Ergun BABAHAN
Sürekli terörden şikayet eden bir devletin kendinden olmayan yurttaşlarına terör uyguladığı bir dönemden geçiyoruz yine. Yine diyorum, çünkü Türkiye Cumhuriyeti tarihi aynı zamanda devletin hıristiyan, Alevi, Kürt, solcu muhaliflerine terörünün tarihidir aynı zamanda.
Devletin bu baskı ve şiddet politikasının sonuç vermediği ortada. Hala dağlarda binlerce genç var, binlercesi dağ kadrolarına katılmak için fırsat kolluyor; ‘Bitti’ denilen PKK, yol kesip Tırlar yakıyor, karakol basıyor. Türkiye’nin geniş bir coğrafyası savaş alanı hala…
Ermeni Soykırımı, Rumlar’ın çeşitli bahanelerle göçe zorlanması, Varlık Vergisi, Trakya olayları, Yozgat, Kahramanmaraş Katliamları, Sur, Yüksekova ve Şırnak’ta diri diri yakılan insanlar, 1 Mayıs Katliamı, 16 Mart kıyımı….
Saymakla bitmeyecek bir suç ve günah tarihi var bu devletin ve hiçbiriyle yüzleşmeye yanaşmıyor. Çünkü suç defterine yenilerini eklemekle meşgul.
İşinden edilmiş genç insanların haklarını aramak, evladını kaybetmiş bir babanın oğlunun kemiklerini alabilmek için ölmeye yatmak zorunda olduğu bir ülke burası.
Ve maalesef, ne ana akım medyası ne de toplumun genel çoğunluğunun bu insanların acısıyla ilgilenmediği, saygı duymadığı bir ülke aynı zamanda.
Empati duygusunu kaybetmiş mi desek, yoksa hiçbir zaman empati duygusuna sahip olamamış bir toplum mu desek Türkiye’ye bilemiyorum. İnsan hakkı kavramına yabancı, kendisi gibi olmayan, yaşamayan ve düşünmeyene düşman bir ülke.
İşin çivisi o kadar çıktı ki, 15 gündür gerekçe gösterilmeden gözaltında tutulan Fransız fotoğrafçı Mathias Depardon da sonunda açlık grevine başladı.
Murat Gün’ün babası Kemal Gün’ün hikayesi yürek dağlayıcı. Tek istediği oğlunun kemiklerini inancına uygun bir şekilde defnedebilmek, mezar diyebileceği bir mekana sahip olmak.
İki aydan fazla bir zaman açlık grevi sürdüren acılı babaya, bin bir dereden su getirildikten sonra evet denildi.
‘Hayata Dönüş’ adı verilen operasyonda kolu koparılan Veli Saçılık’ın annesi ise devletin terörüyle oğlunun kolunun koparılmasının ardından tanışmıştı. Kezban Hanım, açlık grevindeki akademisyenlere destek veren oğlu gibi, eyleme destek vermeye gitmişti.
Oğlunun hakkını ararken dövülmüş, yerlerde sürüklenmiş, elbisesi açılmıştı. O yüzden pantolon giyiyor, etek giymiyordu. Haklı çıktı, devlet yine saçından sürüklemeyi, yerden tekmelemeyi reva gördü kendisine…
Cezaevinde anneleriyle kalmak zorunda kalan bebeden, 70’indeki babaya kadar ayrım gözetmeden terörü yaşatan, bu yolla geride kalanlara gözdağı veren bir ülkeye döndü yine Türkiye.
Sokaklardan insanların kaçırıldığı ve bu insanların akibeti hakkında hiçbir bir bilgi alınamadığı bir ülke aynı zamanda. 11 Eylül sonrası Amerika’nın düşman gördüğü müslümanlara yaptığını yapıyor Türkiye. Düşman gördüğü insanları kaçırıyor sokak ortasında. Pervasızca… Kimsenin de umru olmuyor açıkçası.
Her devlet kıyıcı ve baskıcıdır ama modern hukuk devletinin bir çizgisi vardır. Kurallar bağlayıcıdır. Türkiye, kuralın ortadan tamamen kalktığı, keyfiyetin hakim olduğu bir ülke artık. Abdülhamid döneminden farkı yok. O zaman hukuk devleti, insan hakkı kavramı yoktu. İttihat Terakki ve CHP’nin tek parti iktidarı döneminde de yoktu bu kavramlar.
AKP’nin ilk dönemlerinde kavuşuyoruz sandığımız bu kavramlar yine ayaklar altına alındı. AKP’nin de parçası haline geldiği devlet gibi düşünmeyen herkes artık birer potansiyel Ermeni, Alevi, Kürt ve solcu muamelesi görüyor.
İttihatçı ruh canlandı ve bu kez kendi yurttaşlarına acı çektiriyor ve yakın gelecekte bir umut ışığı görünmüyor maalesef. Sadece hukuksuzluk, şiddet ve fakirlik…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021