Fehmi KORU
Türkiye son 60 yılına damgasını vurmuş askeri darbeleriyle hesaplaşıyor. İyi ki hesaplaşıyor. Darbelere ve askeri yönetimlere maruz kalıp da bu geçmişleriyle hesaplaşmamış ülkelerde demokrasi yerleşemiyor çünkü.
Pavlov’un köpeklerle deneyinde yaşandığı gibi, siyasi suikastlar ve kışkırtılmış yığınların sebep olduğu toplumsal hareketler, ne oluyorsa oluyor, sonunda darbeleri getiriyor... Dün, iki önemli dönemeçte -12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997’de meydana gelen darbeler öncesinde- neler yaşandığını hatırlatmak için isim isim bilançosunu çıkartmıştım. Merak ederseniz, bir göz atarsınız.
O kadar aydın, onlarca can, darbeler olabilsin diye hayatlarını kaybetti bu ülkede...
Şimdi esas soruyu sorayım: “Darbelerde basının/medyanın rolü var mıydı?”
Aslında gerçek herkes tarafından bilindiği için gülümsetebilecek bu soruyu, son günlerde kendisinin çok etkili olduğu bir dönemde yaşanmış iki olaydaki rolüne kafasını takmış bir yazardan esinlenerek sordum. Yoksa darbelerde basının/medyanın rolü hiç tartışılmayacak bir gerçekliktir. Tereddüdü olanlar, 12 Eylül (1980) darbesinin lideri Kenan Evren’in, idareye el koymadan önce kendilerini “Daha ne duruyorsunuz?” diye kışkırtan, el koyduktan sonra da alkışlayanlardan örnekler sunduğu hacimli kitabına bakabilir.
Basın/medya destek vermeseydi darbeler ya yaşanmaz, ya da zor gerçekleştirdi.
Fark ettiğiniz gibi, konuyu sadece Ahmet Kaya ile Hrant Dink’in ölümleriyle sınırlı tutmuyorum. Hem Kaya hem de Dink kampanyaya dönüştürülmüş bir medya linci sonucunda hayatlarını kaybettiler. Önce gerçekler çarpıtıldı, sonra çarpıtmalardan hareketle‘itibarsızlaştırma’ kampanyası başlatıldı, ardından da... Yaşanan süreçte, biri (Ahmet Kaya) kalbi daha fazla dayanamadığı, diğeri (Hrant Dink) iyi saatte olsunların insafına terk edildiği için hayatlarını kaybetti.
Her iki olayda ‘linç’ girişimini başlatan gazetenin okur temsilcisi bile sorumluluklarının bulunmadığını iddia edemiyor. Nasıl edebilir ki? Atılan manşetler, gazetenin köşelerinden hedef seçilmiş kişilere fırlatılan öldürücü oklar saklanabilecek gibi değil. Ahmet Kaya veHrant Dink gazete tarafından ‘demonize’ edildi; başlarına gelen mukadder bir sondu.
Ölümle sonuçlanan sürece attıkları manşetler ve yazdıkları yazılarla katkıda bulunanlar ne derece sorumludur? Kendini savunma derdindeki başsorumlu, geçmiş darbelere zemin hazırlamak için işlenmiş siyasi cinayetler öncesindeki kalem kavgalarını hatırlatarak düze çıkma çabasında; pek başarılı olduğu söylenemez. Yalanla, dolanla, gerçekleri çarpıtarak işlenmesine doğrudan veya dolaylı katılınan cinayetlerin kanı, ne kadar yıkanırsa yıkansın, ellerden çıkmıyor. Lady Macbeth’in ellerinden çıkmadığı gibi...
Kalemin kılıç kadar etkili olabildiği, insan hayatına kastedip can alabildiği iki örnek olayAhmet Kaya ile Hrant Dink’in başına gelen... İlk de değil, son olacağını da sanmıyorum. Apaçık, gün ışığında işlenmiş iki cinayet var karşımızda.
Sorumluluğu azaltmanın yolu, aldırmaz tavırlardan, önemini küçültmekten, suçun yükünü başkalarının sırtına yüklemekten veya anlamsız mukayeselerle yaptığını saptırmaktan geçmiyor; nafile çabalar bunlar...
“Kabahatim yok” diye özetlenebilecek savunmasını aldık olayların başsorumlusunun ve kabul edilir bulmadık.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025