Hasan Bülent KAHRAMAN
Hukuk bir bütündür. Ve usul hukukun en önemli yanını meydana getirir. Bir manada hukuka usul demek de kabildir. Yanlış bulanlar olabilir. Ama değildir. Eğer usul bu derecede önemli olmasaydı hukukun mantığı teşekkül etmezdi. Roma'dan beri bu böyle.
Ergenekon davalarında büyük usul hatalarının yapıldığı yazılıyor. Çok üzücü. Olmamalıydı. Bir tek hukuk noksanı bile önemlidir. Çünkü hukukta usul aynı zamanda vicdan demektir. Vicdanın işlemediği bir hukuk düzeni olamaz. Hukukçuların sembolü olan, elinde terazi ve kılıç tutan Themis heykelinin gözü bu nedenle kapalıdır. Adaletin gözü kördür. Osmanlılar buna "şeriatın kestiği parmak acımaz" diyordu.
Usul hatalarının üstüne gidilmeli. Baştan beri görüşüm değişmedi. Milletvekiliseçilenlerin o nitelikleri bir "oyun" olsa dahi, gene bir usul meselesi olduğu için, tutuklulukları kaldırılmalıydı. Meclis'e girmeleri sağlanmalıydı. Bunca yıl süren tutukluluk halini kimse yaşamamalıydı. Şimdi de savcılık mütalaasıyla ilgili sorunlar var. Bazı hususlar gerçekten akıl karıştırıcı. Gene aynı şey: Keşke olmasaydı...
Ama öbür tarafta başka ve çok vurucu bir olgu var: sonuç! Acele etmeyelim. Dava 8 Nisan'a ertelendi. Nasıl sonuçlanacağı hâlâ meçhul. Bir de ondan sonrası var. Üst mahkemelere müracaat edilecek. Yıllarca devam edecek temyiz. Ardından da başka aşamalara geçilecek.
Ne var ki, Ergenekon davasının neleri değiştirdiğini görmemek de olanaksız.
Bana göre, biraz da abartarak söyleyeyim, zamanında da çok yazdık, Türkiye'nin yanlış kurucu yöntemi bu davayla birlikte değişti. Jön Türkler-İttihatçılar-Kemalistler olarak tarihe yayılan ve devletin militer bir çekirdeğin elinde kalmasına, toplumun o çelik çekirdek tarafından kontrol edilmesine, bu uğurda her şeyin mubah görülmesine dayanan anlayışa bir "darbe" indirildi. Militarizm- hükmeti hükümet (şimdi devlet aklı deniyor)- bürokrasi zinciri kırıldı. Kimsenin, Ergenekon, bir darbe tasarlamadı diyemediği bir ortamda bu daha da önemli...
Sanıyor musunuz ki, bu adım atılmasaydı Kürt konusunda bu kadarcık mesafe bile kaydedilebilirdi? Bu kadarcık bir demokratikleşme sağlanabilirdi?..
Gelin adını açık açık koyalım. Bugün bir mücadele devam ediyor ve bu demokrasi -bürokrasi mücadelesidir. Buradabürokrasiyi biraz da "retorik" maksatla kullandım. Fakat yanlış değildir. Hele içine militarizmi de koyarsanız tepeden tırnağa doğrudur. Dünyanın her yerinde bürokrasi vardır ve modernleşmenin başından beri, bütün o Kameralistdönemden ve anlayıştan beri, bürokrasiler sistemin kilit taşı olmak ister. Bizdeki beterin beteriydi. Çünkü bürokrasi- militarizm arasında kopmaz bir bağ vardı.
İşte o kırılıyor. Ergenekon'un eksikleri vardır. Mutlaka vardır. Ama inkâr edilemeyecek bir muhakemesi, siyaseti ve pratiği de vardır. Usul hataları silinsin ama usul esası gözden kaçırmanın, saklamanın aracı olmasın.
Ateşe su mu taşınmalıdır odun mu?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Bilge ve bilgin Mete Tunçay
19.08.2025 - Sol dönüşüm ve kültür
18.08.2025 - Taşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP
17.07.2025 - Türkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti
20.06.2025 - ‘Radikal şıklar’, Kürtler ve Sırrı Süreyya ‘gerçeği’
13.05.2025 - Şark kültürü ve Sırrı Süreyya Önder: Küçük bir değini
5.05.2025 - ‘Demokrasi sosyal’ ve ‘ilk insan’
6.03.2025 - Avrupa, Avrupa’ya düşman
26.02.2025 - Muhalefetsiz toplum üstüne düşünceler ya da muhalefetin boğduğu muhalefet*
13.02.2025 - CHP’de sosyal demokratik bir dönüşümün zorunlulukları ve olanakları
6.01.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları

































xidir hizir
vaybe tayo apoya nekadar minnettardir apo olmasaymish cemaat tayoyu coktan outlamishti ve apo yetishti kurtardi yani apo kendi axziynan söyledi ama birileri hala kirli propaganda yapmada vaz gecmedi halka hizmet eden cemaat saldiriya devam hem apo saldiriyor hem ergekon saldriyor yani aldatilan dindarda saldriyor kafirlarde saldiriyor bari dindarlar düshünse neden kafirlerle omuz omuza cematta saldriyorlar anliyan varsa beri gelsin
Serdar Merdan
Birileri de çıkıp, Gülen tarikatını aklama-paklama takımını inceleyip, analiz etmeli artık. O kadar başarılı bir örgütlenme ağı kurmuş olmalılar ki; sağ, sol, dinci, liberal tüm basına sızmışlar ve asıl görevlerini ustaca gizliyorlar. Abdullah Öcalanın Gülen tarikatı ile ilgi söyledikleri komplo ise izah et o zaman bay yazar(?); -Kominizmle mücadele, -Dünyanın her tarafına Türk okulu açma ve buralarda Türk dili ve kültürünü yaymaya çalışma, -Ordu, polis teşkilatı, yargı ve daha pek çok...
Serdar Merdan
yapıya sızarak paralel bir hükümet(hatta belki devlet) kurarak, bariz bir şekilde varolan seçilmiş hükümete müdahalelerde bulunma, -Sözde terörle mücadele gibi ulusal güvenliği ilgilendiren veya uluslararası birçok benzeri konularda fikir beyanının yanısıra, müdahale taktik ve stratejileri sunma... v.s. gibi konuların, CEMAAT faaliyetleri ile ne gibi bir ilgisi bulunmaktadır? Böyle bir oluşumun sadece ve sadece masum bir cemaat olduğunu mu iddia ediyorsunuz?