Ferhat KENTEL
Ağustos 2006’da İsrail, Beyrut’u bombalarken, gazetem.net adlı internet sitesinde, Lübnanlı sanatçı Feyruz’un şarkısına atıfla, “‘İsrailleşmeye’ inat ‘Min selamûn kalben li Beyrut!’” (Selam Sana Kalbimin Derinliklerinden Ey Beyrut!) başlıklı bir yazı yazmıştım. Eski yazıları sandıktan çıkarıp, “hiçbir şey değişmemiş” demek hoşuma gitmiyor ama bugün İsrail’in vahşetinin katbekat tırmandığı bir dönemdeyiz ve “değişmeyen” şeyin ne olduğu, “neden değişmediği” üzerine hâlâ kafa yoruyorum.
Aslına bakılırsa, tabii ki değişen bir şey var: İsrail şimdiye kadar yaptığı bütün katliamları bile aşarak, içlerinde on binlerce çocuğun olduğu 30 binin üzerinde insanı katletti; şehirleri, evleri, okulları, hastaneleri, üniversiteleri yıktı. Bugün, İsrail devletinin yaptıklarına fetva veren, “ileride bize silah sıkan teröristlere dönüşmemeleri için çocukları da şimdiden öldürmeliyiz” diyen din adamı görünümlü, yobazlıkta sınır tanımayan birtakım adamları bile var. İsrail bugün Filistinlilerin geçmişlerini hatırlayamayacakları bir “taş üstünde taş bırakmama” politikası izliyor. İsrail ve o devleti yöneten Siyonist ideoloji, Filistin halkının devamını, kültürü, bilgiyi, hafızayı silerek, öldürerek, öldürürken gülerek, sistematik bir şekilde aç bırakarak “soykırım” yapıyor.
Ve bu, dünden farklı bir durum…
Adil bir dünyaya özlem duyan insanların çığlıklarına rağmen, İsrail’in mantığının neden bu kadar izansız üreyebildiğine ilişkin olarak, bütün dünyadaki sağcı ve popülist yönetimler altındaki devletlerin zihniyetlerinin de “İsrailleşmek” ile bağlantılarına değinmek istiyorum.
Birbirlerini üreten sağcılıklar
Öncelikle dünya çapında yükselen popülist ideolojiler, onların liderleri ve de ele geçirdikleri devlet yapıları (bunu tersten yani neoliberal dalga altındaki ulus-devletlerin kapitalizmi yeniden üretme konusunda inşa ettikleri yeni manipülasyon yöntemi olarak popülizm diye de okuyabilirsiniz) kendi aralarında mükemmel bir dalga boyutundalar ve sağlam işbirlikleri üretiyorlar.
Mesela ABD’nin darbecisi Trump, İsrail’e açık destek veren İtalya’daki sağ koalisyon hükümetinin başbakanı Meloni, uluslararası Siyonist harekete duyduğu sempatiden adeta sarhoş olan, İsrail bayrağını öpüp koklayan Brezilya’nın eski başkanı Bolsonaro, Yahudi olmak için yanıp tutuşan Arjantin’in Milei’si, Fransızların Le Pen’i, Macarların Orban’ı… Hepsi, kültürel ve sınıfsal anlamda potansiyel tehdit olarak gördükleri Müslüman, Güneyli ya da Doğulu halklardan, göçmenlerden ve potansiyel mülteci akınlarından hem korkuyorlar hem de nefret ediyorlar. Ve bir tür beyaz ırkçılığın ortak paydasında buluşuyorlar.
