Hüseyin GÜLERCE
Başbakan Erdoğan’ın “2014’te üç sandık olabilir” açıklaması siyasette bir hodri meydan havası estiriverdi. Muhalefet partilerinin; “Biz varız, hazırız, hemen şimdi” gibisinden hava atmasına ben bir anlam veremedim.
Çünkü Sayın Başbakan, sürpriz sayılacak bir şey söylemiyor ki… Zaten 2014 Mart’ında yerel seçimler var, belli. Ağustosta da cumhurbaşkanlığı seçimi var, o da belli. Üçüncü sandık denilen de referandum sandığı… Neyin referandumu? Yeni anayasa ile ilgili yenilikler Meclis’ten geçerse, 330’dan fazla oyla “demokratik bir anayasa” paketi kabul edilirse, o zaman referanduma gidilecek. Çankırı’da böyle durumlar için çok güzel bir söz var: ‘Dananın karnındaki ciğere nohut ıslatmak…’ Onun için “önümüzdeki yıl üç sandık olabilir” açıklamasının siyasete bomba falan düşürdüğü yok. Ama referandumun ne zaman olacağı ile ilgili bir bomba var. O bomba, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in izahında gizli. Sayın Çelik; “Martta yerel, ağustosta cumhurbaşkanlığı, kasımda ise anayasa referandumu…” diyor. Dikkat edilsin referandum tarihi, cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra. AK Parti’nin C planı, yani kendi hazırlayacağı anayasa değişikliği paketi, belediye başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı seçiminden sonraya kalıyor. İşte bomba bu: Halkın seçeceği cumhurbaşkanının yetkileri ve konumu, bugünkü anayasadaki gibi olacak. O zaman iki yıla yakın zamandır başkanlık mı, yarı başkanlık mı, partili cumhurbaşkanı mı tartışmalarının anlamı neydi?
Demek ki, yeni bir anayasa yapılamayacağı gibi 30-40 maddelik esaslı demokratikleşme maddeleri ihtiva eden bir değişiklik de, cumhurbaşkanı seçildikten sonra gündeme gelebilecek. Gidişat da onu gösteriyor. Mevcut anayasa uzlaşma komisyonu haziran sonuna kadar çalışacak. Sayın Cumhurbaşkanı da, Sayın Başbakan da uzlaşmadan umutlarını kestiklerini beyan ettiler. Temmuzdan itibaren Meclis tatile girecek. Tatil sonrası 2014 Mart’ındaki yerel seçimlere 5 ay kalacak ve seçim sathı mailine girilecek. Kimse başını kaldırıp da anayasa falan diyemeyecek. Yerel seçimlerden 4 ay sonra da cumhurbaşkanlığı seçimi var. O 4 ayı da bu seçimin telaşı, çalışmaları doldurur. Yine kimse başını kaldırıp, “yahu bir anayasa yapacaktık, ne oldu?” diye soramaz. Lafın kısası, anayasa değişikliği bir başka bahara kalmış gibi…
Realiteye dönelim. Siyasetin en önemli gündem maddesi artık anayasa değildir, yerel seçimlerdir. Yerel seçimlerle birlikte engelli bir koşu başlıyor. Belediye başkanlığı seçimi bütün partiler için hayati önemdedir. AK Parti’nin iki hedefi var: Bir, İstanbul’u mutlaka kazanmak. İstanbul, muhalefetin tek umududur. AK Parti İstanbul’da tökezletilirse, yeni bir dönemin başlayacağını hesaplıyorlar. Kanaatimce bütün muhalefet, İstanbul’da AK Parti’nin karşısında tek blok olacaktır. Unutmayalım, geçen seçimde AK Parti ile CHP arasındaki fark yüzde 4’tü. Kısaca, siyasetin düğümü İstanbul’dur…
Cumhurbaşkanlığı seçimini de, yerel seçimlerin sonucu belirleyecektir. Yerel seçimler sonrasında esecek rüzgâra göre cumhurbaşkanlığı adayları belirlenecektir. Yeni bir anayasa yapılamayacak olması, hatta 30-40 maddelik bir demokratikleşme paketinin bile başka bir bahara kalması elbette üzücü. Bir buçuk yılın boşa gitmesi, sivil irade adına bir kayıp oldu. Ama realite böyle bir şeydir. Belediye başkanlıklarını ve cumhurbaşkanlığını kazanmak, anayasa yapmanın önüne geçti. Seçim atmosferine hoş geldiniz…
.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019