Eser KARAKAŞ
İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinin CHP’nin eline geçmesinin kamu maliyesi sistemine ve özellikle mahalli idareler maliyesine önemli etkileri olacağı kesin.
İlk önemli sinyaller de gelmeye başladı bile.
Sözcü gazetesinin çok önemli yazarı Sayın Çiğdem Toker’in bugünkü (3 Nisan Çarşamba, 2019) yazısında hayati önemi haiz bir haber var.
Anladığım kadarıyla daha ortada resmî bir düzenleme yok ama Sayın Çiğdem Toker’in belirttiğine göre Cumhurbaşkanlığı kurumu mahalli idarelerde yapılacak ihalelerde parasal büyüklük olarak belirli bir eşiği geçen ihalelerde son sözü yine Cumhurbaşkanı söylemeye hazırlanıyor.
31 Mart 2019 mahalli idareler seçimlerinde başta Antalya, Mersin, Adana gibi büyükşehir belediyelerin yönetim değişikliği oldu ama Türkiye şimdi sadece İstanbul ve Ankara’yı konuşuyor.
Bu iki büyükşehir belediyesinin bütçelerinin büyüklüğü muhtemelen bu tartışmayı daha canlı hale getiriyor.
Söz konusu iki büyükşehir belediyesinin konsolide bütçelerinin toplamı da 15 milyar ABD doları civarında.
Büyük bir para.
Konsolide bütçe burada belediye bütçesi artı İSKİ, ASKİ, İETT, EGO ve belediye iktisadi teşekküllerini kapsıyor.
Bu büyük bütçelerle büyük ihaleler açılıyor, bu ihalelerde de önemli sayılabilecek kaynaklar el değiştirebiliyorlar.
İlaveten, Hazine garantili borçlarla da açılan büyük ihaleler söz konusu.
Bu kaynakların tümü bütçe çıkışlı kaynaklar.
Kentlerin yarattığı çok ama çok büyük kent rantları da işin cabası.
Bu rantların kimlere ve nasıl aktarıldığı ise çok kapsamlı bir yolsuzluk araştırması gerektiriyor.
Ülkemizde kentlerde yaratılan rantları vergilendirecek kent rantları vergisinin TBMM’den bir türlü çıkamadığını da hatırlatalım.
Galiba 2013 senesi idi, bu kent rantlarının vergilendirilmesi konusunu Ali Babacan gündeme getirmişti ama bu yeni gündem galiba Ali Babacan’ın etkin siyasi yaşamının da sonu oldu AKP bünyesinde.
Bu kent rantlarının vergilendirilmesi meselesi neden Ali Babacan’ın kenara çekilmesi ile sonuçlandı, bu konunun tefekkürünü de siz okurlara bırakıyorum.
Cumhurbaşkanlığı kurumu her ihtimali düşünerek Ağustos 2018’de bir Cumhurbaşkanlığı kararı ve bir de uygulama yönetmeliği çıkararak (8 ve 9 Ağustos 2018) belediye gelir ve harcamalarını Hazine tek hesabı kapsamına alarak mahalli idarelerin zaten olmayan ya da çok güdük mali manevra alanını adeta kuşa çevirmiştir.
Tüm bu mahalli idareler maliyesine ilişkin düzenlemelerin zaten Anayasa'nın 127. maddesinde anayasal temelleri de mevcuttur.
Anayasanın söz konusu maddesi İçişleri Bakanı'nın tedbiren belediye başkanlarının nasıl işten el çektirilebileceğini, idare vesayet denen bu anlamsız kavramın ne demek olduğunu, merkezin mahalli idarelere nasıl kaynak aktaracağını düzenlemiş bulunmaktadır.
Anayasa'nın 7. maddesi aynı Anayasa'nın 73. maddesi ile birlikte düşünüldüğünde zaten mahalli idareler maliyesinin bizde işlemediğini çünkü yerel seçilmişlerin yerel vergi salamayacağını biliyoruz.
Ülkemiz Türkiye’de her rengiyle muhalefetin de bu düzenlemelerin özüne karşı çıkmadıklarını unutmayalım.
Tüm bu manzarayı göz önüne aldığınızda 31 Mart seçimleri sonrası muhalefet partilerinin ellerinde bulundurdukları belediye başkanlıklarında önemli sıkıntılarla karşı karşıya kalacaklarını öngörmek kehanet olmayacaktır.
Mahalli idarelerinin bu kadar eli kolu bağlı olduğu bir ülkenin demokratik bir hukuk devleti olma şansının ne kadar olabileceğinin takdirini de yine siz okurlara bırakıyorum.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
23.07.2025
19.07.2025
7.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
15.06.2025
3.06.2025
30.05.2025
29.05.2025