Eser KARAKAŞ
Cumartesi günleri, Allah ömür verirse, hep eğitim-öğretim konularını yazmak istiyorum.
El elden mutlaka üstündür ama eğitim-öğretim konularını çok uzun zamandır uluslararası mukayeseli olarak çok yakından izliyorum. Bu konuda söyleyecek sözlerimin olduğunu düşünüyorum. Ancak, bazı yaklaşımlarımın da kimilerinin görüşleriyle çok farklı olduğunu da yakından biliyorum, kimse darılmasın, kızmasın.
Bu hafta, dile kolay, yaklaşık bir milyon iki yüz bin çocuğumuz TEOG’a girdi. Aileleri, yakınlarıyla beraber, en azından beş, altı milyonu doğrudan ilgilendiren bir konu. Bu sınava giren çocuklarımıza ve ailelerine, bilmem nasıl karşılarlar, bir-iki önerim mevcut.
Çocuklarımızın bu TEOG sınavı sonrası yerleşeceği/yerleşebileceği lisenin uzun vadede hiç önemi olmayacağını söylemek istiyorum. Türkiye’de yaklaşık on iki bin lise var ve bu liselerde altı milyona yakın çocuğumuz okuyor. TEOG’a giren çocuklarımız da bu liselerden birine girmek istiyorlar.
Bu konuyu çok uzun senelerdir izleyen biri olarak bu yaklaşık on iki bin liseden en fazla yüzünün (100) bu çocuklarımızın hayatını ileride olumlu anlamda etkileyebileceğini çok iyi biliyorum. Bu yüz iyi lise sayısı da aslında iyimser bir sayı, son saçma uygulamalarla bu sayı da azalıyor üstelik. TEOG ile bu yüz liseden birine giremiyor iseniz, diğer on iki bin eksi yüz lisede okumanın aslında hiç ama hiç farkı, önemi yok. Belki en dipteki yüzde onu, bu sıradanlığın bir kenarına koyabiliriz.
Yüz lise demek, her birine yüz elli öğrenci alınsa bu sene, eder size on beş bin şanslı öğrenci. Bir milyon iki yüz bin TEOG öğrencisi içinde bu on beş bin çok küçük bir oran. Özel kolejlerin de, bir, iki yabancı okul dışında, kuş kondurmadığını, devlet okullarından hiç farkları olmadığını çok iyi biliyorum.
Bu yüzden, parasal nedenlerle özel kolejlerde okuyamıyorsanız, bu durum sizi yaşamınızda asla daha az rekabetçi yapmıyor. İmam-hatip liselerinin de, eğitim-öğretim kalitesi açısından, diğer okullardan hiç farkları yok. Bu yüz lise dışında, hatta kötümser bir günümde olsam, yirmi lise derdim, ne İngilizce, ne matematik, ne fen, ne de Türkçe öğretilebiliyor. Çok acı bir şey ama öğrencilerin hayatlarında rol model olarak alabilecekleri lise öğretmeni sayısı yok mertebesinde.
Peki, TEOG çocuklarımızın yaklaşık yüzde doksan dokuzu ne yapmalılar? İlk yapmaları gereken şey, geleceklerinin ancak kendi ellerinde olduğunu anlamaları. Kendi çabaları ile kitap okumayı, satranç oynamayı öğrenmeleri, sevmeleri lazım. Yine kendi çabaları ile İngilizce, hem de üst düzey bir İngilizce öğrenmek zorundalar. Sistemi kötüleyip işin içinden sıyrılma kolaylığı kendi geleceklerine ihanet olacaktır. Emin olabilirsiniz, bu yazının aynısını, sayıları değiştirip üniversite sınavları için de yazabilirim.
ÖSS’ye iki milyon iki yüz bin öğrenci giriyor, devlet üniversite kontenjanlarını çok arttırıyor, karşı da değilim ama yüz ya da yirmi lise örneğinde olduğu gibi, üniversitelerde de, gelecekte sizi rekabetçi kılabilecek kontenjan sayısı otuz bini aşmıyor. Türkiye ise bu durumu, ne TEOG ne de YGS için konuşuyor. Varsa, yoksa verimsiz, anlamsız konular. Kimse YGS’de matematik, İngilizce sorularında ortalama doğru yanıt sayısını konuşmuyor mesela.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.11.2025
28.10.2025
23.10.2025
14.10.2025
8.10.2025
23.09.2025
8.09.2025
1.09.2025
29.08.2025
25.08.2025