Erol KATIRCIOĞLU
Tarihte hep mi böyle olmuştur bilmiyorum ama bizde “vesayet rejimi” en büyük darbeyi en güçlü olduğu zamanda yemişti. Bu cümleden AKP’nin en güçlü çıktığı son seçimler ve sonrasından söz ettiğimi düşünebilirsiniz ama doğrusu muradım daha eski bir tarihe işaret etmek.
Vesayet rejimi 1980’de, etkinliğinin zayıflıyor gibi olduğu bir dönemde bir askeri darbe yaparak kendi önünü açmaya çalışırken aslında istemeyerek de olsa kendinin “mezar kazıcıları”nı da yaratmıştı. Özellikle Özal döneminde uygulanan ekonomi politikalar “vesayet rejimi”yle iç içe geçmiş sermaye kesimlerinin zayıflamasına neden olurken bu rejimin “mezar kazıcıları” olan yeni iktisadi aktörlerin de doğmasına yol açmıştı. Vesayet rejiminin sonunun başlangıcı da bu tarihler olmuştu.
Bugün on yıla varmış AKP iktidarının kendi sermaye kesimini yarattığını konuşuyoruz ama aslında tersinin daha doğru olduğunu atlıyoruz. Yani aslında Özal dönemi ve o dönemde uygulanan ekonomi politikalar olmasaydı adına genellikle “Anadolu sermayesi” ya da “KOBİ sermayesi” dediğimiz sermaye kesimleri oluşmaz ve sonuçta da AKP diye bir partinin iktidarı da pek mümkün olmazdı. YaniAKP, kendine yakın güçlü sermaye kesimleri yarattığından dolayı değil, tam tersine vesayet rejiminin sermaye kesimleri arasında yaptığı ayrımcılık sonucu mağdur olan bir kısım sermayenin AKP’yi kendine yakın bulması nedeniyle iktidara gelebilmiştir.
Bu nedenle de bugün yıkılıp yıkılmadığı tartışmalı olsa da “geriletildiği” muhakkak olan “vesayet rejimi”nin geriletilmeye başlamasının başlangıcının da Özal dönemi olduğunu söylemek çok da yanlış olmaz.
Aşağı yukarı bu otuz yıllık tarih son seçimlerle birlikte sona ermekte. AKP’nin yüzde elli oy almasıyla itiraz edilmesi güç bir “meşruiyet” kazanması ve buna dayanarak özellikle “askerin” rejimdeki yerini geriletmesi “vesayet rejimi”nin de gerilemesinin en önemli nedeni.
Ama biliyoruz ki “vesayet rejimi” gibi tüm baskıcı rejimler, yaptıkları baskıyla ayakta dururlarken, bu baskıyla kendi sonlarını da getirecek güçleri de geliştirirler. Nitekim Özal dönemiyle başlayan süreç nasıl eski rejimle bağları olmayan yeni sermaye kesimleri yaratmış ve bu kesimler arasında bir “biz”duygusu ve bir dayanışma ağı oluşturmuşsa tıpkı onun gibi Kürt, Alevi, solcu, kadın, eşcinsel gibi çeşitli kesimler içinde de benzer bir etkiyle “cemaatimsi” yapılar üretmiştir.
Bilindiği gibi cemaatlerin gücü belirli bir kimlik içinde farklı kesimleri biraraya getirerek aynı amaca yönelik bir dayanışma ağı gerçekleştirebilmelerinden geçiyor ve kimliğin hissettiği baskı ne kadar güçlü ise bu ağın direnme ve dayanışma gücü de o kadar fazla oluyor.
O zaman şöyle bir soru giderek anlamlı bir soru haline geliyor: Vesayet rejimi yıkılırken, onun baskısı azalırken örneğin İslami kesim içindeki “biz” duygusu ve bu duygunun ürettiği direnme ve dayanışma gücü azalıyor mu? Eğer azalıyorsa bu nasıl bir değişime yol açacak?
Tabii aynı soruyu, kendini baskı altında hisseden diğer gruplar için de sormak mümkündür ve sanırım aynı derecede de anlamlıdır ama vesayet rejiminin baskısı altında kalmış en geniş kesim olarak İslami kesimde ne olacağı çok daha merak uyandıran bir soru.
Doğrusu bu soruya verilecek kestirme bir cevap, İslami kesim içinde farklılıkların daha bir görünür olacağı, bu kesim içinde daha önce yapılmamış tartışmaların başlayacağı ve yeni liderliklerin ortaya çıkacağı yönünde bir cevap olacaktır.
İçinde yaşadığımız günleri böyle okumak mümkündür. Tabii bu okumanın da “kestirme” bir okuma olduğunu unutmadan…
Yazarlar
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.09.2025
9.09.2025
3.09.2025
26.08.2025
12.08.2025
6.08.2025
29.07.2025
23.07.2025
19.06.2025
29.05.2025