Cihan AKTAŞ
Geçtiğimiz haftayı Doğu ve Güneydoğu Anadolu şehirlerinde, kitap toplantılarında geçirdim. İki gün süren Malatya Kitap Fuarı’nın ardından kara yoluyla Batman’a ve Mardin’e hareket ettim.
Fuar kalabalıklarının ille de bir şehrin kitap sevgisinin göstergesi olduğunu düşünmem. Fakat Malatya halkının kitap sevgisi üzerine daha önceden de bir fikrim vardı. İnsanlar ailece, çoluk çocuk stantları dolaşıyor, yazarlara sorular soruyor, yazılanları (ve beklenildiği üzere yazılmayanları da) sorguluyorlar. Bulunduğum stantın karşısında, Canan Tan’a kitap imzalatmak için uzayıp giden okur kalabalığı içinde başörtülü genç kızlar da var.
Malatya, tabiatın sunduğu nimetleri kitapla taçlandırmaya çalışan bir şehir aynı zamanda. Ülkenin ilk kadın müfessirini çıkartan bir şehirden söz ediyoruz. Semra Kürün Çekmegil ile kısa bir süreliğine sohbet etme fırsatını buldum. “Okuyucu Tefsirini” yazmayı sürdürüyor Semra Hanım. Belediyede mühendis olarak çalışan İsmail Güney, 4 kızkardeşiyle gelmişti fuara: Esra, Esma, Şeyma, Büşra. Ahmet Sait Akçay da Malatya’daymış meğer; “Cape Town Öyküleri”ni imzaladı bana. Hanımeli Kadın Derneği’nde bir kitap-söyleşi toplantısına katıldım. Onca zengin içerkli söyleşi sırasında dikkatimi çeken başlıklardan biri, derneğin gözetip gelişmesine katkıda bulunduğu Afgan göçmenlere dönük kardeş aile himayesi örgütlemeleri oldu.
Malatya’nın kitap sevgisinini somutlaştıran iki kardeş, Abdurrahman ve Şaban Ekinci, aklıma bir zamanlar Birleşik Dağıtım’a gidip de kutularla kitap aldığım günleri getirdi. Şaban Bey bakkal dükkanından İstanbul ve Ankara’da gelişen edebi faaliyetleri izliyor. Bilgisayarı yok. Mektup ve telefonla haberleşiyor.
Uzun ve kısa söyleşilerin yöneldiği konu, “savaş ve barış”. İnsanlar içeride barış sürecini destekliyor. “Korucu oğlu” olduğunu söyleyen okurum, barış süreci için dua ettiğini dile getiriyor. Kuşkulu sorular elbette var. Kimileri ise çözümü çözümsüzlükte aramakta ısrarlı. Bir tarih öğrencisi PKK ile masaya oturma eleştirisiyle çıktı karşıma ve Taraf’tan ayrılmamı, oyuna getirilme olarak yorumladı.
Ev kadını okurum ise son yıllarda edebiyata yöneldiğim için eleştirdi: “ Öykü roman zamanı değil, o zamanı geçtik, bize fikir kitapları lazım.”
Oysa bir başka yazar, Abdülselam Durmaz öyle düşünmemiş ve İslami Hareket davası nedeniyle hapiste geçen yıllarını bir fantastik roman dizisiyle, anlamlandırmayı denemiş. “Evrenin Kitabı İlma”, Batman ve Mardin”de gittiğim evlerde de karşıma çıkacaktı. Yıllardır hapis hayatı yaşayan Durmaz, “islami” bir fantastik roman olarak tasarlamış, ilkine “Son Nişanlı-Yol İşaretleri 1” adını verdiği diziyi. Şifreleri nedeniyle bir solukta akacak bir roman değil “İlma”; fakat yazarın dili bir hayli akıcı.
Hapishane deyince... Yol arkadaşlarımla birlikte akşamın dar vaktinde Diyarbakır Cezaevi’nin etrafından dolanarak yaptığımız turun ardından Batman’a yöneldik. Yıllarca etrafına işkence sesleri yaydığı halde askeri darbenin görünmez ve işitilmez kıldığı cezaevini düşünmeye devam ettim yol boyu. Bugün barışmaya çalışmamıza engel olan ne varsa ve yaşanan, tanık olunan nice şiddetli vaka, Batman’ı saran cinnet hali de dahil, bir şekilde 1980’lerin başlarında Diyarbakır Cezaevi’nde gerçekleşen zulme sebep olan zihniyetten bağımsız düşünülemez.
