Hüseyin GÜLERCE
Paris’te PKK üst yöneticisi üç kadının öldürülmesi, Öcalan’la başlayan görüşmelerin işaret ettiği yeni “barış süreci”nin zorluğunu bir daha hatırlatıyor. Avrupa’nın başkentinde, hem de üç kadının profesyonelce katledilmesi, uğraştığımız problemin uluslararası boyutunu işaret etmesi açısından da ayrıca anlamlıdır.
Tam da bu yüzden, İmralı’da Öcalan ile başlayan görüşmelerden hareketle, “artık silahlar susacak” diye büyük umutlar yaymak, hayal kırıklığı doğurabilir. Çünkü zorlardan zor bir mesele ile karşı karşıyayız. Paris’teki cinayetler, akla gelmeyen provokasyonların da devreye gireceğini anlatıyor. Şunu da söyleyeyim; eğer Hakkâri’nin Çukurca ilçesindeki Karataş Jandarma Karakolu’na 7 Ocak’ta, saat 19.00 sularında sayıları yüz civarındaki teröristlerin saldırı hazırlığı önceden fark edilmeseydi, 14 terörist öldürülerek bu saldırı püskürtülmeseydi, yeni süreç, çoktan bitmiş olurdu. Zira bu provokasyonun sonucu, 1993’te 33 erin otobüslerden indirilip şehit edilmesinden daha ağır olurdu.
Çukurca ve Paris provokasyonlarına rağmen evet, yeni süreç kararlılıkla devam ettirilmelidir. Ancak provokasyonların vereceği zarar kadar bir tehlike de, sürecin aktörlerinin üslubudur. Üsluptan kastımız sadece laf değil. Duruş, tavır, beyan hepsi üsluba dâhil. Şimdi birileri çıkıp diyor ki, “bizimle de konuşulsun, falanlar da konuşulsun, şöyle yapılsın, böyle edilsin…” Barış için mi uğraşacağız, rol kapmaya çalışanlar mı tatmin edilecek?
İkincisi, hükümetin tutumuyla hiç alakası olmayan kırık plakları kimse yeniden çalmaya kalkışmasın. Hükümet, Habur’dan da, Oslo sürecinden de farklı yeni bir zeminden, yeni bir hedeften söz ediyor. İşte Sayın Başbakan, önceki gün Nijer’de; “bölücü terör örgütü kadroları, silahı bırakmak suretiyle Türkiye’yi terk etsin” dedi. Bundan daha net bir hedef olur mu? Buna karşılık BDP kalkıp, “herkes elini tetikten çeksin” diye tutturuyor. Kırık plaklardan biri bu.
Şu anda şehit ailelerinin bir bölümü de dâhil, kamuoyunun büyük bir kesiminde yeni sürece destek var. İktidarıyla, muhalefetiyle herkes samimi ve sorumlu hareket edebilmelidir. Siyasi hesapları bir kenara koyarak bu yeni fırsatı değerlendirmemiz lazım. Provokasyonlara inat, Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin işaret ettiği gibi, geleceğimiz adına, istikrar ve huzurumuz adına, kan kusup kızılcık şerbeti içtim deme tahammülü ile yapılması gerekeni yapmak lazım.
Ancak unutmamak gerekiyor, temelde eksiğimiz barış, uzlaşma ve hoşgörü kültürüne dönemeyişimizdir. Bu ülkede birbirimizin boğazına sarılmayı gerektiren makul bir sebep yok. Ama devleti yöneten vesayetçi zihniyet iki asırdır, “ille de bizim dediğimiz olacak, herkes bize benzeyecek, ya sev, ya terk et” diyerek işlediği ötekileştirme zulmü ile ne müsamaha bıraktı bu topraklarda, ne hoşgörü, ne uzlaşma, ne muhabbet…
Asıl, kaybettiklerimizi hatırlayarak, olumsuzlukları unutarak barış ve sulh çizgisine dönebilmeliyiz.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019