İhsan DAĞI
Muhteşem Yüzyıl’daki Süleyman bizim bildiğimiz ‘ecdadımız’ Kanuni değilse, köprülerle, gökdelenlerle silueti bozulan bu İstanbul bize ‘ecdad’ın bıraktığı İstanbul mu?
Hatta bu siluet 1994’te Tayyip Erdoğan’ın devraldığı İstanbul’un mu silueti? İslam ile coğrafyanın bu denli iç içe geçtiği, birbirini gergef gibi işlediği bir başka mekân bilmiyorum. İslam ve İslam’ın cami mimarisi bir şehre bu kadar mı yakışır, o şehre bu kadar mı kimlik verir? Ben İslam’ın bir şehre bu kadar ‘oturduğuna’ başka bir yerde tanık olmadım. Tepelerindeki camileriyle oluşan İstanbul silueti ‘ecdadımız’ın en değerli miraslarından. Şimdi bu miras hovardaca harcanıyor, hem de muhafazakâr bir partinin iktidarında, hem de bu partinin yirmi yıldır yönettiği bir şehirde. Kim, nasıl İstanbul’un siluetiyle oynamaya cüret edebilir, buna izin verebilir? Sanırım İstanbul’u ve Türkiye’yi yönetenlerin ‘muhafazakâr kimliği’ İstanbul’a müdahaleyi kolaylaştırıyor. Bir tür ‘sahiplik’ duygusu; ‘İstanbul Osmanlı’nın mirası, biz de onun meşru mirasçılarıyız, dolayısıyla bu mirası harcama beratımız var,’ havasındalar. Fatih’in, Kanuni’nin mirasçıları olarak kendilerinde İstanbul üzerinde tasarrufta bulunma hakkını görüyorlar sanki... Öyleyse çok yanılıyorlar demektir. Zeytinburnu’na yapılan üç gökdelenin Sultanahmet ve Süleymaniye üzerine bir hayalet gibi çöküşüne tanık olduk. Kimse engellemedi gökdelenler İstanbul’un tarihî mirasını ifsad edene kadar. Sanki İstanbul’u yönetenlerin izniyle ve onların gözlerinin önünde o gökdelenler yükselmemiş gibi geçen yıl bir gazete haberiyle duydular bu gökdelenlerin varlığını... Şimdi de Haliç’te yapılan metro köprüsü. Uzun süredir gazetelerde yakınmaları, itirazları okuyordum. Geçenlerde gözlerimle görünce olayın vahametini daha iyi kavradım. Bir köprüyle Haliç’in, Süleymaniye’nin, Eyüp’ün tarihî görüntüsü, silueti imha ediliyor. Kimsenin de sesi çıkmıyor, çıksa da ‘muhafazakâr parti’nin hükümeti ve belediyesi aldırmıyor.
Başbakan’ın İstanbul’a büyük değer verdiği biliniyor. ‘Ecdadı’na gerçekten sahip çıkacaksa ecdadın bıraktığı İstanbul’un siluetini bozan gökdelenleri ve köprüleri durdurmalı. 1994 yılından beri, yani 20 yıldır İstanbul’a büyük hizmetler yapıldı. Ama İstanbul’un tarihî siluetinin bozulması yapılan bütün hizmetleri ‘tarih’ ve ‘muhafazakârlık’ adına geçersiz kılar. Muhafazakârlığın tarihe, geleneğe ve mirasa bakışları Taksim’de içi alışveriş merkezi ve buz pateni alanı olarak tasarlanan Topçu Kışlası’nı yeniden inşa etmek düzeyinde olamaz. Bu düzeyde tarih, bizzatihi tarih olduğu için değil, bize verdiği kimlik için önemli. Biz kimliğimizi edinmiş isek gerisi dert değil. Birisinin önünü kapatır, ötekinin arkasına bir hayalet diker, sonra da kimliğimizin köklerini teşhir etmek için başka bir yere taklidini yaparız!
Bir yandan İstanbul’un tarihî siluetini boz, öte yandan da kabahatini örtmek için Çamlıca’ya daha büyüğünü dik! Olmaz... Geçenlerde Taraf’tan Andrew Finkel çok çarpıcı bir gözlemde bulunuyordu; ‘Gerçek bir Sinan camisinin manzarasını imha edip sonra da karşısına onun taklidini diken bir şehir,’ daha doğrusu bu şehri yöneten ‘muhafazakârlık’ nasıl bir şeydir? UNESCO çırpınıyor. Belki de İstanbul’u ‘dünya miras listesi’nden çıkaracak. Temel kaygısı da tarihî siluetin korunması. ‘Elin UNESCO’sunun’ İstanbul için gösterdiği hassasiyeti bu şehri yirmi yıldır yöneten ‘muhafazakârlar’ göstermiyorsa, göstermemiş ve silueti bozmuşlarsa söylenecek söz yoktur. ‘Muhafazakârlar’ değilse kim ‘muhafaza’ edecekti İstanbul’un siluetini? Ya muhafazakârlık kavramında bir sorun var veya İstanbul’da çok ‘rant var’. İstanbul’un bozulan siluetinin kefareti Çamlıca’da ‘çakma’ bir tarih inşa etmek olamaz.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları













































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023