Batman, Malatya’nın tersine, tabiatın imkânlarına yaslanma güvenine sahip bir şehir değil. Hatta, şehre girdiğim anda hissettiğim petrol veya petrol ürünlerine özgü koku, beş yıl önce şehre geldiğimde algıladığımdan çok daha yüksek geldi bana. Zengin şehir, sırf sunduğu maddi imkânlar nedeniyle de belalara çekilmeye zorlandı, ardımızda bırakmaya çalıştığımız otuz yıl içinde. Faili meçhullerle, karanlık çetelerin cinayetleriyle, kadın intiharlarıyla gündeme geldi. O ziyaretimde yaptığım söyleşiler bende şehrin bazen yükselen, bazen de örtbas edilen derin, canhıraş seslerle sarsılmaya devam ettiği şeklinde bir izlenime yol açmıştı. Petrol üretimine bağlı olarak bir köy yerleşimi etrafında kurulan kozmopolit proje kent sanki her türlü “kazalı” belalı kurguyu kaldırabilirmiş gibi.
Kurtuluş, bahçe, temiz hava ya da derin nefes alma imkânı özellikle kitaplarda bulunurdu ancak. PKK’nın ilk siyasallaştığı şehir, Batman. Batmanlı İslamcı gençler, Malatyalı akranları gibi kitap tutkusuyla gelişen sohbetlerde öne çıkan sorularıyla bazen İstanbul‘daki türdeş faaliyetlerin yönelim ve içeriğini de etkilemişlerdir. Şiddetle kıskıvrak sarmalanmak istenen şehir, kitaba ve sohbete tutunmak suretiyle zor zamanlarda ayakta kalmayı başarabilirdi. Bu yönü nedeniyle de kısa geçmişine karşılık göç almaya, yerleşmek için uygun şehir olarak görülmeye devam ediyor.
Batman okumaya devam eden bir şehir. 2008’de Mazlumder’in davetiyle insan hakları ve kadın meseleleri konulu etkinliklere katılmak için geldiğim şehre bu kez kitap okuma etkinlikleri için davet edildim. Naman Bakaç’ın Milli Eğitim Müdürlüğü faaliyetleri kapsamında Proje Koordinatörü olarak tasarladığı “Hayal Kahramanlarım” projesi çerçevesinde yapılan etkinliklere katıldım.
Lise okuma programlarında öğrencilerin edebiyat ve sanat etrafında sorduğu soruları yer yer çok başarılı buldum. “Ne zaman yazmaya karar verdiniz, yazdığınız öyküler ve romanlarda anlattıklarınız başınızdan geçen şeyler mi, ne tür şeyler sizi konu olarak çeker...” şeklinde uzayıp giden soruların yanı sıra “Gergedan Mevsimi filmi üzerine ne düşünüyorsunuz, bir fikri hangi türde yazacağınıza nasıl karar veriyorsunuz...” şeklindeki bir birikimi yansıtan sorular da vardı.
“Batman Okuyor” kampanyası binalara sığmadı, öğrenciler Atatürk Parkı’nda çimlere oturarak evlerden getirdikleri kitapları okudular. Bu arada okuma yarışmalarında derece alan görme engellli öğrencilere ödüller verdik. Nurşin Karabulut’a ödülünü verirken, % 15 oranında görebilen gözleri için daimi aydınlık diledim, Nur’un Sahibi’nden. Bürokratlarla başörtülü öğrencileri çimenlere oturmuş yan yana kitap okurken seyrettiğim sırada ise Türkiye’de resmi ideolojinin kurguladığı kamusal alanın bütün yapaylığıyla toplumsal planda oluşturduğu gerilimin dağılmakta olduğunu düşündüm, bütün iyimserliğimle.
(Naman Bakaç açık havada okuma eylemini, mesleki bir gezi için gittiği Paris’te kendisine anlatılan, parklarda elinde bulunan sepetteki kitapları gelip geçene dağıtan bir kitapseverin ilettiği ilhamla geliştirdiğini dile getirdi.)
Batman, zor yılların biriktirdiği nice problemi ve acıyı şiddete dönüşmekten alıkoymak için kitap tutuşturuyor gençlerinin eline. Kaldığım evin çalışma odasında, kapının hemen ardında İsmet Özel’in “Yaşamak Umrumdadır”ının asılı olması anlamlıydı. Barışı kitapla ve söyleşilerle güçlendirme arzusunu, İran sineması üzerine konuşmak için davet edildiğim Bart’ta (Batman Kültür ve Sanat Derneği), başta romancı Yavuz Ekinci olmak üzere şehrin kültürel simalarıyla yaptığım konuşmalar sırasında da gözlemleme imkanı buldum.
Gittiğim şehirlerde gündelik hayata yerleşen mülteci meseleleri üzerine izlenimlerimi gelecek yazımda dile getirmeyi umuyorum.
DÜNYA BÜLTENİ
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2021
9.08.2019
16.01.2019
4.02.2018
28.08.2018
15.08.2018
28.07.2018
19.07.2018
21.10.2017
21.09.2016