Ceren KENAR
Referandum sonuçlarının ortaya çıkması ile Türkiye ve AK Parti yeni bir döneme girmiş durumda. Türkiye istikrar, etkin liderlik ve düzenden yana oy kullanırken, AK Parti seçmeni büyük oranda desteğini sürdürdü. Ancak büyükşehirlerde kaybedilen oylar, bu desteğin, ihtiyatlı bir destek olduğunu gösteriyor. Bu referandum ancak ve ancak 2019 yılı başkanlık seçimlerinde tamamlanacak bir süreç.
AK Parti, Türkiye'nin son 15 yılına damgasını vuran bir parti olmasını; sürekli öğrenen, akıllı stratejiler ve ittifaklarla farklı grupları bir arada tutmasına borçlu. Her seçim bu anlamda AK Parti'nin önüne alınacak dersler listesi ve elbette fırsatlar sunuyor.
Seçim kampanyaları doğası gereği sert tartışmaların ve hararetli söylemlerin hâkim olduğu dönemlerdir. Siyasetçilerin birbirlerine karşı sert ifadeler kullanması tabiidir. Ancak kampanyanın sona ermesi ile, AK Parti'nin önündeki ilk fırsat normalleşme ihtimali. Referandum sonrası hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hem de Başbakan Binali Yıldırım, bu seçimin kaybedeninin olmadığını vurgulayarak, birlik çağrısı yaptı. Bu çağrının ilk muhatabı, iktidara yakın bazı kanaat önderleri olmalı. Hain avına çıkmak dışında bir mahareti olmayan, gerçek dostlarını bile düşman ilan eden, zehirli bir dille sadece ve sadece antipati oluşturan bir zümre, AK Parti'nin kucaklayıcı bir siyaset geliştirmesi önündeki en büyük engel.
Referandumda özellikle Kürt oylarının artmış olması, Türkiye'nin önüne yeni başka bir fırsat sunuyor. AK Parti'nin MHP ile ortak hareket ederek bir anayasa taslağı getirmiş olmasına rağmen, Kürtler hükûmetten beklentilerini bu destekle sunmuş durumdalar. Bu bir nevi yeni bir toplumsal sözleşme çağrısı olarak okunabilir. Referandum sürecinde Evet oylarına ciddi katkı sağlayan Hüda Par'ın Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Kürt oylarının artması ile hükûmetin üzerindeki sorumluluğun da arttığı kanaatinde. Referandum sonrası açıklama yapan Yapıcıoğlu şu ifadeleri kullanıyor:
“Kürtler sorunlarının çözülmesini istiyor. Ama bir şartla: Kürtler sorunlarının barışçıl siyasi yöntemlerle çözülmesini istiyor. Batman’da, Diyarbakır’da ve diğer bazı illerde çıkan yüksek 'hayır' oyları Kürt sorununun çözülmesinin beklendiğini gösteriyor. Hükûmete mesajdır bu. Talep edilen meşru, insani hakların çözülmesi bekleniyor. Halk benim bu temel haklarımı PKK’nın silahına rehin etmeye hakkın yoktur demektedir.”
PKK'yı askerî olarak, HDP'yi ise siyaseten yenmeyi başaran hükûmetin bu konuda elinin daha güçlü ve imkânlarının daha fazla olduğunu görmek mümkün...
Son olarak, referandum sonrası Türkiye'nin önünde dış politika açısından yeni fırsatlar bulunuyor. Türkiye halkı seçimlerin dış müdahalelere kapalı olduğunu bir kere daha gösterdi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye seçmeni nazarında ne kadar popüler olduğunu bir kere daha uluslararası kamuoyunda kanıtladı. Bu durum, Türkiye'nin Orta Doğu siyasetinde elini güçlendirirken, Batı ile ilişkilerini yeniden tanzim etmesi yönünde önemli bir öz güven sunuyor.
Ne hükûmetin, ne de AK Parti'nin rehavete kapılmak gibi bir lüksü yok. Zira, Türkiye'yi 2019 yılında en az bu referandum kadar önemli bir seçim bekliyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.02.2017
5.02.2017
4.02.2017
27.06.2017
26.06.2017
21.06.2017
7.02.2017
5.02.2017
2.02.2017
30.05.2017