Fehmi KORU
Yine bir muhalifine hiza verme cümlesi içinde geçtiği için olacak.. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son zamanlarda referandumla ilgili yaptığı en önemli açıklama fazla dikkat çekmedi.
Oysa, Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, referandum sürecinin en başından itibaren çevresinin hor gözle baktığı ‘hayır’ oylarına saygınlık kazandırdı.
“Biz demokrasiye öylesine inanmışız, öylesine bağlı olmuşuz ki, milletin iradesi bizim için en saygın tepe noktadır. Ve ‘Evet’ diyen ne kadar saygınsa, ‘Hayır’ diyen de o kadar saygındır. Ancak bizim eveti anlatırken bir uyarı görevimiz var.”
Referandumdan ‘hayır’ oylarının baskın çıkması durumunda akıl almaz kâbus senaryoları yazanlar vardı; bu açıklama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o durumda da ‘milli iradeye saygı’ anlayışından vazgeçmeyeceğine işaret ediyor.
Bir ihtimal daha var
Cumhurbaşkanı bu açıklamayı neden yapmış olabilir?
Akla en makul gelen açıklama, AK Parti’den iyi haber alan kalemlerin bir süreden beri aktardıkları öz-güveni artırıcı beklentilerin belirleyiciliğidir. ‘Evet’ oylarının yüzde 55-65 çizgisinde seyrettiğinin verdiği rahatlık, daha önce ‘saygın’ bulunmayan ‘hayır’ oyu verenlere ‘saygınlık’ kazandırmıştır, kim bilir?
Nasıl olsa ‘hayır’ sonucu çıkmayacak bir referandumda ‘hayır’ oyu kullananlar ‘saygın’ sayılsa ne olur?
İlk akla gelen ihtimal budur.
Ancak bunun tersinin çok yanlış olmayacağını da düşünebiliriz. Dışarıya yansıttıklarının hilâfına, AK Parti yönetimi ve Cumhurbaşkanlığı çevresi, referandumdan istedikleri sonucu alamayacaklarını görmüş ve bu sebeple şimdiden kendilerini en olumsuz akıbete hazırlamak için de bu yeni söylemi benimsemiş olabilirler.
Sandıktan ‘hayır’ oylarının baskın çıkması durumunda.. halkın aldığı karara saygı göstereceğini söylemekle.. Cumhurbaşkanı Erdoğan.. sonucun olumsuz etkisini referandum konusuyla sınırlı tutmanın yolunu.. yol yakınken böyle bir açıklama yapmakta bulmuş olabilir…
Her iki durumda da yapılan açıklama yerindedir.
Referanduma doğru bakış
Referandum sürecinin en başından beri ‘evet’ cephesinin yaptığı temel bir hata var. O da şu: Referandumlar, halka sorulan soru ne kadar ciddi olursa olsun, bir konunun açıklığa kavuşmasını sağlar; bu bakımdan etkileri sınırlıdır. Onu ‘varolma-yokolma’ veya ‘beka sorunu’ imiş gibi sunmak ve aleyhte çıkacak bir sonucu her şeyin sonu bilmek…
Ciddi bir hatadır.
Bundan 13 gün sonra, 16 Nisan günü, sandık başına gittiğimizde, iktidar partisinin MHP Grubu’ndan da destek alarak Meclis’ten geçirdiği 18 maddelik bir anayasa değişikliğine ‘evet’ veya ‘hayır’ demiş olacağız.
‘Hayır’ oyu verecekler, ara sıra kesilse bile ülkemizde 1876’dan beri var olan parlamento eksenli sistemin devam etmesini istediklerini belli edecekler..
‘Evet’ oyu verecekler ise.. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın zaten kullanmakta olduğu geniş yetkileri onayladıkları gibi.. başbakanlık makamının ortadan kalktığı yeni ortamda.. bir ‘tek adam’ görüntüsünü de tasvip etmiş olacaklar…
Önemli mi? Elbette önemli bir karar.
Bu sebeple, herkes, birebir kendisini de ilgilendiren bir konuda karar vereceğinin bilinciyle hareket edecek ve ‘evet’ derken hangi sorumlulukla bu sonuca varmışsa.. ‘hayır’ deme noktasına gelmişse, buna da ince eleyip sık dokumayla ulaşmış olacaktır…
Kendi hesabıma, ben, henüz kampanyası başlamadan önce, doğru tavrın bu referandumda ‘hayır’ oyu kullanmak olduğu noktasına varmıştım. Bütünüyle aksi yönde ikna edilmeye kendimi kapatmadan…
İkna edici herhangi bir kuvvetli argümanla şimdiye kadar karşılaşmış değilim.
Tam tersine, ‘hayır’ oyu kullanacaklara reva görülen aşırı olumsuz sıfatlar yüzünden.. kararım daha da kemikleşmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son açıklaması yeniden karşı görüşe de kulak vermeme imkan sağladı.
Bağnazlık hoş bir şey değil çünkü.
Sağlıklı tartışma ortamı istemek hakkımız
Umarım, benzer bir rahatlama kendilerini ‘evet’ cephesi saflarına yerleştirmiş olanları da.. sürekli üzerine gidildiği için ‘tu kaka’ haline dönüştürülmüş ‘hayır’ söylemine kulak verir hale getirmiştir.
Sağlıklı tartışma ortamına ancak böyle ulaşılabilir çünkü: Her görüş kendini eşitlikçi bir ortamda ifade etme fırsatı bulur ve herkes her görüşü dinledikten sonra hangisini daha makul görmüşse ondan yana tavır alır.
Eşitlikçi olmayan bir tartışma ortamında.. bir de görüşlerden biri ‘beka’ sorunu yüzünden ‘sakıncalı’ ilan edilmişse.. sandıktan çıkan sonuç ne olursa olsun.. ülke kaybeder…
Ülke kaybederse herkes kaybetmiş olur.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, hangi sebeple olursa olsun, “Hayır oyu verenler de saygındır” derken önemli bir adım atmış oldu.
Acaba bir adım daha atıp tartışma ortamını da ‘eşitlikçi’ sayılabilecek bir rahatlamaya kavuşturabilir mi?
Onun sevmediği düşünülerek tartışma ortamından uzak tutulan kanaat önderlerine de görüşlerini açıklama fırsatı sağlayarak…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025