Enver SEZGİN
Eğer Kurtalan gibi ücra ve yalnız bir ilçede doğmuşsanız hayata ekside başlamışsınız demektir. Hele birde benim gibi yoksul bir ailenin çocuğuysanız vay halinize. Hayatın size yüklediği zorluklar iyice ağırlaşır. Çocuk yaşta beliniz bükülür. Yoksulluğun ağır bir kokusu vardır. Zamanla bu koku içinize kadar işler. Üstünüze yapışır. Onu gizleyemezsiniz.
Yokluk sizin için artık bir yaşam biçimi olur. Ne yapacağınızı bilemezsiniz. Tüm ailenin geleceği tehlikededir.
İşsiz kalan babam günlük işlerde çalışmaya başlamıştır. Kalabalık aile bununla geçinemez. Çaresiz evdeki “değerli” eşyalara başvurulacaktır. Dedemin hediye ettiği pahalı bir İran halısı vardı. Babam ilk onu sattı. Paralar suyunu çekince de karyolasını gözden çıkarttı. Pirinçten güzel bir karyolaydı.
Ya sonra? İşte tam bu noktada aileden biri öne çıkar. Kardeşlerine kol kanat gerer. Ailenin ayakta kalmasına yardımcı olur. Babasının omuzdaşıdır. Henüz ilkokul yıllarında çalışmaya; eve para götürmeye başlamıştır.
Abim Ekrem Sezgin’den söz ediyorum. Aksilik bu ya, tüm bu olumsuzluklar yetmezmiş gibi, bir kavga nedeniyle babam cezaevine girer. Bizim için perişanlık günleri başlamıştır. Evin tüm yükü Abimin omuzlarına biner. O ise kazandığı paranın tek kuruşuna bile dokunmadan anneme teslim eder. İşte o küçücük parayla geçinmeye çalışırdık.
Abim, babam cezaevinden çıktıktan sonra da bir yandan okuyup öte yandan çalışmayı sürdürür. Yaşamın dayattığı zorluklara göğüs gerer. Pes etmez. Güçlü kuvvetlidir. İşte bu özelliklerinden dolayı ileriki yıllarda yakın bir arkadaşı ona “Torpido” lakabını takacaktır.
O çocukluğunu hiç yaşamadı. Kardeşleri için kendini feda etti. Yıllarca babasına yardımcı oldu, yanında durdu. Ailemizin ayakta kalmasında büyük payı oldu.
Güneşli bir pazar gününü düşünün. Dışarıda insanın gönlüne neşe veren bir hava var. Böyle bir havada hiçbir çocuğu içerde tutamazsınız. Mahallenin çocukları meydanda toplanmışlar. Gönüllerince oynayacaklar. Belki de yakında bulunan ırmağa gidip yüzecekler. Kim bilir?
Ama içlerinde Ekrem Sezgin yoktur. O eve ekmek götürmenin telaşı içindedir.
Ünlü Alman filozof Hegel ,”Bir insanın sana neler verebileceği değil, senin için nelerden vazgeçeceği önemlidir”, der.
Ekrem Sezgin kardeşleri için çocukluğundan vazgeçti. Sevdikleri için kendini feda etti. Hayata tutunmamıza yardımcı oldu.
Sonra Batmanlı yıllar. O yine çalışmaya ve eve para götürmeyi sürdürür.
Yıllar çok hızlı geçmektedir. Sonra 12 Eylül Askeri Darbesi. Yani benim kaçaklık yıllarım. Her sorun yaşadığımda ilk o yanımda belirirdi. Bu sefer de böyle oldu. Bir keresinde polisten köşe bucak kaçtığım İstanbul’da beni ziyarete geldi. İki gün sonra ise ayrıldı. Bu arada ayrıldığında cebindeki paranın bir bölümünü bana bırakmayı da ihmal etmedi. Bu para en azından bir süre rahatlamamı sağlamıştı.
Ekrem Sezgin yıllar sonra tıpkı babası gibi Türkiye Petrollerinden emekli olur. Olur, olmasına da o bir köşeye çekilecek karakterde biri değildir. Çalışmaya devam eder. Üç çocuğunun okumasını sağlar ve birer meslek sahibi olmalarına yardımcı olur.
Bir Çin atasözü şöyle der:” Kopan bir ipe sımsıkı bir düğüm atarsınız. İpin en sağlam yeri artık bu düğümdür. Ama ipe her dokunuşunuzda canınızı acıtan yine o düğümdür.”
Şimdi durup çocukluk yıllarıma bir göz attığımda abimin o yılıklardaki fedakârlığını hatırlar hüzünlenirim. İçim acır.
Ailecek, sırtına küçük yaşta büyük sorumluluklar yüklemiş olmamızı ona karşı yapılan büyük bir haksızlık olduğunu düşünür, üzülürüm.
Sekiz kardeş olarak çok zorluklar gördük, acılar çektik.
Ama işte buradayız, yaşıyoruz.
Ve her birimiz Ekrem Sezgin’e çok şey borçluyuz.
Onun tüm hayatı mücadele içinde geçti.
Hep çevresine güven veren örnek biri oldu.
Vicdanlı ve adil.
Yakınları, arkadaşları onu çok iyi bir insan olarak tanıdılar/tanıyorlar.
Bu gün 65 yaşında saygın ve sevilen bir insan olarak hayatını sürdürüyor.
Çok sevgili “Torpido Abim”, hep sağlık ve mutluluk içinde kal. Uzun yaşa.
Yazarlar
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci milletin hakemliğinde yürür mü? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYastık altında 705 milyar dolar 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİIŞİD tehdidi SDG'yi kıymete bindirir mi? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciGelir bozukluğunda görülmeyen iki ayrıntı 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDindar nesil hikayemiz ya da sosyolojinin yeni haritaları 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAUmut Hakkı’nı Savunmak, Barışı Savunmaktır... 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015