Ancak öte yandan, İsrail ve Hindistan’ın dostluk ve işbirliği konusunda verdikleri gayet ortak mesajlara bakınca, gayet “esmer” ve Batı dünyası için nüfus riski taşıyan Hindistan’ın İsrail ile ilişkisi meselenin “beyazlık” dışında başka bir boyutuna işaret ediyor. Her iki ülke, kendi “ulusal çıkarları” uğruna, diğer ülkenin kendi azınlık nüfusları üzerinde uyguladıkları otoriter ve dışlayıcı politikaları destekleyebiliyorlar. Her ulus-devletin üç aşağı beş yukarı anlattığı “kutsal toprak” söylemini bu iki ülke sınırsız bir dinsel içerikle yeniden üretiyor. İsrail’i yöneten Siyonist ideoloji, Filistinlileri sürerek ele geçirdiği toprakların meşruiyetinin “ilahi” olduğunu, o toprakların zaten “Tanrı tarafından kendilerine vaat edildiğini” anlatıp duruyor. Hindu milliyetçiliği de Müslümanlar Hint yarımadasını işgal ettiğinden beri topraklarının bekâretini kaybettiğini, “kirlendiğini”, dolayısıyla, binbir dereden toplayıp getirdiği “kutsal” referanslarla, “kutsal” topraklarının “kirli” unsurlardan temizlenmesi gerektiğini söyleyip duruyor.
Hindistan’ın her fırsatta “kutsallık” üreten, ülkede yaşayan 200 milyon Müslümanı ikinci sınıf vatandaş gören, onların elinden vatandaşlıklarını almak için türlü çeşitli manevralar çeken başbakanı Narendra Modi, halkını etkilemek için her türlü duygusal manipülasyon ve atraksiyondan da (çok güçlü silahlara sahip olmak, çok şatafatlı tapınak açmak, dünyanın en yüksek heykelini dikmek, su altında buldukları kutsal mekânlarda oksijen tüpleriyle ibadet etmek ve bunun videolarıyla sosyal medyada dini propaganda yapmak vb.) taviz vermiyor.
Bir gizle(n)me yöntemi olarak “çok ulvi ulusal (!) çıkarlar”
Ya da bizim milliyetçi söylemlerimizin kapsam alanındaki bölgeye de bakabiliriz. Mesela, Azerbaycan’ın, Dağlık Karabağ krizinde Ermenistan karşısında üstünlük sağlamasında Türkiye’den giden SİHA’ların çok etkili olduğunu bol bol duyduk; her türlü militarizmle cilalanan milliyetçiliğimiz de bu işten epey gurur duydu. Ancak milliyetçi söylemin işine gelmediği için çok açık etmediği bir başka gerçek daha vardı… “İki devlet tek millet” retoriği yapmaktan çok mutlu olan milliyetçi söylemler bir kenara, Azerbaycan’ın bu “zaferinde” en büyük pay sahibi olan devlet, Azerbaycan’a açık ara en çok silah satan İsrail idi… Yani Azerbaycan, 2023 Ekim ayından bu yana Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattından İsrail’e 1.440 kilotondan fazla ham petrol yollarken, karşılığında da silah ve askeri teçhizat almış… Güzel iş, güzel ticaret yani… “Kazan-kazan” yani… Azeri petrolü İsrail’e, İsrail silahları Azerbaycan’a ve sonra “Ermenileri yenmenin gururu”!
Tabii ki, bir de gene bizim milliyetçi söylemlerimizin, İsrail Başbakanı’na kameralar önünde “One minute!”, “Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz” atarlanmalarının arkasına bakmak lazım. İsrail’in silahlı kuvvetlerine donanım, tatbikat sahaları ya da -Gazzeliler bombalardan ve açlıktan kırılırken- İsrail vatandaşlarına gıda ürünleri satarak, “iş başka arkadaşlık başka” havalarında dolaşan Türkiye’nin siyasal ve ekonomik seçkin sınıfının “kutsal dava” ve “ulusal” görünümlü çıkarlarını da göz ardı etmemek lazım.
Arka planda dolarlar, silahlar, bombalarla türlü hesaplar yapılırken, ön taraftaki başka mangallarda kalmayan külleri de unutmamak gerekir. Hatırlayalım, 1 Ocak günü gerçekleştirilen miting ile bir taşla birkaç kuş vurma hesabı yapılmıştı. Yurtlardan, üniversitelerden öğrencileri, belediyelerden işçileri otobüslerle toplayıp (taşıma suyla kalabalık garanti!) yılın ilk saatlerinde yapılan mitingle (“Bakın, görüyor musunuz, içkiciler dün gece eğlendiler, kafa çektiler, uyanamadılar ama biz bu saatte miting yapıyoruz!”) seküler düşmana çakarken, “Gazze ve şehitlerimiz mitingi” adı altında, Türk bayrakları, mehter takımları ile organize edilen müsamere, birbirine benzemeyen unsurları aynı paketin altına koyup, Şark kurnazlığı kıvamında hedef yönlendirme işlevi de yüklenmişti. Sonuç olarak dostlar da alışverişte görmüş oldu.
