Fehmi KORU
ABDULLAH Gül milletvekili adaylığına başvuruyor, listeye giriyor, seçilip Meclis’e geliyor, Ahmet Davutoğlu’nun yerine başbakanlığı üstleniyor...
Bunlar benim değil, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Adaylığı iyi olur” demesi üzerine medyamızda yer bulan Abdullah Gül senaryoları...
Olabilir tabii; neden olmasın? AK Parti kimliğini oluşturanların topluca davetine kim dayanabilir...
Siz yine de söyleyeceklerime kulak verin hele.
Senaryoların cazibesini artıran ve giderek çığa dönüşmesine yol açan da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın böyle bir açıklamayı neden yaptığına dair fikir cimnastikleri... “Başbakanı köşeye sıkıştırmak için” ile başlayan ve her biri diğerinden daha kötücül bir dizi uyduruk şey...
Kimsenin henüz sormadığı bir soruyu dikkatinize sunayım: Abdullah Gül, aktif siyasette kalmayı “olmazsa olmaz” bir kariyer seçeneği olarak görseydi, henüz cumhurbaşkanlığı koltuğunda otururken bunu daha kolay sağlayamaz mıydı?
Derdi cumhurbaşkanı olarak kalmaksa, bunun için... Başbakanlığı üstlenmekse, onun için...
Gerekli adımları atamaz mıydı sanıyorsunuz?
Ya da şu soru: Meclis’e girmek istese Abdullah Gül, telaffuz etmesi durumunda, bu arzusunun önüne bugün geçilebilir mi?
En yakın arkadaşlarının tereddütler yaşadığı günlerde “Yenilikçi Hareket” bayrağı açan, yıllarca hizmet verdiği partilerin birbiri ardına kapatılması gerçeği üzerine bütün toplumu kucaklayacak yeni parti arayışına giren bir siyaset adamı olduğu biliniyor Abdullah Gül’ün; istese o azmini şimdi sergileyebileceği de...
Geçen hafta, henüz “Adaylığı iyi olur” açıklaması yapılmamışken görüştüm kendisiyle; güncel siyasi konulara olan ilgisi eksilmemişti, ama dikkati, deneyimli bir “devlet adamı” olarak kendisini davet eden yurtdışı kurumlar önünde yapacağı konuşmalar üzerinde yoğunlaşmıştı.
Tayyip Erdoğan’ın açıklamasına tepkisi alınmak istendiğinde sessiz kalması, aklından geçmeyenin diline yansımaması yüzündendir.
Cumhurbaşkanlığı makamını ilk yedi yıl sonrasında Tayyip Erdoğan’a bırakmaya karar verdiğinde Abdullah Gül, bir şeye daha karar vermiş olmalı: Halkın seçtiği cumhurbaşkanı olmanın “farklı davranma serbestliği” olarak algılandığı bir ortamda başbakanlığı üstlenmemeye...
Beklentisi istikametinde gerçekleşti yeni ortam; Cumhurbaşkanı Erdoğan başbakan ve bakanlar kurulu ile ilişkilerinde yeni uygulamalar başlattı. Başbakanlığı Erdoğan’dan teslim alan Ahmet Davutoğlu yeni dönemin devirteslim günlerinde ilan edilen şartlarını biliyor ve görevini mümkün olan en uyumlu biçimde yerine getiriyor.
Dışarıdan bakıldığında göze batan herhangi bir uyumsuzluk yok Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında; Tayyip Erdoğan’ın Ahmet Davutoğlu’ndan rahatsızlık duymasını gerektiren bir ihtilaf çıkmadı bugüne kadar... Ahmet Davutoğlu’nun kendisi üsluptan kaynaklanan sorunlar yaşayabilir, yaşıyordur da; ancak yaşananların hiçbiri öngörülemeyen türden değildi.
Açıktan bir itirazı da duyulmadı şimdiye kadar...
Erdoğan-Davutoğlu ilişkisi çok partili dönemin en uyumlu cumhurbaşkanı-başbakan ilişkisidir; Gül-Erdoğan ilişkisinden bile daha uyumlu...
“Bu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakan Davutoğlu’na karşı manevrasıdır” yakıştırması bu sebeple doğru olamaz.
Daha açık yazayım: Güncel siyasetin içerisine dönen Abdullah Gül, buna imkân sağlayan süreci başlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gönlündeki tarzda bir başbakan olmaz, olamaz.
Bunu en iyi kim bilir?
Elbette Tayyip Erdoğan bilir.
O halde?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın temennisi, sonrasında yazılan senaryolara ve yapılan spekülasyonlara hak verdirmiyor.
“Ben ayrılayım, seçime katılıp milletvekili olayım ve yeniden başbakanlığı üstleneyim, Abdullah kardeşim de yeniden cumhurbaşkanı olsun” deseydi...
İşte bu açıklama o zaman üzerinde konuşmaya ve tartışmaya değer bir temenni olurdu.
http://www.haberturk.com/yazarlar/fehmi-koru/1051183-gulden-beklenen-basbakan-olmasi-mi-yoksa
.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025