Fehmi KORU
Siyaset dışı bir yazı bu; ama konu ettiklerim de konunun kendisi de yabancınız değil…
Daha önce de itiraf ettiğime göre yeniden tekrarlamamda herhangi bir mahzur yok: Televizyonda haberleri ve tartışma programlarını izlemiyorum; kendilerinden ‘trol’ diye söz edilen meslek erbabının sosyal medya kullanımlarından da gözlerimi ve kulaklarımı uzak tutuyorum.
Kaybım olmuyor mu? Hiç kuşkusuz. Ancak bu sayede zihin sağlığımı koruyabildiğimi düşünüyorum.
Haber ve tartışmalara ilgisiz kalmam, trollerin attığı mesajları önemsememem onların işlevini anlamama engel değil ama. Her konuşan ve sabahtan akşama birilerine hakaretler yağdıran mesajlarla kamuoyu karşısına çıkan, ülkemizde siyasetin gidişini etkileme çabalarının ayrılmaz birer parçası.
Artık onların yaptıkları da bir ‘meslek’…
Hiç çekinmeden kartvizit bastırıp isimlerinin yanına ilk ilgi alanlarının bu olduğunu açıkça belirtebilir, yalnızca kendilerini bu özellikleriyle bilen yakın çevreleri ile yaptıklarını ödüllendirenler dışındaki daha geniş bir kitlenin karşısına da yeni meslekleriyle çıkabilirler.
Üstlendikleri mesleğin, ilgilenenler tarafından iyi bilinen bir çalışma esası var: “Bir şey ne kadar çok tekrarlanırsa, ilk elde işittiklerine inanmayanlar bile, bir süre sonra söylenenleri benimseyeceklerdir.”
Söylenenler yanlış veya yalan olsa bile…
Konu ‘milli’ bir konu
Bizde adının önünde ‘milli’ sıfatı da bulunan eğitim sistemi zaten tekrara dayalı. İlkokuldan başlayıp yüksek okuldan mezun olana kadar her sınıfta almaya mecbur olduğumuz ders bile vardır bizim; her sınıfta aynı konular benzer cümlelerle tekrarlanarak belli kalıpların zihinlerimizde silinmez izler bırakması beklenir.
Öyle de olur.
Felsefe, sosyoloji gibi bilimsel alanlara ters bakılır, aykırı düşünceler hayatın her basamağında tepki çeker. Sürü psikolojisi içerisine hapsedilmiş insanlar olarak yetiştiriliriz.
Ülkemizin benimsediği ve herkesi de benimsemeye zorladığı ‘iyi insan, iyi vatandaş’ tanımı,‘gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım’ özdeyişinde karşılık bulmuştur.
[Bu yazının en altında bir şiir bulacaksınız. Osmanlı’nın yıkılışı öncesinden başlayarak siyaseti derinden etkilemiş birinin şiiridir bu. Ziya Gökalp’in. Okumadan geçmemenizi tavsiye ederim.]
Yazılı kurallar (anayasa, yasalar, yönetmelikler, teamüller) vardır ve hep olacaktır, ancak onlar emir ve talimatlarla değiştirilebilir şeyler muamelesi görür.
Okuyup da ne olacak
Bir üniversitemizin birkaç ay önce sonuçlandırdığı araştırmaya göre, 2018 yılı boyunca tek bir kitap bile okumamış olduğunu itiraf edenlerin oranı yüzde 60.9; ankete katılan her bin kişiden 609’u “Hiç kitap okumam” diye övünmüş…
Şaşırdık mı? Elbette hayır. Anket sorusuna yıl -hatta ömür- boyu kitaba elini hiç sürmediği halde “Okudum” cevabı verenlerin de az olmadığına eminim.
Televizyonda dizi izlemeyi kitap okumanın yerine koymuş durumdayız. Artık siyasi mesajlar da, siyasi hayattan birilerinin çıkışlarına cevaplar da TV dizilerinde artistler tarafından temsil edilen ‘kahramanlar’ aracılığıyla verilir oldu.
En güzeli de şu: Tarihi diziler eliyle tarihimiz yeniden -tabii devre göre elden geçirilerek- yazılıyor.
Dizi senaristleri de ihmal edilmemesi gereken bir meslek erbabı.
Kesinlikle kimseyi küçümsemek diye bir niyetim yok. Tersine, bu tür uğraşlara kendilerini verenleri bayağı bir kıskançlıkla izlediğimi de belirtmek isterim.
İyi ki, ‘dava’ diye bir sözcük var, o sayede yapılanlara büyük -hatta kutsalık ifade eden- bir anlam da yüklenebiliyor.
Televizyon haberlerini ve tartışma programlarını izlemesem, trollere gözlerimi ve kulaklarımı tıkasam bile, onlarla aynı frekanstan yayın yapan gazetelerde köşeleri tutan yazarlardan bazılarının yazdıklarını kaçırmamaya dikkat ediyorum.
Adıyla sanıyla yazanlar ile ‘trol’ anonimliğinin arkasına sığınarak kinle ve nefretle biledikleri kılıçlarını ileri-geri sallayanlar arasında herhalde doz farkı vardır. Yazılanlara bakarak, ötekilerin cüretlerinin nerelere kadar uzanabileceğinin hesabını zihnimde yapabiliyorum.
İnsan bu meçhul
Bizim neslimizin yetişme döneminde elden düşmeyen bir kitap vardı: Alexis Carrell’in ‘İnsan Bu Meçhul’ adlı kitabı. Carrell’in ne yazdığını 50 yıl aradan sonra unuttum doğal olarak, ancak yine de kitap şu sıralarda sıklıkla aklıma geliyor.
İnsanları doğruluk ve dürüstlükten ayrılmamaya, başkalarına zarar verici uygulamalardan uzak durmaya, hakları gasp etmemeye, adaletsizlik yapmamaya zorlayan çeşitli değerler vardır. Ya inançları onları böyle davranmaya sevk eder ya da kurallara uyma zorunluluğuyla böyle davranır insanlar…
Tersine davrananlara ise olumlu gözle bakılmaz, onları yasalar mahkum etmese, vicdanları rahatsız eder.
İkisinin sustuğu noktada da, içinde yaşadıkları ülkenin başına dertler gelir, sorunlarla baş edilmez olur.
Ben de neler yazıyorum. En iyisi burada durmak ve sizleri şiirle baş başa bırakmak:
Ziya Gökalp’in ‘Vazife’ şiiri:
“O gönlüme arştan inen bir sestir
Milletimin vicdanına makestir
Ben askerim, o üstümde kumandan
Baş eğerim her emrine sormadan.
Gözlerimi kaparım
Vazifemi yaparım.
Hikmetini sormam, ince elemem
Âmirimdir, ona karşı gelemem
Haklılığına eylemişim kanaat
Benden ona kayıtsız şartsız itâat
Gözlerimi kaparım
Vazifemi yaparım.
Benim hakkım, menfaatim, arzum yok
Vazifem var, başka şeye lüzum yok
Aklım gönlüm, düşünmezler duyarlar
Ondan gelen emirlere uyarlar
Gözlerimi kaparım
Vazifemi yaparım.
Var demezdim bu dünyanın ötesi
Gelmeseydi vazifenin gür sesi
Bu ses mutlak maveradan geliyor
Hak nerdeyse, tâ oradan geliyor
Gözlerimi kaparım
Vazifemi yaparım.”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025