Etyen MAHÇUPYAN
Siyasetin doğasında rakipleri eleştirmek var. Takdir etseniz bile yarım ağızla yapar, aslında rakibinizin olumlu adımının sizin sayenizde olduğunu söylersiniz. Çözüm sürecinin AKP için bir ‘zorunluluk’ olduğunu ve bunu Kürt hareketinin sağladığını öne süren dil bunun bariz örneklerinden biri. Oysa değişim her zaman birden fazla aktörün birbirini tamamlayan irade ve kararlarını gerektirir. Kürt meselesinin barışçı bir çözüme ulaşması da AKP ile BDP/PKK’nın ortak başarısı olacak. Bu durum liderliği bir miktar ikircikli bir konum haline getiriyor. Çünkü rakibinizi eleştirmekle, onu zımnen yürünen ortak yolda ve yönde tutmak arasında bir denge tutturmanız lazım.
Ancak liderliğin gerektirdiği nitelik bunun çok ötesinde. Liderin kendi takipçilerine ve toplumun geneline bir gelecek sunması, gerçekçi bulunan ama aynı zamanda hayallere kapı açan bir ufuk çizgisi üretmesi gerekiyor. Otoriter zihniyetin hakim olduğu dönemlerde bunun güç gösterileri ile yapılabildiğini hatırlıyoruz. Devletin önayak olduğu temeli zayıf özgüven müsamereleri halen hafızamızda… Sloganların ve klişelerin dünyasını bugün yeniden üretmek kişiyi ancak gülünç kılar. Nitekim artık hiçbir lider duvarlara yazılması beklenen ama gerçekte basmakalıp cümleler sunmaya çalışmıyor. Bugünün liderliği halkların gündelik hayatını ve gelecek beklentisini inandırıcı bir model içinde iyiye doğru dönüştürmeyi hedeflemek zorunda.
Söz konusu iki ölçütü ele aldığımızda bugün Tayyip Erdoğan’ın bariz bir üstünlüğü var. İlk ölçütte hiçbir lider diğerine baskın değil. Ama ikinci ölçüte geldiğimizde Erdoğan rakipsiz kalıyor. Mesele ‘Vizyon Belgesi’ üretmek değil… Böyle bir belge olmasa da ortada bir ‘misyon’ var. Cumhuriyet bu haliyle kalmayacak, çeperi merkeze taşıyan ve oradaki talepleri iktidar kılacak bir dönüşümle ‘yeni’ bir cumhuriyet olacak. AKP bunu ‘yeni Türkiye’ ile sembolleştiriyor, çünkü cumhuriyetin dönüşümü aynı zamanda özgürlük alanının genişlemesi, refahın artması, gündelik hayatın kalite sıçraması yapması demek. Erdoğan’ın ‘misyonu’ söz konusu gelecek tasavvurunun aynı zamanda geçmişle olan yabancılaşmayı ve coğrafi/kültürel hinterlandımızla olan mesafeyi de ortadan kaldıracağını vadediyor. Kritik nokta bütün bu farklı yönlenme ve hedeflerin birbiriyle hem mantıksal, hem tarihsel, hem de ideolojik olarak tutarlı olmasıdır. Toplumun geniş kesimi bu bütünlüğü algılıyor ve o noktaya varmayı istiyor… Erdoğan’ın bazı söylemlerini ve çıkışlarını hatalı bulmasına rağmen...
Yukardaki iki ölçüt herhangi birini gerçek anlamda lider yapmaya yeterli. Ama bir de çok az kişide olan bir haslet var: Öğrenme, özeleştiri yapabilme ve kendini değiştirme. Bunu becerebilenler sadece siyasi lider olmuyorlar. Toplumun zihnine kazınan referanslara dönüşüyorlar. Sert ve yaralayıcı üslubu fazlasıyla kullanması nedeniyle kendisinden pek beklenmese de, Erdoğan bu haslete sahip nadir siyasetçilerden biri oldu. Yıllar önce bir konuşmasında “ Arkadaşlar, hatırlayın… Biz de ırkçılık yapmadık mı?” diyebilmişti. Ama bunu söyleyebilmeyi sağlayan kişilik arka planını fark etmek çok kişinin işine gelmemişti. O nedenle belki geçen hafta yaptığı sıra dışı konuşma da bilerek göz ardı edilebilir.
'Dünya İslam Bilginleri’ni bir araya getiren toplantıda konuşan Erdoğan katılımcılara şöyle seslendi: “…Bu toplantıyı ben bir özeleştiri toplantısı olarak görmek istiyorum. İslam bilginleri burada kendi özeleştirinizi, kendi özeleştirimizi yapmamız lazım. Bizim nerede yanlışımız var?... Öldürenin İsrail karşıtı olduğunu söylemek, bizi haklı kılmaz. Öldürülenlerin İsrail'e bakış açısı, acaba o öldürenden farklı mı?.. Yeryüzündeki tüm Müslümanların, tüm Müslüman alim ve kanaat önderlerinin bir anlığına durup samimi bir kalple, 'bize ne oldu, bize ne oluyor' diye sormalarının vakti gelmiştir ve geçmektedir… Dünyayı suçlamak, Batı'yı suçlamak işin en kolay tarafı... Dünya susarken, Batı susarken maalesef İslam dünyası da susuyor, İslam dünyası da seyrediyor… Ondan sonra diyoruz ki Batı niye susuyor? Sen Batı'yı bırak, sen önce kendi içinde, evin içinde, ailenin mensupları (olarak) bu işi sahiplenmezsen diğeri bunu sahiplenir mi?”
Konuşma güçlü bir İslami tona sahipti. Ancak bu çıkışı değerli kılan da bu değil mi? Kendi kimliğine sahip çıkarak ama ona mesafe alarak bakabilmek… Beğenin beğenmeyin karşımızda kişiliğini ortaya koyarak kendisini değişimin parçası kılan ve daha iyi bir gelecek sunan bir lider var. Ve bu halk da liderlik vasfı olanı bulduğunda bırakmayacak kadar gerçekçi...
.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Muhalefet için bir not: İktidar (sanılanın aksine) tutarlı ve başarılı!
20.02.2025 - İktidarın Kürt ‘açılımı’ üzerine bir not
15.10.2024 - Çocuklar anayasa yapabilir mi?
24.09.2024 - Mustafa Kemal’in büyümeyen çocukları
19.09.2024 - Nasıl bir ordu isterdiniz?
10.09.2024 - Yeni İttihatçılık havuzunun bilinçsiz balıkları
2.09.2024 - Seçimlerden kim kazançlı çıkacak?
13.04.2024 - SEÇİMLERDEN KİM KAZANÇLI ÇIKACAK?
12.04.2024 - Bahçeli yine çok güzel konuştu…
11.04.2024 - E la nave andra (Ve gemi gidecek)
28.11.2023
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Harun Yesilyurt
Bakiyorumda hiçkimse yorum yapmamis,bukadarmi vurdumduymaz bir millet olduk yada bukadar mi korkar olduk? Kalemine ve yuregine saglik meslektasim 9.cu köyden de kovulsan 10.cu koydede dogruyu soyleyeceginizi biliyorum. Haberi izledigimde bende sok oldum,Hele bir egitimcinin lakirtilari yazik ne hallere kaldik ...