Fehmi KORU
Bu yazının girişinde siz okurlardan bir ricam olacak…
Yanlış biliyorsam lütfen düzeltin: Belli aralıklarla yapılan seçimler iktidarda bulunan partilerin bu konumlarını devam ettirmek için yapılmıyor, ara sıra da olsa seçimler iktidarla muhalefetin yer değiştirmesini de getiriyor değil mi?
Bir tür güven oylaması diye biliyorum seçimleri…
Pazar günü yapılan seçimde sandık başına giden vatandaşlar olarak bu gerçeği bilerek oylarımızı kullandık. Yerel bir seçimdi, bulunduğumuz ilçeyi, o ilçenin bağlı olduğu ili hangi partinin adayının yönetmesini istiyorsak, mührü o kararımızı belli edecek biçimde pusulanın ilgili bölümüne bastık.
Verdiğimiz oyun ülke yönetimini değiştirmeyeceğini biliyorduk; yeterli oyu kim bulursa onun belediyelerde iş başına geleceği bilinciyle hareket ettik.
Sizden ricam şu soru üzerinde düşünmeniz: Eğer buraya kadar yazdıklarım doğruysa şu sırada yapılan tartışmalara sizler bir anlam verebiliyor musunuz?
Vatandaşın hep aynı sonucu doğuracak biçimde oy kullandığı sistemin adı mıdır demokrasi? Yoksa demokrasi rafa kaldırıldı da haberimiz mi olmadı?
50 milyondan fazla insanın oy kullandığı bir seçimde hatalar olabilir elbette. Bunun için yasada itiraz süresi tanınmış. Seçim kurulları yapılan itirazları değerlendirir, yanlışlıklar yapıldıysa düzeltilir ve nihai karar da yasanın öngördüğü süre içerisinde kamuoyuyla paylaşılır.
Muhalefetin adayları seçimi kazanmışsa, iktidara ve iktidar taraftarlarına düşen, kazananı yeni belediye başkanı olarak tebrik etmektir.
Nasıl olsa beş yıl sonra yerel seçim yeniden yapılacak; kaybeden o zamana kadar nerede hata yapıldığı üzerinde kafa yorup gerekli düzeltmeleri yapmaya çalışarak o seçime hazırlanır.
AK Parti’ye büyük kentleri kaybettiren…
Yukarıdaki soruya, ‘nerede hata yapıldığı’ sorusuna, bir ilk cevap denemesi benden:
Rakamlar bu seçimi toplamda AK Parti’nin kazandığını açıkça gösteriyor. AK Parti bazısını CHP’ye diğer bazılarını da MHP’ye kaybettiği pek çok ilçe ve ilde de sandıktan birinci parti olarak çıktı.
Yapılan genel seçim olsaydı iktidar cephesi (AK Parti ile MHP) halktan güvenoyu anlamına gelecek tasvibi sandıkta alacaktı.
Peki ne oldu da, rakamsal olarak kazandığı seçimde AK Parti pek çok il ve ilçede belediye başkanlıklarını kaybetti?
Cevap belli: İttifaklar yüzünden…
Ankara ve İstanbul’da alınan seçim sonuçlarına yakından baktığımızda bu gerçeği apaçık görebiliyoruz: Her parti seçime tek başına ve kendi adaylarıyla girmiş olsaydı, kaybettikleri ilçe ve illerin çoğunu AK Partili adaylar kazanacaktı.
Genel seçim öncesinde başlatılan ittifak yeniliği o seçimde genel hatlarıyla AK Parti’nin işine yaradı. [Genel hatlarıyla dememin sebebi, o ittifaktan genel seçimde de, MHP’nin AK Parti’den daha fazla yararlanmış olması yüzünden…]
Yerel seçimlerde ittifak oluşturmak yasalara aykırı olmasına rağmen, MHP’nin yönlendirmesiyle yeniden oluşturulan ‘Cumhur İttifakı’, karşı tarafı da ittifak oluşturmaya sevk etti.
Ankara ve İstanbul’da yönetim değişikliğine yol açacak kadar dengeleri değiştiren işte o uygulamadır.
İki ittifaktan kazanan, iktidar cephesinde MHP, muhalefet cephesinde ise CHP oldu.
HDP’yi hedef alan kampanya söylemi de, o partinin ‘stratejik’ bir tavır almasına ve taraftarlarının da zor olmasına rağmen büyük kentlerde CHP adaylarına oy aktarmasına yol açtı.
Zor olanı başardı AK Parti: HDP seçmenini kolay kolay oyunu veremeyeceği CHP seçeneğine kendi eliyle iterek…
CHP’nin bu seçimde doğru adaylarla seçmenden oy talep etmesi de sonuca katkıda bulundu.
Demek ki neymiş?
Aslında iktidarı bu seçimde zora sokan ve eğer şimdiki tablo YSK kararıyla kalıcı hale dönüşürse ülkenin en büyük beş kentini birden kaybetmesine sebep olan, iktidarın kendisi imiş…
Öyle değil mi?
AK Parti MHP’yi yanına almadan bu seçime gitseydi şimdi Binali Yıldırım İstanbul’da, Mehmet Özhaseki de Ankara’da belediye başkanlığı mazbatalarını teslim almış ve hatta göreve de başlamış olacaklardı.
Bu gerçeği görmeden atılacak her adım, dışa vurulacak her his ve dile getirilecek her söylem yanlıştır ve bu yüzden de iktidara herhangi bir getirisi olmaz.
“İttifaklar bir sonraki genel seçimde AK Parti’yi daha da zora sokabilir” demekle yetineyim.
Neden böyle dediğimi de AK Parti yöneticileri artık kendileri tefekkür etsinler…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025