Yani özet itibariyle kirli hem de çok kirli bir dünyada, cilalı görüntüler ve zahiri söylemler ne olursa olsun, devletler arasındaki iç içe geçmiş çıkar ilişkileri yüzünden, izansız, fütursuz ve ahlaksız İsrail gibi bir devletin yaptıkları yanında kâr kalıyor.
“Biz öldürüyoruz ama sebebi var”
Ama benim derdim, somut ve kirli çıkarlara dayalı ilişkilerden daha da çok “İsrail zihniyetinin” kendisiyle ilgili… Düşman diye bellediğimiz insanları (geçmişte veya bugün, Ermeniler, solcular, başbakanlar, teröristler, kadınlar, mülteciler…) ya da hayvanları öldürmenin bu kadar kolaylaştığı ve bizden olmadığı sürece nasıl da adeta zevk verdiğiyle ilgili… Kolaylıkla insan öldüren İsrail’i, Filistinlilerin katlini alkışlayarak seyreden İsraillileri falan bir kenara bırakıp, “öldürmenin” kendisinin nasıl normalleştiğini düşünelim.
İşte 2006’da yazdığım yazıda Uruguay’ı gazeteci-yazar Eduardo Galeano’nun -doğru olmasın diye dua ettiğimiz- o korkunç tespitine yer vermiştim:
“Demek ki bizler, karşılıklı birbirlerini öldürmekte uzmanlaşan bir hayvan türüyüz. (…) Daha ne kadar zaman ölüme böylesine âşık bir dünyanın mümkün olabilen tek dünya olduğunu kabul edeceğiz?”
En son söyleyeceğimi şimdi söyleyeyim: eğer biz haklı olduğumuz için öldürmeye devam edersek, biz kendi “öldürenlerimizi” alkışlarsak, İsrail mantığı devam edecek ve “İsrailleşmeye” devam edeceğiz. Çünkü bugün “İsrailleşmek” bir iktidar dili ve bu iktidar diline karşı verilecek mücadele onu taklit ederek hiçbir yere varamayacak.
İsrail’in işlediği cinayetlere karşı gelmek için ilk adım; kendi topraklarımızda ölüm kutsaması yapmaktan vazgeçmek gerekiyor. Kürt meselesini “silahsız külahsız insanca düşünelim” diyenlere karşı, inatla “hain” demekten yırtınmayı bırakmak gerekiyor.
Her şeyi baştan düşünelim…
İsrail’in Filistin’e yaptıklarını gördükçe perişan oluyoruz. İsrail her istediğini yapıyor. Neden bu kadar kolay? Peki, neden Anadolu topraklarında olup bitenler karşısında bu kadar duyarsızız?
“Dağlarda 180 tane kaldı… 50 tanesi etkisiz hale getirildi…” Ve şehit haberleri… “3 asker şehit oldu” diye sayarken, ölüm ve öldürmenin kutsallaştırıldığı bir durumda, meselenin sadece bir “güç meselesi” olduğunun farkında değil miyiz? Yani güç ilişkisi içinde aynı zihniyetin hep yeniden üreyeceğinin farkında değil miyiz?
Şu soruyu hem kendimize hem de İsrail’de “terörist” gördükleri Filistinliler öldürülürken zevkten dört köşe olan İsraillilere soralım… Söz konusu olan “bir avuç kalmış teröristi” öldürmek ise, neden bütün köyler, mahalleler yerle bir edildi? Onlar madem bir avuç ise, neden gidip almıyorsun onları? Ama hepimiz biliyoruz; onlar bir avuç değil…
Sanıyorum, israilleşenlere şu hatırlatmaları sürekli yapmak gerekiyor:
Devletinin yaptığıyla gurur duyma! Senin silahların karşısında hiçbir zaman boy ölçüşemeyecek olan “teröristler” üzerindeki zaferlerinle gurur duyma! Çünkü sen gurur duydukça başkaları da duyuyor. Çünkü senin devletinin yaptığı ve onların devletlerinin yaptıkları birbirlerini meşrulaştırıyor.
İsrail, üniversitelerden korkuyor; Gazze’de yıkıyor üniversiteleri; bilgiyi, düşünceyi yıkıyor; sadece bitkisel hayatta, bilincini yitirmiş, tam anlamıyla kontrol altında bir Filistin istiyor çünkü… Sen de üniversitelerde barış için fikirlerini dile getiren insanları düşmanlaştırma! Üniversiteleri kontrol etmek için, ele geçirmek için yaptığın her şey bu memleketin nefes alma kanallarını tıkıyor.
İktidar dili o kadar çok sinmiş ki korku ve güvensizlikle dolu, zombileşmiş insanlara… İsrail’le “tatlı kârlı ticaret” yapan şirketlere “yapmayın!” diyerek bildiri okuyan genç insanların eylemine totalitarizmin esir aldığı zombiler de “ihanet etme!” diyerek müdahale ediyorlar. Yani Filistin için canı yanan insanları “ekonomimize katkı sunan” (!) şirketten yana sadakat göstermeye zorluyorlar. Ölümle, militarizmle sosyalize olmuş, “ihanet ve sadakat” ikileminden başka bir şey düşünemeyen insanlar iktidardan yana hizalanıveriyorlar.
İsrail “akıllı bombalarla”, süper teknolojik silahlarla öldürüyor. Taş taş üstünde bırakmıyor… Hamas’ın yaptığı katliamlara, terörizme cevap verdiğini söylüyor. “Kendini korurken tabii ki bazen istenmeyen yan etkilerin” ortaya çıkabileceğini söylüyor.
Hiçbir gerekçe bu vahşeti doğrulayamaz! Ama her gerekçe sadece “israilleşmenin” gerekçesidir…
İsrail’e karşı mücadele etmek: “İsrailleşmemek”!
Tabii ki ölçekler çok farklı… Bir yanda İsrail ve onbinleri aşan cinayetleri var… Ancak diğer yanda Çeçenleri “hain” gören Rusya’nın Putin’i, Müslümanları “hain” gören Hindistan’ın Modi’si de var… Arkasında devletinin kutsallığına inanmış, tapınaklarla hizaya gelmiş olan Hindu milliyetçiliği var… Modi “Böl, kutuplaştır ve yönet!” mantığıyla, güvensiz insanlara kutsal toprak, heykel, tapınak cilalayarak gene kazanacağını biliyor!
Aklımızda olsun; bizim pek beğeneceğimiz birtakım ölüm sevici hareketlerin aynısını başka yerlerde yapanlar var. Düşmanlarımızla aynı dil ve hareketlere girdikçe dünyadaki kötülüğe katkıda bulunuyor olacağız. Hani “iyilik yap, denize at, balık bilmezse Halik bilir” derler ya… Kötülük için de aynı şey geçerli; “kötülük yap, bırak ortalığa, her halükârda birileri kullanmasını bilir!”
İsrail’e karşı direnmek için onun kullandığı dilin ne kadar iğrenç ve sadece katillerin dili olduğunu söylemek gerekiyor… Katillerin diline karşı cevap vermenin yolu sadece o dili yeniden üretmemekten geçiyor… Bu iğrenç, küstah katillere karşı çıkmanın yolu “israilleşmemekten”, ABD’nin uzantısı İsrail gibi olmaya özenmemekten geçiyor…
Yani israilleşmeye karşı mücadele etmek için tam da İsrail’i mahkûm eden Arundhati Roy’un kendi ülkesi Hindistan için sorduğu soruyu biz de soralım:
“Peki ya bizim ülkemiz?”
