Hilâl KAPLAN
O görüntüleri siz de izlemişsinizdir sanırım, izlemediyseniz de mutlaka bulup izleyin. İçlerinde İdris Baluken gibi HDP'li vekillerin de olduğu bir grup, Kandil'in hendek savaşını savunmak için basın açıklaması yapıyor. O sırada başörtülü Diyarbekirli bir kadın, gruba karşı konuşmaya başlıyor. Çatışmalarda evini kaybettiği anlaşılan kadını, HDP Diyarbekir milletvekili Nursel Aydoğan 'tamam sana ev bulacağız, halledeceğiz' diye yatıştırmaya çalışıyor. Ama kadının tek derdinin evi olmadığını şu isyan cümlelerinden anlıyoruz: "Biz Kürt halkı mıyız, kimiz biz, birbirimizi kırıyoruz? Biz Müslümanız. Nasıl cami yakıyoruz? Nasıl Kur'an yakıyoruz? Nasıl cami yıkıyoruz? Benim vicdanım rahat değil."
Kadıncağızın "Biz Kürt halkı mıyız?" diye sorduğu HDP'li Aydoğan'ın, kendisini "CHP'li bir aileden gelen göçmen" olarak tanımlıyor olduğundan da, "Biz Müslümanız" dediği Aydoğan'ın bir konuşmasında Öcalan'dan "Bizi yaratan kişi" olarak bahsettiğinden de haberi yok elbette.
Yine YDG-H çetelerinin yaktığı Kurşunlu Camii'ni ziyarete gelen Kürt kadınlarından birisi de Kürtçe, "Kur'an yakmışlar. Kur'an yakılır mı? Allah koymasın. Evim yanaydı caminin yerine oğul. Allah'ın evini yakmışlar" diye ağıt yakıyordu. Bir diğeri "Allah'ın evini yakmışlar" diye tekrar ede ede, gözyaşları içinde oradan ayrılırken görünüyordu. Kürt erkekleri bu süreçte ne yapıyor, onu hâlâ bilmiyorum. Bildiğim, Diyarbekir'in bunu hak etmediğidir.
HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, bu olay hakkında ne açıklama yapıyor peki? Herkesi aptal yerine koyarak Kurşunlu Camii'nin devlet tarafından havadan bombalandığını iddia ediyor. Camiye havadan hiçbir zarar gelmemiş, böylesi devasa bir bombalamanın sesini tek Diyarbekirli duymamış ama olsun. Solcuların en iyi yaptığı iş olan "ajitasyon- propaganda" yapma imkânı varken, Yüksekdağ bu fırsatı kaçırır mı? "Bunların savaşında ne insanlık var ne ahlak" diyerek inanılmaz bir pişkinlikle devlete işaret ediyor. Aynısını Kandil'in hendek savaşı için söylemek mümkün; bunların savaşında gerçekten ne insanlık var, ne ahlâk var.
Yoksul Kürtlerin yaşadığı Sur ilçesinden göçen kişi sayısının 30.000'i geçtiği söyleniyor. Bölgedeki hendek savaşından kaçan toplam kişi sayısı ise 100.000'i aşmış durumda. 90'larda devletin uyguladığı zorunlu göç politikasının bir benzerini, bugün PKK uyguluyor. 'Özgür yaşam, Büyük İnsanlık' diyerek zorla, insanların evlerini mevzi, canlarını kalkan yapıyor, çoluk çocuğunu kurban ediyor.
HDP'nin şu anda mecliste 59 vekili var. Üçü büyükşehir olmak üzere, bölgede yönettiği 103 belediye var. Kürt meselesinin önemli kısmı çözüme ulaştı, idarî yapı tartışması da yeni anayasa sürecinin bir parçası. Ancak silah konuştukça bu hususta bir ilerleme sağlamayı bırakın, sağlıklı bir tartışma yürütülmesi dahi mümkün değil. "Türkiyelileşme" ile övünen bir partinin "İşgalci T.C.'ye karşı hendek kazıyoruz" diyenleri savunması da mümkün değil. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Barzani'yi Türkiye ve Kürdistan bayrağını yan yana koyarak ağırlayan bir ülkenin 90'ların Kürtfobik devleti olduğuna kitleleri inandırmanız da mümkün değil.
Ayrıca YDG-H'nin neden Diyarbekir'in Sur gibi tarihî ve genelde yoksullarının yaşadığı semtleri savaş alanına çevirip, Diclekent gibi HDP'li vekillerin de oturduğu, lüks sitelerle dolu semtlerinde tek hendek kazmadığını, Demirtaş ailesinin sahibi olduğu Liv Otel'e tek bir gün kepenk kapattıramadıklarını da sorgulamamak mümkün değil.
Kimsenin evine, işyerine, mahremine dokunulmasın. Ancak halkı bedel öderken, kendisi rahat evinde oturup, bunun ajitasyonu üzerinden koltuk sevdası yürüten siyasetçiler de kimseye ahlâk öğretmeye kalkmasın!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019