Hüseyin ÇAKIR
Devletin legal faaliyetiyle gizli, “illegal” faaliyetinin gündemi ısıttığı ortamda, soğuk, duygusuz bir yazı.
İktidar ülkeyi, Meclis’ten güvenoyu aldığı hükümet programına göre mi yönetiyor, yoksa Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB) doğrultusunda, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlarıyla mı yönetiyor?
Gizlilik dolayısıyla yanıtı verilmeyecek olmasına rağmen şu bir kaç soruyu kendimize sormamız gerekiyor.
Yeni anayasa sürecinin tıkanması ile 22 Kasım 2010’da değiştirilen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde yapılan “devlet tanımı” arasında bir ilişki var mı acaba?
MGSB, Anayasa ve yasalar üstünde midir?
MGSB, Anayasa’yı da koruyan bir belge midir?
MGSB’de tanımlanan güvenlik tanımının kapsamına neler neler giriyor?
Hrant Dink cinayetinin aydınlatılamaması, Roboski katliamının devlet tarafından yok hükmündesayılması, Milli Güvenlik Kurulu kararı mı?
Barış süreciyle ilgili AKP’nin görüşlerini biliyoruz. Peki, Mili Güvenlik Siyaset Belgesi’nde Kürt sorununun çözümü için ne yazıyor, MGK’da alınmış kararlar nedir?
Bu sorulara açık yanıt verilmiyor, tartışılmıyor, tartışılamıyor. Mili Güvenlik Siyaseti Belgesi, GİZLİ, gizlilik dereceli bir Bakanlar Kurulu dokümanı çünkü.
NE DEĞİŞTİ, NE DEĞİŞMEDİ
Milli güvenlik yapılanmasının ilk adımı, 1933 yılında bir kararname ile kurulan ve temel görevi milli seferberlik olarak belirlenen Yüksek Müdafaa Meclisi ile atılıyor.
Yüksek Müdafaa Meclisi ve Umumi Kâtipliği Dönemi (1933-1949).
Milli Savunma Yüksek Kurulu ve Genel Sekreterliği Dönemi (1949-1962).
1961 Anayasası’na göre Milli Güvenlik Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Dönemi (1962-1983) askerî kurum olarak yapılanıyor. 12 Eylül’le 1982 Anayasası’nın 118. maddesine göre Milli Güvenlik Kurulu askerî vesayet rejimini kurumsallaştırıyor.
AB üyelik süreci çerçevesinde, 2001, 2003 ve 2004’te MGK yasasında değişiklikler yapılmıştır.
MGK yasası 2. maddesinde Amaç şöyle tanımlanıyor.
a) Milli Güvenlik; Devletin anayasal düzeninin, milli varlığının, bütünlüğünün, milletlerarası alanda siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik dahil bütün menfaatlerinin ve ahdi hukukunun her türlü dış ve iç tehditlere karşı korunması ve kollanmasını,
b) Devletin Milli Güvenlik Siyaseti; milli güvenliğin sağlanması ve milli hedeflere ulaşılması amacı ile Milli Güvenlik Kurulunun belirlediği görüşler dâhilinde, Bakanlar Kurulu tarafından tespit edilen iç, dış ve savunma hareket tarzlarına ait esasları kapsayan siyaseti, ifade eder.
Burada belirtilen, amacın güvenlik boyutunun sınırlarından ne anlaşıldığıdır. 12 Eylül Anayasası’nın başlangıcındaki “Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği...” ile düşünüldüğünde, ‘80’li, ‘90’lı yılların güvenlikçi devlet ve siyaset anlayışı, devlet terörünün dayandığı ideolojik temel görülüyor.
Gezi sonrası devletin ve AKP iktidarının izlediği güvenlikçi politika ve paranoya, Anayasa’nın Başlangıç’ındaki yukarıdaki “koruma görmeme” ideolojik refleks olduğunu açıkça gösteriyor.
