Etyen MAHÇUPYAN

Etyen MAHÇUPYAN
Etyen MAHÇUPYAN
Serbestiyet Tüm Yazıları
İmam nikahı serbest oldu!
1.02.2015
2807

 Bazıları Türkiye’de hukukun kalmadığını, yargının tamamen yozlaştığını iddia ederken, Anayasa Mahkemesi kendi tarihinin en demokratik ve özgürlükçü kararlarına imza atıyor. ‘Sol’ aydınlar ise ideolojik kategorilerden kurtulamadıkları için gülünç itirazlara devam ediyorlar. Geçenlerde imza toplayarak Mahkeme’nin imam nikahıyla ilgili bir kararını protesto ettiler. Resmi nikahın itibarsızlaştırıldığını, genç kızların erken yaşta ve çok eşliliğe zorlandığını iddia ettiler. Oysa erken yaş evliliği ve çok eşlilik zaten Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak tanımlanıyor ve 16 yıla kadar hapisle cezalandırılıyor.

Olay aslında çok öğretici… Bir yandan yargı alanındaki mücadeleye rağmen Türkiye’nin hukukun üstünlüğü yönünde ilerlediğine dair örnek teşkil ediyor. Diğer yandan da ideolojik kavganın gerçekleri nasıl gizleyebildiğini ve manipüle ettiğini ortaya koyuyor.  

Bir süre önce Pasinler ilçesinde imam nikahlı bir çiftle ilgili suç duyurusunda bulunuluyor. Yargı sürecinde mahkemenin kadın hakimi basit bir soru sorarak meseleyi Anayasa Mahkemesi’ne havale ediyor: “Evli olmayan çiftlerin birlikte yaşaması suç değilken, imam nikahlı bir çiftin birlikte yaşaması niye suç olsun?” Sonuçta imam nikahlı çiftler de yasa önünde ‘evli olmayan çift’ statüsündeler. Konu Anayasa Mahkemesi’ne geldiğinde yapılan değerlendirme ve alınan kararın iki temel önermesi var: Birincisi bu konunun kişi hak ve özgürlüklerinin parçası olarak tanımlanması. İnsanlar eşlerini istedikleri gibi seçmekte ve nasıl bir birliktelik oluşturacaklarında özgür olmalılar. İkincisi, dini nikah temel din ve vicdan özgürlüğünün parçası olarak ele alınmalıdır.

Buna karşılık yazılan gerekçede Anayasa Mahkemesi bu hakların Ceza Kanunu ile sınırlandırılabileceğini kabul ediyor ve ayrıca kamu otoritesinin resmi nikahı zorlamasının nedenlerini de doğru buluyor. Çünkü kadınların bazı hakları sadece resmi nikahla korunmakta. Öte yandan Mahkeme söz konusu zorlamanın evrensel insan hakları bağlamında ‘ölçülü’ olması gerektiğinin de altını çizerek şu soruyu gündeme getiriyor: Acaba Türk Ceza Kanunu’ndaki resmi nikah zorlaması ne derece ölçülü bir uygulama? Acaba aynı sonucu özgürlüğü daha az kısıtlayarak da elde etmek mümkün mü?

Mahkeme’nin tespitlerinden biri artık herkesin resmi nikah yapılmadığı takdirde bazı haklarını kullanamadığını biliyor olması. Türkiye yirmi yıl önceki ‘cahil kadınlar’ ülkesi değil… Kadınların okullaşma oranı 2002 yılında yüzde 55 iken şimdi 95’in üzerinde. Ekonomik gelişme ve kentleşme, evliliğin sosyolojik anlamını ve mekanizmasını radikal bir biçimde dönüştürmüş durumda. Dolayısıyla resmi nikahla ilgili bilgilendirme ve teşvik dışında özel hayata müdahale edilmesi ‘ölçüsüz’ bir tutum.

Pasinler Mahkemesi yargıcının haklı olarak vurguladığı üzere, resmi nikah kıymadan birlikte yaşayanlar resmi nikaha zorlanmazken, sırf dini nikah da kıydığı için resmi nikahsız yaşayanların bir kısmının resmi nikaha zorlanması hukuka ve insan haklarına aykırı. Anayasa Mahkemesi de aynı doğrultuda bir karar aldı. Hukukun üstünlüğünü ve bireyi temel alan bir anlayışı hayata geçirdi.

Solcu/laik aydınların bunu takdir etmesini beklemek belki de abes… Nitekim Anayasa Mahkemesi benzer bir müracaatla 1999 yılında da karşılaşmış ve o zaman laikliğe aykırı bulunarak reddedilmişti! Bu da henüz on beş yıl önce Türkiye’deki laikliğin nasıl bir ideolojik bağnazlığı ifade ettiğini ortaya koyarken, günümüzdeki bazı aydınların zihni konumunu da yeterince aydınlatıyor.     

http://serbestiyet.com/Yazarlar/imam-nikahi-serbest-oldu-151790

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar