Elif ÇAKIR
Afyonkarahisar’ın Güney Beldesi’nde cumartesi günü bir miting düzenleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu demiş ki: “Türkiye, Temmuz ayından itibaren Almanya’yı, İngiltere’yi hatta ABD’yi çatlatacak bir atağa kalkacak.”
Ancak verdiği müjdenin konusu içişleri bakanlığının yetki ve görev alanlarıyla ilgili değil.
Yani Sayın Soylu sözlerini şöyle tamamlamıyor:
“İçişleri Bakanlığı olarak, suç işlenmesini öyle önleyeceğiz ki, suçluları yakalama, takip etme konusunda öyle bir strateji geliştirdik ki, göreceksiniz uyuşturucunun u’su ülkemizin sınırlarına 1 km bile yaklaşamayacak, Temmuz ayından itibaren yeni eylem planımızla öyle bir atağa geçiyoruz ki, organize suç, terörizm, cinayet oranları ve polis gücünü baz alarak yapılan bütün endekslerde benim ülkem, dünyanın suç oranı en düşük ülke sıralamasında ilk 10’lara girecek.”
Ya ne diyor?
Sayın Soylu “Türkiye’nin Temmuz ayından itibaren kalkacağı atağı” şöyle açıklıyor:
“Size bir şey söyleyeyim mi? Ama başkaları çatlayacak, kıskanacaklar göreceksiniz. Temmuz ayından itibaren benim ülkemin ekonomisi öyle bir atağa kalkacak ki, öyle bir sıçrayacak ki, öyle bir büyüyecek ki etrafımızdaki Almanya’sı da, Fransa’sı da, İngiltere’si de, İtalya’sı da, hele o her şeye burnunu sokan Amerika’sı da çatlayacak, patlayacak. Hazır mıyız buna?” (5 Haziran)
Bir: Sayın Soylu “buna hazır mıyız” diye sormuş. CB hükümet sisteminin bir bakanı olarak bu soru abesle iştigal değil mi?
Sonuçta bütün Türkiye, AK Parti’nin ülkenin ekonomisini uçuracağı vaadiyle getirdiği ve CB hükümet sistemiyle resmen yönetilmeye başladığı 9 Temmuz 2018 tarihinden bu yana, ekonomi ha bugün ya yarın atağa kalkacak diye “hazır kıta” bekliyor.
Bu kadar beklemeye sabır taşı olsa dayanmaz, çatlardı.
İki: Ekonominin atağa geçeği tarihi ülkenin Hazine ve Maliye Bakanı olarak Lütfi Elvan’ın değil de ülkenin İçişleri Bakanı’nın açıklıyor olması tuhaf değil mi?
Gelelim madalyonun öteki yüzüne.
Sayın Soylu seçim propagandası olarak sarf ettiği bu sözleri çoktan unutmuştur.
Ne demişti başbakanlığı döneminde Binali Yıldırım:
“Seçim kampanyalarında söylenenle, sorumluluk omuzlarınıza yüklenince söylemleriniz hiçbir zaman aynı olmaz. Hiçbir ülkede aynı olmaz. Bu siyasetin gereğidir, siyasetle hakikat birbiriyle örtüşmez.” (1 Aralık 2016)
Evet, bütün dünyada siyasetçiler seçim kampanyalarında şişirilmiş, hamasi vaatlerde bulunurlar. Ancak propaganda ve gerçeklik arasındaki makas kopma, kırılma derecesinde de açılmamalıdır. Ölçüyü kaçırmamak, seçmeni hepten aptal yerine koymamak gerekiyor.
Özellikle ülkemizin ağır bir ekonomik krizin içinden geçtiği, geçim sıkıntılarının intiharlara sebep olduğu bir dönemde…
“Ülkemizin ekonomisi Temmuz ayından itibaren öyle bir atağa geçecek ki, buna hazır mıyız” demek dalga geçmekten başka bir şey değildir.
Sayın Bakana sormak lazım:
Türkiye’nin ekonomisi nasıl atak gerçekleştirecek de, kişi başına gelirleri 40 bin doların üstünde olan Almanya’yı, İngiltere’yi, Amerika’yı kıskançlıktan çatlatacak, patlatacak?
Türkiye 2013 yılında ulaştığı kişi başına 12 bin dolar gelirden, kötü yönetim yüzünden 8 bin dolara gerilemiş durumda!
Cumhurbaşkanı Erdoğan 19 Haziran 2018’de halktan “24'ünde bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra faizle, şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz” diyerek oy istemişti.
AK Parti, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni ülkede istikrarı sağlayacak, istihdamı artıracak, ülkedeki işsizlik sorununu bitirecek, enflasyon sorunu olmayacak vaadiyle getirdi. Bütün yetkiler tek elde toplanacak ve ülke şaha kalkacaktı. Almanya’sı ABD’si, İngiltere’si bizim hükümet sistemini öyle bir kıskanacaklardı ki, çatlayacaklardı, patlayacaklardı.
Aradan kaç sene geçti. 9 Temmuz 2018’den bu yana bütün yetkilerin tek elde toplandığı bir sistemle ülkeyi yönetiyor Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Peki sonuç ne?
Sayın Erdoğan doların, faizin belini kırdı mı?
Avrupa’da enflasyon ortalaması yüzde 2.1. IMF 2021 Nisan Enflasyon Raporu’nu açıkladı. Sayın Erdoğan sabah akşam enflasyonla mücadele edeceğini söylüyor, Türkiye ekonomisi 13.4 enflasyon oranı ile dünyada enflasyonu en yüksek 14’üncü ülke durumunda.
Her üç vatandaştan birinin işsiz olduğu bir Türkiye gerçeği var.
Türkiye CB sistemine geçerken dolar kuru 4,5’lardaydı ve Erdoğan 4,5’larda olan doların belini kıracağını vaat etmişti.
Sonuç ne?
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın 2023 Hedeflerine ne oldu? Türkiye 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alacaktı. Kişi başına gelir 25 bin dolar olacaktı. Ülkemizin yıllık ihracatı 500 milyar dolara, milli gelirimiz 2 trilyon dolara ulaşacaktı. İşsizlik oranı yüzde 5 olacaktı.
Burada önemli bir düzeltme yapmak istiyorum. AK Parti lideri Erdoğan 2023 Hedeflerini ilk olarak 2011 seçimlerinde açıklamadı. İlk açıkladığı tarih 2010’dur.
Sayın Erdoğan 28 Aralık 2010 tarihinde Meclis Genel Kurulu Bütçe Görüşmeleri’nde yaptığı konuşmada 2023 Hedeflerini açıklamıştır. 2011 seçimlerindeki metinle birebir aynı olduğunu söylemeliyim.
Dolayısıyla “Sayın Erdoğan tarafından 2010 tarihinde açıklanan 2023 Hedeflerine ne oldu” “Ya da neresindeyiz” diye sorulmalıdır.
AK Parti’nin bu gidişle 2023 Hedeflerini gerçekleştirmesi imkansız. Türkiye 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alacaktı ama daha şimdiden Türkiye dünyada en yüksek faize sahip 7’inci ülke konumuna yükselmiş durumda.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024