Ergun BABAHAN

MERKEZİ DEVLETİN SONUNA GELDİK!
23.12.2015
1749

 Bir toplum eğer etnik, dini, dilsel, kültürel ya da ideolojik olarak bölünmüşse, ya da ortak değerleri paylaşmayan gruplardan oluşmuşsa, çoğulcudur. Çoğulcu bir toplumda, bu farklılıklar bireysel veya gruplar halinde dışa vurulur, medya da bu dışa vurumun bir aracı olur. 


Ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanışına tanıklık eden Cumhuriyet anlayışı, çoğulculuğu hep bir tehdit olarak gördü ve tekçiliği dayattı. Sünni karşısında Alevi, Türk karşısında Kürt tehdit olarak görüldü. 2016’ya girmeye hazırlandığımız bu günlerde Alevi’nin de Kürt’ün de statüsü yok. İkisi de devlet açısından tehdit.

Kimliklerin dışa vurumu merkeziyetçi yapı, merkezden atanan bürokratlar aracılığıyla sürdürüldü. Yerelde karar alma mekanizmalarının önü kesilerek, karar verme süreci Ankara’da toplandı. Cumhuriyet’in kuruluş dönemi ve ardından gelen Soğuk Savaş koşullarında merkeziyetçi yapı istikrarın da garantörüydü. 

SORGULAMAYAN BİATÇI YAPI 


AKP, bu merkeziyetçi yapıyı yaratmadı. Erdoğan’ın kişiliğinde daha ileri bir noktaya götürdü ve merkezden bağımsız karar alınma yollarının tamamı kapatıldı. Bugün ister kupon arazi meselesi, ister cemevi meselesi olsun, Ankara’dan izinsiz adım atmak imkansızdır. Üstelik, AKP tabanı da böyle bir merkeziyetçi yapının gönüllü destekçisidir. 

Sorgulamadan kabul anlamına gelen bu biatçı yapı, Ankara ‘‘Mavi Marmara Hamaslı kahraman direnişçilere yardım götürüyordu’’ söylemini de, İsrail istediği için Hamaslı bir yöneticinin sınır dışı edilmesi kararını da aynı esneklikle kabul eder. 

Ankara’nın düşman gördüğünü düşman görmek, ötesinde imha etmek üzerine kurgulanmış bir toplum var karşımızda. Dün bu düşman İsrail idi, bugün Kürtler ve Cemaat.

KÜRT GERÇEĞİNİ İNKAR SİYASETİ

Merkeziyetçilik, işlerin yolunda gittiği dönemde iyi işliyor ama kriz anlarında duvara toslaması kaçınılmaz görünüyor. Tekçi anlayışın iflas ettiğini inkar anlayışı, toplumun dikişini attırıyor, şiddeti körüklüyor ve devletin temelini ciddi anlamda sarsıyor. 

Tek merkezci anlayış bir anlamda zafiyet anlamına geliyor. 

Bugünün dünya ve bölge gerçeği, Kürtler’in yaşadıkları coğrafyada statü sahibi olması üzerine kurulu. Barzani, Ankara’nın desteğiyle Irak’tan ayrılma hareketini başlatırken, Suriye’de yeni bir Kürt devleti güçlü biçimde ortaya çıkıyor. 

Ankara, gözlerini bu gerçeğe gözünü kapatmış bir biçimde kendi Kürtlerini 1923 paradigmasına göre yaşatma ısrarını sürdürüyor. Etnik, dini ve yaşam biçimi farklılığına dayalı çoğulculuğu, demokratik biçimde yönetememek AKP’nin çok önem verdiği istikrarı, huzuru ve bir arada yaşama arzusunu vuruyor.

AKP’nin şimdi Barzanici bir Kürt partisi kurdurarak HDP’yi zayıflatma taktiğine yöneldiği anlaşılıyor. Başarı şansı düşük bir proje. Barzani’nin bölgede tabanı olmadığı için değil, Ankara Kürt gerçeğini inkar siyasetine bağlılığını sürdürdüğü için.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar