Ferhat KENTEL
Gündemde, işgal ettiği topraklarda kıtır kıtır kafa kesen; esirleri sıraya dizip, enselerine kurşun sıkan; Ezidi kadınları satan, onlara tecavüz eden; işgal ettiği topraklarda, Diyarbakır’da, Suruç’ta, Ankara’da, Beyrut’ta, Paris’te bombalarıyla çoluk, çocuk yüzlerce masum insanı paramparça eden vahşi bir örgüt var.
Bütün bunları İslam adına yapıp, yaptıklarının da reklamını ve halkla ilişkilerini yapıp, adeta dünyaya anti-İslam propagandası yapmak üzere üre(til)miş bir örgüt...
Arkasında başka güç odakları da vardır belki...
Ancak, militanlarının bütün bu vahşetlerine ve yaptıkları propagandanın kendileri hakkında yaratacağı menfi yargılara rağmen, IŞİD’in ortaya çıkması ve bugünlere gelmesinde, daha da önemlisi bu kadar çok insanı etrafında toplayabilmesinde, kendilerini havaya uçurmaya hevesli bir sürü insanı “inşa edebilmesi”nde “sosyolojik” sebepler olduğunu görmek zor olmasa gerek...
Elimizde ne yazık ki istatistiki bilgiler yok; ancak Amerika’nın Ortadoğu’ya yaptığı saldırıların, Irak’ı işgalinin, Felluce’ye yağdırdığı bombaların, Esad rejiminin katliamlarının dünün çocukları üzerinde yarattığı travmanın izini herhalde bugünkü örgütün can damarlarında sürebiliriz.
Ya da modern-kapitalist-sömürgeci-emperyalist devletlerin, şirketlerin Ortadoğu’da kurdukları ve besledikleri boğucu rejimlerin ve diktatörlerin de epey katkıları olduğunu da görebiliriz.
Ya da Avrupa’nın göbeğinde, mesela Fransa’nın biblo gibi şehirlerinin çeperlerine, varoşlarına atılmış ve yeteri kadar “sivilize” olamadıkları için hep aşağılanmış Arap gençlerinin öfke ve nefretinin nasıl “İslamcı” görünüm altında inanılmaz bir güçlü kimlik bulduğunun da izlerini yakalayabiliriz.
Dolayısıyla beğenelim beğenmeyelim; IŞİD’i IŞİD yapan toplumsal, kültürel, psikolojik gibi dinamiklerle anlamlandırabileceğimiz bir süreç var.
Bu örgüt, Ortadoğu’nun ruh halinden insan devşiriyor.
Çoğunlukla gayet sığ ve birkaç cümleye sığan; aşağılanma karşısında kendisine silah ve cephane sağlayan bir dil ve “büyük kurtuluş – cennet” vaadi ile bir kitleyi savaşa sürebiliyor. Yani bizim cenahların (solcular, İslamcılar, demokratlar dahil olmak üzere) hiç yakıştırmayacakları ölçüde, bu kitleler bir bakıma, Ortadoğu halklarının bir kesimi için “direniş”i temsil ediyor.
Lümpenlerden devşirilen, lümpence, psikopatça bir “direniş”... ama birileri için “direniş” işte...
İşte bu psikopat “direnişe” karşı ne yapmak lazım?
Yeniden Felluce tipi bombalamalar mı? Peki silahla yenmenin bugün burada getireceği başarı duygusunun oradaki karşılığının, tercümesinin ne olabileceğini üç aşağı beş yukarı sezebiliyoruzdur herhalde değil mi?
Naçizane bana göre bunun karşılığı, daha da radikal, en radikalleşmiş halklar ve savaşçılar ve ikiye bölünmüş bir dünyayı yeniden üretmek demek...
Oysa bundan sonuna kadar kaçınmak lazım. Sykes-Picot’lar, petrol zengini görmemişler, petrole gözünü dikmiş emperyalist devletler ve şirketler; onların diktatörleri ve hastalanmış toplumların ürettiği kandan gözü dönmüş bir takım yaratıklarının birlikte yarattığı ikileme sıkışmamak zorundayız.
Bu ikilem çok karmaşık olan, bu yüzden çok hassas ve ince analizler yapmamız gereken bir dünyayı ölümcül bir basitliğe indirmek demek çünkü...
Bu yüzden, IŞİD’çi teröristlerin yaptıkları “direnişin” -istedikleri kadar İslam’dan, Kuran’dan işlerine gelen alıntıları yapsınlar- İslam’la örtüştürülmesine yani bu işten İslamofobyanın beslenmesine karşı mücadele etmek gerekiyor.
Öte yandan, unutmamak gerekiyor ki, bugün IŞİD olarak önümüzde duran örgüt, düne kadar Arap Baharı olarak tanıdığımız ve Ortadoğu’yu gerçekten adil ve demokrat yapabilecek hareketleri de kötürüm bıraktı.
Ancak her şeye rağmen, dünyanın doğusunda ve batısında İslamofobya ve “İslamcı” görünümlü şiddet ikilemi dışında ortak dillere sahip insanlar hâlâ var ve doğuya ve batıya adalet ve özgürlük bu insanlar
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.07.2024
16.04.2024
5.02.2024
12.07.2023
24.01.2023
26.11.2021
2.05.2021
16.04.2021
10.10.2020
9.09.2020