Ergun BABAHAN
''Lafa geldiğinde 'Müslümanız' diyor ama öbür tarafta terörist, aynı zamanda ateist olan örgütleri bu mezhep farklılığından dolayı savunanları görüyoruz. Öyleyse bunlara karşı uyanık olmak zorundayız.''
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Endonezya’da yaptığı bu açıklamanın muhatabının Aleviler olduğu çok açık. Türk Ceza Yasası’nın ‘‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’’ suçu kapsamına girmesi gereken bir açıklama bu. IŞİD tehdidi yüzünden diken üzerinde yaşayan, Cumhuriyet tarihi boyunca katliamlara uğrayan Aleviler’in böyle bir dile muhatap olması demokratik bir hukuk devletinde görülmüş bir şey olmasa gerekir.
Esad rejimini devirmeyen, yolsuzluk iddialarıyla sallanan Erdoğan hızla Türk-İslam sentezine kaydı. Alevilere hiçbir zaman sempatiyle bakmadığı belliydi ama bu kez açıkça hedefe koydu. Alevilere karşı uyanık olmanın anlamı nedir devlet açısından onu da bir açıklasa da anlasak aslında.
NEFRETİN DİLİ YÜKSELTİLİYOR
Türkiye’yi kamplaştırarak güçlü kalmayı amaçlayan bu anlayışın ülkeyi nasıl bir maceraya sürükleyeceği ortada.
Ülke yurttaşını mezhebine, etnisitesine, kılık-kıyafetine, yediğine-içtiğine göre ayıran, Öteki’ne karşı uyanık olmaya çalışan bir zihniyetin samimi bir barış çabasında olduğuna inanmak mümkün olabilir mi?
21’inci yüzyıla girdiğimiz bir dönemde vatandaşlar arasında mezheplere göre değerlendirme yapmak, Alevi katliamlarıyla lekeli bir toplum açısından hayra alamet bir gelişme değildir.
Siyasilerin sınır tanımayan söylemleri sonucu zıvanadan çıkan halkın düşman gördüğünün cesedini yakmaya çalıştığı bir toplum haline gelmiş bulunuyoruz. Nefretin dilinin bilerek yükseltildiği bir ortamın daha ne belalara yol açacağını bilemiyoruz.
CHP’li Umut Oran, Adıyaman’a gidip ayrıntılı bir rapor hazırladı. Raporunda IŞİD saldırılarından korkan Alevi vatandaşların diken üstünde olduğu, sabaha kadar nöbet tutmak zorunda olduğunu bu raporunda dile getirdi.
Böyle bir endişe içinde olan bir kesimin devletin en yetkili ağzı tarafından suçlanmasının endişe verici olduğunu söylemek gerekir.
SİYASİ DEĞİL ASKERİ ÇÖZÜM...
Türkiye’de devlet aklının hızla sahneden çekildiği bir döneme tanıklık ediyoruz. Hesap vermekten korkanlar, hukuku oyuncak ederek ‘milli irade’ye açıkça saygısızlık göstererek, toplumu kamplaştırarak gücünü korumaya çalışıyor.
Gariban Anadolu evlatlarını feda etmeye razı zihniyet, kendi evlatlarını çürük raporuyla, bedelliyle tehlikeden uzak tutmayı başarıyor.
Erken seçimden Kürt oylarını baskı altına alarak tek başına iktidar çıkmayı hesap edenler, ülkenin içine düştüğü hali, sokaktaki insanın ödediği ve daha da ağır ödeyeceği bedeli görmezden geliyor.
Devlet aklı, Suriye’de Irak’taki gibi bir Kürt otonom bölgesinin oluşmasını engellemek için harekete geçti. Askerin açılım sürecine hiç sempatik bakmadığı belliydi. Şimdi kuşatılmış Erdoğan ile işbirliği içinde siyasi değil, askeri çözüm seçeneğini masaya koydular.
HDP’nin bölgede yüzde 90’lar civarında oy aldığı yerler olduğu akılda tutulursa, askeri çözüm seçeneğinin sadece kopuşu hızlandıracağını görmek için tarih bilgisine bile gerek yok.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021