Hilâl KAPLAN
Hrant Dink cinayeti işlenmeden çok önce Erhan Tuncel adını duymuştuk. Trabzon'daki McDonald's bombalamasının faili Yasin Hayal, saldırının polis muhbiri olduğunu söylediği Erhan Tuncel tarafından planlandığını iddia etmişti. Bu ikiliyle yıllar sonra, ne yazık ki Dink suikasti vesilesiyle tekrar karşılaşacaktık.
Tuncel, dava boyunca büyük çoğunlukla sessiz kalmayı tercih etmişti. Ne var ki kamuoyuna en geniş açıklamayı, Ocak 2012'de, tam da beraat ettiği karar duruşmasının ertesinde, Zaman Gazetesi'ne gönderdiği bir mektupla yapacaktı. Mektupta cinayeti örtbas edenin Trabzon Jandarma ayağı olduğunu vurgulayan Tuncel, iki polis müdürünü ise âdeta kahramanlaştırıyordu. Okuyalım:
'O dönemde (2007) Ergenekon'a dokunan yanıyordu. Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer, Türkiye'nin en karanlık noktasına projektörü tuttu. Bu iki isim Dink cinayetinin mağdurudur. Israrla bu iki şahsın ismi zikrediliyor. İstihbarat iç mantığına göre en son sorumlu tutulacak kişiler. Akyürek'in, Trabzon'da görev yapmasına bağlıyorlar. Görevini hassasiyetle yapan biri. Ancak cinayetin işlendiği dönemde daire başkanı olması onu bu paydaya dahil etti.'
Ancak bir sene sonra Yargıtay, Tuncel hakkındaki 'kasten öldürmeye azmettirme' suçundan kurulan beraat hükmünü, Tuncel'in 'Dink'in öldürülmesi suçuna yardım ettiği için mahkumiyeti gerektiği' gerekçesiyle bozulmasına karar verince Tuncel birden ağız değiştirdi. Dink davasının yeniden görülmeye başlandığı Aralık 2013'teki ilk duruşmada şöyle diyecekti:
'Karşımızda polis yok. Bir cinayet şebekesi var. Ben hepsine iyilik ettim. Hepsinin ortak özellikleri yalancı oldukları ve adli mercileri yanıltmalarıdır. Cinayet çetesinin Ali Fuat ve Sabri Uzun ölüm ihbarı yapmamış ve yanlış rapor düzenlenmiştir. Ali Fuat ve Ramazan Akyürek çetenin üzerindedir. Beni bir numaralı sanık yapıp kendilerini saklamıştır. Oda TV, Cübbeli, şike, KCK, Hanefi Avcı suçsuz. Bunları yapan cemaat değil bu ikisidir. Ben bu şahıslara hiçbir kötülük yapmadım. Savcılık halen şahısların kurduğu tuzakla karşı karşıyadır.'
Tuncel'in bir sene içerisinde bu kadar farklı ifade vermesinin sebebi ne olabilir? Zaman Gazetesi'nin mektubunu yayınlayacak kadar değerli gördüğü Tuncel'in son ifadesi de aynı değerde görülmeli midir?
***
Tuncel, polis muhbirliğine dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek zamanında başlamıştı. Tuncel, Dink'in öldürülebileceğini Akyürek'in yönetimindeki Trabzon Emniyeti'ne bildirmişti.
Yine Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun ilgili raporunda, cinayet işlendiği sırada Trabzon Emniyet Müdürü olan Reşat Altay, İstanbul Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ve İstanbul Emniyet İstihbarat Daire Başkanı (Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nden bu göreve getirildi) Ramazan Akyürek'in de aralarında bulunduğu 19 polis suçlanmış ve haklarında soruşturma açılması istenmişti.
Dink davası avukatları, Akbank'ın cinayet günkü kamera kayıtlarının sabah ve öğle saatlerine ilişkin bölümünün TEM Şube'de görevli Selim Kutman'ın görev süresinde silindiğini ortaya koymuşlardı. Yine dava sırasında, Polis Başmüfettişi Levent Yarımel de, Yasin Hayal'in telefon trafiğinin Emniyet İstihbarat Dairesi'ndeki kayıtlarının bilinmeyen bir el tarafından silindiğini söylemişti. Bu dönemde Akyürek İstanbul Emniyet İstihbarat Daire Başkanı ve Yılmazer İstanbul Emniyet İstihbarat C Şube Müdürü'ydü.
***
Dink cinayetinde ihmali olan Albay Ali Öz ve Yüzbaşı Metin Yıldız yargılandı ve 6 ay hapis cezası aldı. Öz ve Yıldız'ın dışında ihmali bulunan askerler ise dörder ay hüküm giydi. Kanaatimce yeterli olmasa da bir başlangıçtı.
Ancak cinayetin üzerinden geçen 7 yıl içinde, askeriye dışında kalan hiçbir kamu görevlisi soruşturulmadı. Kamu görevlileriyle ilgili açılan dosyaya 17 Aralık sürecinin cevval savcılarından Muammer Akkaş bakıyordu.
Hatırlarsınız kendisi, delil çuvallarını bile açmaya gerek görmeyen bir telaşla, 25 Aralık'ta Başbakan'ın oğlundan nerdeyse tüm Anadolu sermayesini (Gülen Cemaati'ne yakın işadamları listede yoktu) temsil eden işadamlarını gözaltına almaya kalkmıştı. Lâkin ne hikmetse bu atak savcımız, içlerinde Gülen Cemaati'ne yakın olduğu söylenen polis müdürlerinin de olduğu Dink davası dosyasına ilişkin üç yıl boyunca hiç harekete geçmedi. Üstelik bir de görevden alınmasa, tam da bu hususta operasyon yapacağını beyan etti. Dink davası avukatı Çetin, geçenlerde Hürriyet'e verdiği röportajda şöyle diyordu: 'Muammer Bey aynı cümleyi bir buçuk yıl öncesinde kendisiyle görüştüğümde bana da söylemişti ama bu nasıl bir operasyon ise bir türlü gerçekleşemedi.'
***
Siyasî iktidar ile yargıyı kendine iktidar alanı açmak için suistimal edenler arasındaki mücadeleden Dink cinayetine bir ışık düşer umuduyla bazı kuşkuları yazdım. Devletin tüm güvenlik birimlerinin ve dolayısıyla hükümetin davanın karanlıkta kalması noktasında vebali, aydınlatılması noktasında sorumluluğu vardır. Umarım geç de olsa gereği yapılır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019