Hilâl KAPLAN
Geçtiğimiz günlerde, birisi üst yönetimde olmak üzere, iki CHP’li milletvekili partinin içişlerine dair önemli açıklamalarda bulundular. Bu iki ismin şimdi konuşması, geç de olsa önemlidir. Zira bu meseleleri kamuoyunun dikkatine sunmalarını, aslında başta CHP tabanı olmak üzere bizlere bir çağrı yaptıkları anlamına gelir. CHP’nin vesayet güçlerinin tahakkümünden kurtarılması bağlamında okunması gereken bu çıkışlardan ilkini CHP İzmir milletvekili Birgül Ayman Güler yapmıştı.
Güler, 30 Mart seçimlerine giden süreçte, partisinin Gülencilerle ittifak yaptığını deklare ettiği için Parti Disiplin Kurulu’na sevk edilmişti. Buna rağmen Güler, mevzunun yakıcılığına binaen tekrar konuşma kararı aldı ve Habertürk’ten değerli gazeteci Belkıs Kılıçkaya’ya röportaj verdi. Şöyle diyordu:
“İlk baktığımızda biz AKP yargısı görüyorduk. Zaman içerisinde bir takım belli savcılar, belli polisler, değişik bir yapılanma var ve açığa çıkmaya başlamıştı. Tanık olduğum ve zihin açıklığıyla baktığım şeyler asla kabul edilebilir değildi. Söylemek istediğim şu: İşte bu büyük bir hata. Belli bir süre AKP’nin bir yanlışı var, bu yanlışı yapmayın. O partinin hatasından bizim rakibimiz olsa da ders çıkarmamız mümkündür.”
17-25 Aralık’taki tapelerle ilgili ‘röntgenci aletler’ ifadesini kullanan Güler, darbelerin sadece tanklarla olmadığını vurgulayarak askında yaşananın bir darbe süreci olduğunu onaylıyor ve “Ahlâken bunun kaşısında durmalıyız” diye ekliyordu. Güler’le, özellikle Kürt meselesindeki şovenist tavrından ötürü aramda büyük mesafeler olsa da bu ahlâka davete kulak tıkamak mümkün mü? Üstelik Güler, tüm bunları söylerken sağlam bir “AkaPe” eleştirisi yapmayı da ihmal etmiyor. Ancak ahlâkî bir çerçeveden konuştuğu için, sözleri Kılıçdaroğlu’nun tapeli muhalefetinden çok daha güçlü bir dalga boyunda seyrediyor. CHP’nin 30 Mart seçimlerine giderken, Gülenciler tarafından ‘tape manyağı’ yapılarak kaybettiği ahlâklı muhalefet şansı, işte bu çizgidir.
En az Güler’inki kadar etkileyici bir çağrı da CHP Genel Sekreteri ve İstanbul milletvekili Gürsel Tekin’den geldi. Yine Habertürk’ten sevgili Balçiçek İlter’e konuşan Tekin, Mustafa Sarıgül’ün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterilmesine, parti üzerinde kurulan ‘sermaye ve medya’ vesayetinin sebep olduğunu söyledi:
“Güzel bir söz vardır. “Bütün ortaklıklar bozulur, suç ortaklığını bozmak çok zordur. Medya ve iş dünyası da dahil oldu sürece. Suç ortaklığı bu işte. Dün de böyleydi, bugün de, yarın da öyle olacak. Baskı, korku bugün var ama dün de vardı. Kılıçdaroğlu’na baskı uygulandı. Aynı gün müthiş bir kampanya vardı. Medyada da “Sarıgül son çare’’ durumu.. “Aman bu Sarıgül olmaz’’ diyecek siyasetçi bulmak çok zor oldu. “Çare Sarıgül” deyince... Başkan ne yapsın? Bu kadar baskıya...”
Baskı, korkutma, suç ortaklığı... Tekin, isim vermese de bahsettiği odakların özellikle İstanbul sermayesi ve Doğan medyası olduğunu düşünebiliriz sanırım. Peki, Tekin’in ‘dün de böyleydi, bugün de, yarın da öyle olacak’ ifadesini, bu vesayetin bitirilmesine ilişkin bir umutsuzluk olarak okuyabilir miyiz? Nerden bakarsak bakalım, Türkiye’nin en güçlü muhalefet partisinin bu kadar acz içinde bırakılması demokrasimiz açısından büyük sorundur. Kendi ayakları üzerinde durabilen, güçlü bir muhalefet eksikliğini her kesim dert etmelidir.
Gürsel’in devam eden sözleri ise, partisini dizayn eden ikinci vesayet odağına işaret ediyor:
“Baykal’ın kasetle gidişi Kılıçdaroğlu’nun gelişi bir dizayndı. Baykal’a “Gitmeyin, bırakmayın” dedim. Ama Baykal o kirli kampanyanın partiye daha çok zarar vereceği konusunda ısrarlıydı. İstifa etmek zorunda kaldı. Ama dizayn zordur CHP’de, çünkü derin CHP diye bir şey var. Ben derin CHP’nin adamıyım.”
Keşke dizayn etmek gerçekten zor olsaydı ama Genel Başkanı’nı koruyamayan, İstanbul adayını kendi belirleyemeyen bir anamuhalefet olduğunu Tekin kendisi ikrar etmişken, bu sözler ne yazık ki sadece bir teselli mertebesinde kalabilir.
Yazımı göndereceğim sırada Birgül Hanım’ın CHP Grup Yönetim Kurulu tarafından bir yıl süreli geçici gruptan çıkarma istemiyle Grup Disiplin Kuruluna sevk edildiğini öğrendim. Güler’i CHP grubundan uzak tutmak kolay da, anlaşılan vesayetçi güçleri uzak tutmak zor. CHP umarım zor olana da talip olur. Zira iktidar olmak risk almayı ve zor kararlar vermeyi gerektirir.
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019