Farkındayım, bu sorunun sorulmasına ABD’de, Rusya’da, Türkiye’de, Çin’de, Sri Lanka’da ya da Hindistan’da tahammül edemeyen, “Ne alaka! Biz gerçekten terörle savaşıyoruz!” diyen çok fazla insan var. Ortalama İsrailliler de kendi devletlerinin politikaları karşısında da aynı argümanı kullanıyorlar…
Yıllar önce İsrailli çocuklara Lübnan’a atılacak bombaların üzerine, öldürülecek Lübnanlı çocuklara yönelik esprili mesajlar yazdırmışlardı! Geçenlerde Türkçe yazılı bir bomba fotoğrafı da gördüm: “Patlamazsa haber ver”… Ve sosyal medyada bu espriyle eğlenen insanlar vardı. Amerika’nın Nagazaki ve Hiroşima’ya attığı atom bombalarında da mesajlar vardı. Ya da Vietnam’a attığı bombalarda… İsrailli askerler Gazze’de içinde yaşayan insanları öldürdükleri evlere girip, yatak odalarında, kadın çamaşırlarıyla fotoğraflar çektirdiler. Sur’da, Cizre’de de benzer fotoğraflar çekildiğini hatırlıyorsunuz değil mi? Sahi herkes en büyük cinayet uzmanını mı taklit ediyor? Kamuflaj kıyafetleri, yüz boyaları, TV dizileriyle, öldürürken de ölüm üzerine mizah yaparken de? Aşağılayarak, dalga geçerek öldürmek… Mizah yapıyormuş gibi! Bu ölüm ve mizah ilişkisinde nasıl bir duygusal sermaye üremesini bekliyoruz?
Acaba artık hepimiz “öldürmeyi çok iyi bilir” hale mi geldik?
“Peki ya bizim ülkemiz?” sorusu, sadece İsrail’i suçlayınca aslında günah çıkarttığımızı ve kendi “masumiyetimiz” hakkında kendi kendimize propaganda dışında başka bir şey yapmadığımızı hatırlatıyor… Yani şeytanı taşlıyoruz; “Kahrolsun İsrail” mitingi yapıyoruz, bağırıyoruz, telin ediyoruz; dostlar da alışverişte görmüş oluyor.
İsrailleşmenin burada ve dünyanın dört bir köşesinde, ne yazık ki, genel bir durum olduğunu görmek zorundayız. Vicdanımızı sadece bizim düşman gördüklerimizin yaptıklarıyla ilgili olarak çalıştırırsak, ölüm çığlıklarımızın, gürültümüzün altında sesleri duyulmayanları görmezsek o “vicdan” gerçek bir vicdan olmayacak… Sadece İsrail’in yaptığı gibi “teröristler, hainler, çocuk katilleri” diye bağırıp duracağız. Almanya’nın hâkim kurumlarında olduğu gibi, sadece İsrail’e karşı yapılanı “kötülük” olarak görüp, Filistin’e yapılanı, 10 binlerce insanın öldürülmesini görmeyeceğiz. Duygusal formasyonumuzla, kötülüğün tarafını tercih edeceğiz, hâkim ve güçlü olanı tercih etmeyi öğrenmeye ve içselleştirmeye devam edeceğiz.
Ne utanç verici, bir ülkenin adının katillikle özdeşleşmesi!
İsrail’e karşı çıkanları “anti-semitizm”le suçlayan palavralar da katillerin yönettiği bu ülkeye artık fayda sağlayamıyor… Çünkü gene Galeano’nun dediği gibi, İsrail’in vahşetine karşı çıkan, Filistinlilerle bir arada barış içinde yaşamak isteyen, Filistinlilere, Lübnanlılara karşı savaşmak istemedikleri ve askerlik yapmayı reddettikleri için devletleri tarafından “hain” ilan edilen İsrail vatandaşlarını kimse kalkıp “antisemit” olmakla suçlayamayacak…
Artık İsrail’e ve Siyonizme karşı çıkmak, faşizme karşı çıkmak demek… Ve bu tüm dünyada israilleşmeye karşı çıkmak demek…
Ve nasıl gurur verici bir şey olmalı, katillere katillerin dilinden cevap vermemeyi başarabilen bir ülke olabilmek! Gücünü öldürmemekten alabilen bir ülke olabilmek! Ve katil bir ülkeye tam da bu duruştan cevap verebilmek!
Bunu devletlerinin, milliyetçi ideolojilerinin esiri olmayan küresel sivil toplum, küresel vicdanlı insanlar, kalplerinin derinliklerinden, “vicdan” cephesini kurarak verecek…
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.07.2024
16.04.2024
5.02.2024
12.07.2023
24.01.2023
26.11.2021
2.05.2021
16.04.2021
10.10.2020
9.09.2020