Güldalı COŞKUN
Ahlâk, etik, ilke, norm, kural, kaide...
Makro anlamda dünyanın çivisi, mikro anlamda insanın omurgası, fikri anlamda ise her türlü duruşun belkemiği, yani varoluş durumudur bu kavramlar.
İlkçağdan günümüze, çok tanrılı dinlerden tek tanrılı dinlere, her türlü öğreti veya ideolojiye kadar bu kavramlar, ölçüt olarak daima vardır. Savaşın ve terörün bile bir ahlâkı, genel kabul görmüş geçerli ilkeleri olur.
Örneğin; esir ve ölenlerle ilgili bazı kurallar vardır. Beyaz bayrak taşıyana, sağlık personeline ya da ambulansa ateş açılmaz. Sivil ve savunmasız insanlara dokunulmaz. Fakat, yukarıda saydığımız kavramları çöpe attıysanız, artık her şey mübâhtır. “Düşmanı” yenmek için, yalanlar söylenir, gerçekler eğilip bükülür. Her türlü manipülasyon ve algı operasyonuna baş vurulur. Artık duruş ve tarafımızı belirleyen de bu operasyonlara ne derece maruz kaldığımızdır.
Kalemi iyi arkadaşım, bir yazısında şöyle bir tespitte bulunuyordu:
“Son yılların moda deyimiyle “algı operasyonları”, gerçek bir nesnenin duyular üzerindeki izlenimlerinin yanlış değerlendirilmesi olarak da tanımlanan illizyonlar, özellikle siyasal alanda hayatı ve olayları gerçek boyutlarıyla değil, görülen ve gösterilmeye çalışılan yönleriyle algılamamızı sağlar.”
Çok haklıydı tespitinde. Aslında “iyiyi, hakkı, doğruyu isteme” noktasında ortak yanımız olsa da değerli arkadaşımla, iki farklı yerde duruyorduk. Fakat bu tespitle bir noktada daha buluşmuştuk ki, her birimizin“diğeri” için ifade ettiği bu durumdan, kendimiz için de alacağımız bir ders var mıydı acaba?
Oldukça doğru bir tespitti. Çoğumuzun farkında olduğu ama bunun yetmediği; asıl zor olanın, bu tespitin kendi durduğumuz yer açısından da ne derece etkili olduğuydu. Bunu anlamak için, kendimize soru sormak kolay. Bütün mesele, cevabı bağımsız verip veremeyeceğimizi test edecek son noktanın da yine, duygularımız olması oluyor. Yani; asabiyet bağından tutun, travmalarımız, acılarımız, sevinçlerimiz, umutlarımız, geçmiş ve şu an yaşadığımız duygusal yolculuğumuz. Sanırım sonuçta “algı yönetiminin” hiç etkisinde kalmamanın imkânı yok gibi. Bu arada ideolojik bakış da duygusal bir bakış, bunu gözden kaçırmamak gerekiyor.
Peki böyle bir durumda ne yapmalıyız? Son yıllarda hem avantaj hem de dezavantaj olan, yaygın medya, kitle iletişim araçları, tuhaf bir şekilde hem bu yaraya katkı yaparken hem de merhem olabilir. Burada, tamamen kişisel becerimiz söz konusu. Algı yönetimiyle başa çıkmada ise temel ilke: “Ben de bu kurbanlardan biri olabilirim, öyleyse her şeye hemen inanmasam iyi olur” düşüncesini hep akılda tutmak olmalı.
Çeşitli örneklerden yola çıkalım. Bir bildiride “devlet katliam yapıyor” derken, orada açılan hendekleri, bomba ve mayınları, nişancıları ve birçok silahı görmeyip, üniforması “sivil giysi” olan örgüt üyelerinden sivil diye bahsediyorken, bunun bir alıcısı olduğunu biliyor.
Yine Van’da bir villada, bir askerin vefatı, bir polisin yaralanması ve 12 PKK’lının ölümüyle sonuçlanan operasyonda, bir Kürt arkadaşım; “onlar masum gençler, Devlet öldürdü ve silahları da oraya koydu”demişti. “Nereden bu bilgi” dediğimde, geçmişi anlatıp, devletin bunları çokça yaptığını söylemişti. Peki ya PKK’nın infazları ve devletin üstüne attığı onca cinayeti hatırlattığımda ise, “doğru ama…”. Evet amaaaa vardı ve üstelik bu arkadaşım PKK’dan en çok zarar görenlerden biriydi. Yani; asabiyet bağı, duygusal yakınlık ve devletin geçmişte açtığı yaralar bir türlü yakasını bırakmıyordu. Durum çok derin ve sadece güvenlikçi yaklaşım, PKK’yı büyütür gibi görünüyor. (Bu arada PKK, kendi sitesinde 12 gerillanın öldüğünü açıklamıştı bile)
Bir önemli husus da; neden Kandil, hedefe T.C. Devleti’ni değil de AK Parti ve Erdoğan’ı koyuyor, bunu da tartışmalıyız.
Diğer tarafta ise Devlet’in her yaptığı doğru, her aldığı karar iyidir demek de, derin çetelerin tamamen temizlendiğini ve zihniyette yüzde 100 dönüşüm yaşandığını kabul etmek olur ki bu da doğru değil. Ölen iki kişinin cesetlerinin sürüklenmesi ve duvarlara yazılan “Ne mutlu Türküm diyene” gibi düşünüş yansımalarını hatırlayınız. Ancak; geçmişe göre iyi tarafı, bunların üstüne gidilmesi, o polislerin görevden alınması gibi yaptırımlardır.
Durduğum yerde adil bir devletimin olmasını istiyorum ve sol ideolojinin, her koşulda ilke edindiği karşıtlık hikâyesini de benimsemiyorum. Daima karşıt olduğum tek koşul var: Hak gaspı (bu ayrı bir yazı konusu).PKK’nın öldürdüğü Kürtler için görevden alınanlar var mı acaba ya da hukuki bir yaptırımı?Dolayısıyla denize düşen yılana sarılmasın diye, halkın yaralarına ilaç olup olması gereken tüm adımların, koşulsuz inadına bir an önce atılması gerekiyor.
Aksi halde hepimiz “algı yönetiminin” cinnet geçiren kurbanları olacağız..
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları


































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.06.2018
3.02.2018
27.05.2018
21.05.2018
14.05.2018
29.04.2018
23.04.2018
15.04.2018
9.02.2018
2.02.2018