Gülay GÖKTÜRK
7 Haziran’dan sonra bu seçim sürecinden çıkarılacak birçok ders olacak; her parti sıkı bir bilanço çıkarmak durumunda kalacak ve kamuoyu olarak bu bilançolar üzerinde uzun uzadıya tartışacağız.
Ama daha şimdiden ortaya çıkan önemli bir ders var ki, bence konuşmak için seçimi beklemeye gerek yok:
Çıkarılması gereken ders şu: Bu seçimler, barajın nasıl iki kenarı keskin bir bıçak olduğunu, “siyasi istikrar” adına başvurulan bu yolun aynı derecede siyasi istikrarsızlık kaynağı da olabileceğini açık biçimde ortaya koydu.
Daha açık ifade edelim: Yüzde 10’luk barajı anayasal çoğunluk için güvence olarak gören AK Parti, bugün yüzde 10 baraj yüzünden – küçük de olsa - tek başına iktidar olamama riskini yaşıyor.
Yani silah geri tepti ve AK Parti’yi vurdu.
Nasıl mı:
Açıkça görülüyor ki, şu anda HDP yüzde 10’luk baraj sayesinde “hormonlu” bir parti olarak Meclis’e geliyor. Eğer baraj olmasaydı (yani seçmen “ya hep ya hiç” gibi bir ikilem içine sokulmasaydı) HDP yüzde 6-7 gibi bir oy oranı ile hak ettiği kadar milletvekili çıkarabilecekti. Oysa bugün baraj sayesinde HDP’li olmayan geniş bir kesimin de oylarını alarak gerçek gücünün ötesinde bir milletvekili sayısına ulaşacak. Bu da, AK Parti’nin tek başına hükümet kurmasını tehlikeye sokan bir unsur olacak.
***
Aslında her türlü stratejik oy millet iradesinin sandığa yansımasında bir deformasyon yaşanması anlamını taşır; çünkü stratejik oy davranışı seçmenin çeşitli hesaplarla birinci tercihine oy vermemesi, dolayısıyla sandığın seçmen iradesini bire bir yansıtmaması demektir.
Hele hele yüzde 10’luk baraj gibi yüksek bir barikat bu deformasyonun boyutlarını siyasi istikrarı etkileyecek ölçüde artırabilir. Siz seçmenin oyunun özgürce kullanmasının önüne barikat çektiğiniz anda, seçmen de o barikatın çevresinden dolanmak, üstünden aşmak için değişik yollar arayacak ve mutlaka bulacaktır. Mecbur kalınan bu stratejik tercihlerin de hiç beklenmedik, hiç istenmeyen sonuçları ortaya çıkacaktır.
Doğrusu, yani seçim sonuçlarının seçmen iradesini bire bir yansıtabilmesinin tek yolu, her seçmenin birinci tercihlerine oy verebileceği ortamın yaratılmasıdır.
Bu durum sadece seçimlerde değil, toplum iradesinin serbest tezahürünün önünün tıkandığı her durumda ortaya çıkan bir reflekstir zaten
Liselerde başörtüsünü yasaklarsanız, okumak isteyen kız çocukları İmam Hatip’lere hücum eder. İmam Hatiplerin öğrenci sayısı yapay bir biçimde şişer. Türkiye’nin dindarlaşmasından korkanlar daha dindar bir Türkiye’yle karşı karşıya kalır.
Meslek okullarına katsayı kuralıyla üniversitelerin kapısını kapatırsanız, bu okullardan kaçış başlar, öğrenci sayısı düşer ve bir süre sonra sanayide ara elaman sıkıntısı yaşarsınız.
Evlenme yaşını fazla yükseltirseniz, mahkemeler yaş büyütme davalarıyla dolar taşar.
***
İçki kısıtlamalarını aşırılaştırırsanız gençler mutlaka içkiye ulaşmanın bir yolunu bulur; Ya büyükler ya da meyhaneciler gençlere suç ortaklığı yapar ya da içki karaborsası doğar.
Takiye denemeleri, kanuna karşı hile girişimleri hep özgür iradenin önüne örülen barikatlar yüzünden ortaya çıkar.
Baraja dönecek olursak;
Seçmen iradesinin yapay yollarla başka mecralara akıtılması kısa vadede siyasi istikrar getirir gibi görünse de, genellikle temsil gücü zayıflamış meclisler ortaya çıkaracağı için toplumsal istikrarı zedeler.
Hatta bazen de bugünkü gibi silah geri teper ve siyasi istikrarı da tehlikeye sokar.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015