne? Miloseviç’e göre “siyasi çözüm”... “Bu pis savaşı durdurmaya hazırız.” Miloseviç’e göre Bosna sorununda çözümü engelleyen Alija İzetbegoviç ve onu destekleyen aktörler. Bu aktörlerin arasında Özal’ın da olduğunu da ekleyen Miloseviç, Bosnalı savaşçılara Türkiye’den silah sevk edildiğini iddia ediyor. Demirel’i, Özal’dan ayıran ve Miloseviç’in teveccühüne mazhar kılan ise “siyasi çözümü” desteklemesi. Miloseviç kendi yaklaşımını Demirel’in adil bulduğunu ancak Özal’ın “Osmanlıcı”, “köktenci” ve “müdahaleci” tavrının “siyasi çözümü” engellediğini ifade ediyor.
Tanıdık geliyor mu?
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.02.2017
5.02.2017
4.02.2017
27.06.2017
26.06.2017
21.06.2017
7.02.2017
5.02.2017
2.02.2017
30.05.2017