Ergun BABAHAN
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Polonya'ya verilmişti liman kenti Dnazig. Hitler iktidara geldikten sonra adım adım Alman İmparatorluğu'nu kurarken Avusturya'yı yuttuktan sonra gözünü Polonya'ya dikmişti. Polonya ile savaşın bahanesiydi. Hitler, Avrupa'yı karanlık bir çağa doğru sürüklerken Fransa'da sosyalist bir politikacının ortaya attığı “Danzig için niye ölelim” sloganı tüm siyasetçiler tarafından benimsenmişti.
Avrupa'nın bu tavrı, milyonlarca insanın ölümü ve koca bir kıtanın yıkımıyla sonuçlanan İkinci Dünya Savaşı'nın kapısını araladı. Bugün Danzig, Almanlar'dan temizlenmiş bir Polonya kenti.
Birinci Dünya Savaşı sonrası yıkılan Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılan sınırları içinde Türkler, Kürtler, Araplar, Hıristiyanlar, Sünniler, Şiiler, Yahudiler, Yezidiler gibi saymakla bitmeyecek toplulukları barındıran devletler kuruldu. Zamanla ulus devlete evrilen bu ülkeler, genelde Batı ile iyi geçinen diktatörler tarafından yönetildi.
Irak'ın işgali ve Arap Baharı, diktatörlük rejimleri tarafından bastırılmış duyguları açığa çıkardı. İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa kıtasında yaşanan gelişmelerin bir benzeri bu coğrafyada yaşanıyor.
Hıristiyanlar kurtuluşu buralardan kaçıp göçmekte buldu. Sünni ve Şiiler karşı unsurdan temizlenmiş kasaba ve köylerde ‘arı' bir halde yaşıyor.
Elbette sadece Hıristiyanlar kaçmıyor. Seküler kültürden uzak yaşamış Müslümanlar da çareyi Avrupa'da buluyor. Avrupa'da dinler gerilimini tırmandıracak bir gelişmenin tohumları atılıyor.
Bu arada, İslam Devleti, Irak ve Suriye'de geniş bölgeleri kontrol etmekle kalmıyor, Avrupa ve Türkiye'de bombalı eylemler gerçekleştirerek dünyanın kalbine korku salmaya devam ediyor.
Başta Washington olmak üzere Batılı ülkeler IŞİD'in ortadan kaldırılmasını birinci öncelik maddesi yapmış durumda ama kimse “IŞİD'i yenmek için ölmek de istemiyor” açıkçası.
Kobane'den beri yaşanan gelişmeler, Obama'nın daha ilk günden belirlediği “Havadan Amerikan bombardımanı, karadan yerel güçler” formülünün hayata geçmesine imkan sağlıyor.
Türkiye'nin IŞİD'in yerine kendi desteklediği radikal unsurları tartışmalı Menbiç Cebi'ne monte etme çabaları ise başarıya ulaşmıyor. IŞİD Türkiye'nin desteğiyle kaybettiği yerleri anında geri almayı başarıyor.
Bu arada, etnik temizliğin vahşice yaşandığı bölgede Kürtler, Arapları, Türkmenleri de içine alan bir federatif model geliştiriyor. Herkesin olduğu yerde, kimliğini koruyarak yaşayabileceği bir model bu.
AKP'nin radikal İslamcılara dayanan çözümü yerine, demokratik ilkeye saygı gösteren Kürt modeli var şu anda Washington'ın önünde.
PYD ilişkilerini her geçen güm güçlendiren Washington'ın Ankara'ya tanıdığı sürenin arkasından Kürt çözüm modeline dönmesi muhtemel.
Hele Avrupa'da yeni bir terör saldırısı olursa.
Böyle bir gelişme, Türkiye'nin Kürt meselesinin çözümünde Amerika'yı kilit noktaya getirecek ve PYD üzerinden PKK'yi müzakere masasına oturmaya ikna edebilecektir. Bu durum savaş tercihi yapmış AKP'yi uluslararası alanda daha da yalnızlaştıracaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021