Ferhat KENTEL
Sıffin savaşı’nda “Muâviye, askerlerine Kur’an sayfalarını mızraklarının ucuna takıp karşı tarafı Kur’an’ın hükmüne çağırmalarını emretti. Bunun üzerine Suriyeli askerler mushafları mızraklarının ucuna takarak, ‘Ey Iraklılar! Artık savaşı bırakalım, aramızda Allah’ın kitabı hakem olsun’ diye bağırmaya başladılar.” (Kaynak: İslam ansiklopedisi)
Muaviye gibi, Müslüman Türk halkının lideri de benzer bir performansa imza attı. “Tarafsız” cumhurbaşkanı olarak çıktığı yurt gezilerinde ve hitabet kürsülerinde Kur’anı havaya kaldırıp, ne kadar dindar olduğunu ispat etmeye çalıştı.
Muaviye’ninki bariz kandırmacaydı; bizimkinde mızrak yerine Kur’an silah haline gelmişti.
Siyaseti savaş gibi görenler, Demirtaş’ın Kabe ve Taksim karşılaştırmasını da dillerine dolamışlar. Müslümanlık referanslarıyla konuşan biri, hakkaniyet, ahlâk, dürüstlük gibi asgarî olan bütün hasletleri bir kenara bırakıp, “Müslüman kimlikleriyle mecz olmuş Kürdlere Kabe’den başka bir kıble, İslam’dan başka bir din aramaktan ve İslam’la Kürdleri birbirinden koparmaktan başka bir hedefi yok” diyerek, Demirtaş’ın zerre kadar niyeti olmayan bir sözü ona yapıştırmış.
Aynı Müslümanlar hakkında niyet okuyan 28 Şubatçılar gibi…
Müslümanlığının asgari şartlarını yerine getirmediği gibi, mesleğinin asgari şartlarını da yerine getirmiyor bu aparatçik. Halbuki çok açık; Demirtaş Kürdlerin Kabe’sinden bahsetmiyor; bahsettiği sadece Taksim-Gezi… Yani senin sömürdüğün alana girmiyor Demirtaş; Müslümanların hakkını teslim ediyor; Taksim’de mücadele eden dindarın ya da dindar olmayanın da hakkını teslim ediyor.
Hani bilmen lazım; kimliklerimiz çok boyutludur ya; tek bir kelime bizi anlatamaz; hem Gezici olabiliriz, hem de Müslüman… Bir tarafımızla Taksim-Gezi’yi savunuruz; öbür tarafımızla Kabe’ye döner namaz kılarız.
Mesleğini, “etik” kavramını girdiği partinin kapısında bırakan, yerine kibir yüklenen aparatçik, “HDP’nin seçim beyannamesi sunuşunda eş başkanlar yanyana durmuş kendilerine göre yılışık yılışık paslaşırken…” gibi çok “ağbi” bir gözlem yapmış.
İnşaat yapa yapa keyiften dört köşe olan arsızlar takımından başka yakında tek bir tane bile gülümseyebilen insanın kalmayacağı memleketi gerenlerin, suratsızların, sürekli, bağırıp çağıranların anlayamayacağı iki gülümseyen insanın, HDP’nin programını mizahla anlatmaya çalışmalarına tahammül edemiyorlar.
Memleketin ihtiyacı olan güler yüze ancak alay ederek cevap veren, devrimin ancak “Thermidor”unu temsil edenler, Demirtaş’ı “Kürd Kemalizmini” temsil etmekle suçluyorlar.
İttihat Terakki’nin lûgatçesine sığınan, “deport ederim” diyebilen bir başkanın izinde, “tam bir haçlı seferi gibi harekete geçen ‘Ermeni Soykırımı’ kampanyasına bütün HDP’lilerin destek verdiğinden” şikayet ederek, halkımızın hassasiyetlerini gıdıklayan aparatçik, Kemalizm’i CHP’lilerle, Perinçek tayfasıyla ve Ergenekoncularla mutlu mesut paylaşıyor.
Ve en sonunda şunu da buyurmuş: “…gözardı ettikleri bir şey var. Ermenilerle ilgili söz konusu tarihte cereyan eden hadiselerin hepsinin merkezinde Kürdler de yer alıyor.”
E, ne oldu şimdi? Olmayan bir “hadise”de Kürdlerin hadisesi nedir?
Anlaşılan HDP’nin Kürdlerin Ermeni soykırımı konusundaki yüzleşme çabaları hakkında ya bilgisi yok ya da görmezlikten gelip, hazreti etik efendiyi gene çiğniyor.
İşi toplumu anlamak, aktörleri tanımak olan bir meslek erbabı, hele Müslümanlık şapkası altında, nasıl bu kadar “düşman” fikrine saplanabilir?
Ondan bir adım daha fazlasını sarayın avlusundan bir gazete atmış: “Paralel yapı destekli HDP’li Demirtaş’ın Ermeni Komitesi ve Papa ile koalisyonu.” !!!
Bütün düşmanlar paketlenip bir cümleye girmiş! Hitler’in propaganda tekniklerine rahmet okutacak cinsten…
Ne diyelim; Allah ıslah etsin…
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.07.2024
16.04.2024
5.02.2024
12.07.2023
24.01.2023
26.11.2021
2.05.2021
16.04.2021
10.10.2020
9.09.2020