Fehmi KORU

Vaatler de önemli, ama daha önemli şeyler var
18.04.2011
1971

AK Parti'nin Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 'seçim beyannamesi'ne muhalefetin verdiği tepki ilginç.

2023 yılına kadar gerçekleştirilmesi planlananlar listesi gibi yazılmış 'beyanname'; yakın, orta ve uzun vadede yapılacaklara ayrıntılı biçimde yer veriliyor. Özgürlükçü bir anayasa veya 'lider ülke Türkiye' gibi soyut vaatler yanında somut pek çok proje de var beyannamede...

Muhalefet, özellikle somut projelerden bazılarına bakıp, "Bunu daha önce biz dile getirmiştik" deme yarışına girdi.

Oysa bugünün Türkiye'sini bir tarafa bırakın, bugünün dünyasında siyasi iktidarların yapabilecekleri şeyler partiden partiye fazla değişmiyor. Birinin kapıya kadar götürüp teslim ettiği fakirlere yardım paketini diğeri aylık maaşa çevirdiğinde 'farklı bir proje' olabiliyorsa, orman vasfını kaybetmiş '2B' arazilerine tapu verme yasasını iptal ettiren parti şimdi bunu kendisi teklif edebiliyorsa...

Vaatler birbirini andıracaktır doğal olarak...

Seçime hazırlanan partilerin beyannameleri arasında yapılacak mukayeseli bir araştırma, vaatlerin üç aşağı beş yukarı birbirine benzediğini gösterecektir. Sonuçta bütün partiler aynı sorunlara muhatap bir kitleden oy talep ediyor; sorunların çözümünü de ülkenin kaynakları içerisinde arayacaklar...

Lâfı uzatmaya gerek yok: Partilerin seçim vaatlerinin birbirine benzemesinde de, bir partinin rakibinin projesine sahip çıkmasında da yadırganacak bir yön yok. Biraz derinliğine gidilirse, bize özel konular dışındaki pek çok vaadin başka ülkelerde değişik partiler tarafından daha önce seslendirildiği de görülebilir.

E ne yapalım, bugünün dünyası böyle bir dünya işte.

Hepsini birbirinden ayıran ve seçmene tercih için seçenek haline getiren partilerin vaatleri değildir yalnızca; elinden gelse bütün partiler ülkeyi ve insanlarını daha müreffeh yapmak ve bunu en güzel biçimde yerine getirmek ister. Neden istemesin?

Ayırım başka yerde, partinin izlediği çizgide ve kadrosunda, odaklanıyor... Hangi parti bugünün evrensel düzeyini ölçü sayıyor ve ülkeyi o düzeyin de üzerine çıkarmak için çabalama istidadı gösteriyor? Bu sorunun cevabı vaatlerinden çok, partilerin hak ve özgürlükler alanındaki tutumlarından öğrenilebilir...

Bir de o konularda ellerine fırsat geçtiğinde ne yaptıklarına bakılarak...

Kadro bu sebeple önemli işte. Eline fırsat geçtiğini fark edebilecek, o fırsatı heba etmeden değerlendirebilecek, bunu yaparken halkının ve ülkesinin yararını gözetebilecek bir kadrosu varsa bir partinin, eğilim belirlerken seçmenler bunu mutlaka hesaba katacaklardır.

Dünün ölçülerini günümüzde de geçerli kılma nafile çabasından vazgeçmeyen, her konuya evrensel değerler yerine katı ideolojik çerçeveden yaklaşan, çağı yorumlamaktan mahrum, dar kafalı kadrolarla bir yere gidilemeyeceğini insanlar çok iyi bilir.

Yetersiz ve beceriksiz bir kadronun eline en iyi seçim beyannamesini ve uygulamaya konulduğunda her biri ülkenin yüzünü olumluya doğru değiştirecek bir 'vaatler listesi'ni verseniz ne kıymeti var?

Seçime gidilirken hepimizin dikkati partilerin çizgileri ve kadroları üzerinde yoğunlaşmalı.

[email protected]
 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • Gülseren Altınel

    Gülseren Altınel

    12.12.2012 15:11

    Sn. Altan, "İyi şeylere heves edin" nasihatini dinlemenizi tavsiye ederim. Çünkü "GENERALLERE" iftirada sınır tanımıyorsunuz. Atesiniz biliyorum ama nice dindar geçinenden daha dürüst olduğunuzdan şüphe etmek istemem. Gelmiş geçmiş tüm siyasilerin günahları anlatmakla bitmez, onları arap sabunlarıyla yıkayıp paklamanızı anlamakta zorlanıyorum. Batan bankalarda Özal ve Çillerin imzaları yok mu ? Umarım bir gün Ordudan özür dilemek zorunda kalmazsınız.saygılarla.. Gülseren

Yazarlar