KİM İÇ DÜŞMAN, KİM İÇ TEHDİT
Bütün MGSB’lerinde “iç düşman, iç tehdit” ve “dış düşman” tanımı yapılıyor ve MGK buna göre önlemler alıyor. Cumhuriyet tarihi boyunca, komünistler, Kürtler ve İslamcılar iç tehdit olarak kabul edildi, başlarına neler geldiğinin biliyoruz. Yeni MGSB’de iç düşman, iç tehdit kapsamı içinde kimler yer alıyor, onlar hakkında neler yapılıyor bilmiyoruz ama, iktidarın icraatlarına bakınca ipuçlarını görmek mümkün. Gezi olaylarında öldürülenlere yönelik valililerin açıklamaları, savcıların tutumu, Alevi, Kürt öğrencilerin ve bütün muhaliflerin fişlenmiyor olması MGK kararı olmalı herhalde. Türkiye’nin “yüksek güvenliği” yeni MGSB’de Şangay Güvenlik İşbirliği Örgütü’nde, AB üyeliği güvenlik açısından tehlikeli diye mi yazılıyor acaba?
Askerî vesayet sonrası! “yeni” devletin bütün kodları, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde yazıyor olmalı ki, ne olup olmadığını iktidarın bloklaştırıcı, ötekileştirici, yeni milliyetçilik söylemi, kardeşlik tanımı içine giren devletin makbul yurttaşları ile “işbirlikçi hainler” ve son olarak “fitneciler”sınıflandırmasından anlıyoruz.
Gezi olayları sırasında ve sonrasında yaşanan devlet şiddeti, Erdoğan ve AKP yöneticilerinin, gerilim yaratarak kutuplaştırıcı ve her türlü muhaliflere karşı, aşağılayıcı, hedef gösterici, itibarsızlaştırıcı sözler ve anlaşılması zor Batı düşmanlığı... yan yana getirilip okunduğunda, bu yeni MGSB’de yazılı yeni iç ve dış güvenlik konseptinin, “iç düşman, iç tehdit” ve “dış düşman” tanımı olabileceğini akla getiriyor.
Cumhuriyet’i kuranlar, İttihat Terakki’nin fiziki varlığına karşı çıkıp zihniyetini devam ettirdiler. Çok partili hayata geçişle birlikte demokrasiyi, piyasa ekonomisini savunanlar, tek parti dönemini reddettiler ama İttihat Terakki’nin devlet geleneğini sürdürdüler. Askerî vesayete karşı çıkan muhafazakâr AKP ve çevresi, askerî vesayetin fiziki varlığının geriletilmesinde önemli rol oynadı ama 2011’den sonra izlenen politika, söylenen sözlere bakılınca, askerî vesayetin devlet zihniyetiyle bütünleşme çabası içinde olduğunu söylemek mümkün.
Twitter: @huseyincakir1
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Seçmeni 'salak' yerine koyanlar hep kaybetti
21.05.2018 - Demokratik sistem için HDP ile stratejik işbirliği yapılmalı
13.05.2018 - 'Koruma görmeyen' HDP’ye barajlı seçim
6.02.2018 - “Toprak milliyetçiliği” iktidar ve muhalefet
29.04.2018 - 200 yıllık sistem değişikliği hikayesinde yeni durum
22.04.2018 - Otoriter rejim altında muhalefet!
8.02.2018 - CHP’nin Ok’undan yeni bir sistem alternatifi çıkar mı? (2)
1.02.2018 - CHP’nin Ok’ları nereyi gösteriyor (1)
25.03.2018 - Devletin iktidarını-iktidarın devletini kurarken…
19.03.2018 - Başkanlık sistemi postmodern vesayet
11.03.2018
Yazarlar
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
sayın bayramoğlu sizi destekliyoruz
Ad Soyad Giriniz...
sayın bayramoğlu sizi destekliyoruz