Hilâl KAPLAN
Fethullah Gülen Hocaefendi ile Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan'ın işbirliğiyle hayata geçirilen ve camiyle cemevinin yan yana inşa edilmesini öngören proje tartışmalara sebep oldu. Hâlbuki proje, yüzyıllardır Osmanlı toprakları üzerinde çeşitli örnekleri bulunan bir yapılanmayı hayata geçiriyordu.
Eskişehir Seyit Gazi Battal Gazi Külliyesi'nden, Kırıkkale Hasandede'ye, Isparta Senirkent Uluğbey'den, Makedonya Kalkandelen Harabati Baba Dergahı'na ve sanırım en önemlisi Hacı Bektâşi Veli Dergâhı'na kadar pek çok yerde camii ile cem edilen mekân zaten yan yana bulunmaktadır. Bunu sanki nevzuhur ve bize yabancı bir kavramsallaştırma olarak ele almak cehaletten değilse, politik sebeplerle olmalıdır.
Burada sanırım kafa karışıklığına yol açan, bir kavram olarak cemevinin tarihinin 30 yılı bulmamasıdır. Zira bu isimlendirme, 1990'lı yılların başında, yine Cem Vakfı Başkanı Doğan'ın vesilesiyle ortaya atılmıştır. Cemevi, eskiden cem yapılan köy odası, dergâh, tekke ve zaviyeden farklı olarak şehirleşmiş ve modernleşmiş Alevilerin ibadet mekânına işaret eden bir anlama sahipti.
Öncelikle projeyi, sivil bir girişim olmasından ötürü destekliyorum. Devlet destekli olsaydı, yine yukarıdan aşağıya ve 'halk için, halka rağmen' metodunu andıracağından muhtemelen daha büyük tepkiyle karşılaşacaktı.
Ancak ilginçtir ki projeye, Alevi mahallerine veya köylerine devlet tarafından cami yapılmasından bile daha çok tepki verenler oldu. Sanırım proje, en çok Aleviliğin İslâm dinine mündemiç olmadığını savunanları kızdırmış görünüyor. Zira cami ile cemevinin birlikteliği, Aleviliğin de Sünnilik gibi İslâm'ın bir parçası olduğunu ima ediyor. Hatta bu bağlamda, farklı mezheplerden inananların birbirleriyle temas eksikliğini de gidermeye yöneliyor.
Elbette Aleviliğin İslâm dışı olduğunu savunmak da fikir özgürlüğü kapsamındadır. Ancak böyle düşünmeyen Alevileri, yine kendisini Alevi olarak tanımlayan diğerlerinin ezmeye, baskılamaya ve hatta 'aforoz' etmeye kalkışması üzücüdür. Zira yıllardır devlet tarafından inançlarının sınırı dikte edilen bir grup söz konusudur.
Mezkûr projenin, meselelerimizi konuşmaya, Alevi-Sünni birlikteliğini pekiştirmeye ve birbirimizden öğrenmeye vesile olmasını diliyorum. Ancak Alevi meselesi toplumdan önce devlet kaynaklı olduğu için, bu ve benzeri müsbet projelerden daha da önemli olan, bu hususta devletin üzerine düşen vazifeyi yerine getirmesidir.
Cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi talebi, devlet ile din işleri gerçek anlamda ayrılmadığı müddetçe devam edecektir. Şimdilik devletin tekke ve zaviyelerle beraber cemevlerine statü tanıması, hem Alevilerin taleplerini karşılayacak hem de Sünnilerin endişe-lerini giderecek bir formül olabilir. 'Tekke ve zaviyelerin ilgasına ilişkin kanun'un yürürlükten kaldırılmasıyla camilerin yanı sıra cemevi, tekke ve zaviyelere de ibadethane statüsü verilebilir ve cemevini tekkeyle aynı göreni de farklı göreni de memnun edebilecek bir çözüme kavuşulmuş olur.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019