İhsan DAĞI
Türkiye'ye kendi istemediği bir şeyi kimse yaptıramaz. Son yıllarda yükselen ekonomik gücü ve artan özgüveni Türkiye'yi 'dışarıdan belirlenen' bir ülke konumundan çıkardı.
'Taşeron ülke' değiliz; kendi gündemimiz ve önceliklerimiz var.
Bu, Suriye konusunda da böyle. Yazılanlara bakılırsa 'Batı bizi kandırıyor. Suriye'ye kendisi girmeyecek, bizi sokacak. Sonra da gelip bizim yerimize kurulacak'. Olacak iş mi? Batı bu kadar saf mı? Türkiye bu kadar kandırılası mı?
Suriye'ye krizine askerî müdahaleye karşı çıkanlar birçok konuda haklılar. Ancak yanıldıkları önemli bir nokta var; ne Batılı devletler müdahaleye istekliler ne de başkalarını, özellikle de Türkiye'yi müdahaleye iteliyorlar. Suriye bizden başka kimsenin öncelikli meselesi değil. Üstelik Türkiye'yi müdahaleye iteleyen birileri varsa onlar Batılı değil Müslüman ülkeler; Suudi Arabistan ve Katar.
Ama, 'Aman dikkat, Batı'nın tuzağına düşeceksiniz' muhabbeti devam ediyor. Bunların arasına İslamî kesimin önemli entelektüel ismi Sezai Karakoç da katılmış. Vatan'dan Ruşen Çakır aktardı dün; Karakoç, hükümeti uyarıyormuş. 'İyi ki Sezai Karakoç var' diyor Ruşen Çakır. Bence de iyi ki var, ancak Batı'ya yüklenmeden önce kendi 'hevesli öğrencileri'ne bakmalı Sezai Karakoç.
"Şimdi Batı bize diyor ki, 'Suriye'de kötü bir yönetim var. Orada halk ile devlet arasında problem var, masum insanlar ölüyor. Bu işi siz halledin, siz çözün... Bugün Türkiye çok büyük bir tehdit ile karşı karşıyadır... Arkası da Batı'nın korkunç istilasıdır."
Karakoç'un savaşa karşı uyarısı yerinde; ancak Suriye'ye müdahale fikri Batı'nın değil daha çok Türkiye ve İslam dünyasının gündemi.
Batı dedikleri ABD. Amerikan yönetimi on yıllardır Esed yönetimleriyle kavgalı. Tabii ki rejimin gitmesini ister. İster de, göndermek için askerî bir müdahaleye yanaşır mı, hem de şimdilerde? Amerika seçime gidiyor. Süreç ancak gelecek ocak ayında tamamlanacak. Obama'nın seçimi kazanması bu sürede ekonominin iyi gitmesine bağlı. Bölgede çıkacak bir savaş dünya ekonomisini etkiler, petrol fiyatlarını kesinlikle yukarıya çeker.
Ayrıca Obama, 'askerlerini eve getiren kişi' olarak seçime girmek istiyor, ABD'yi yeni savaşlara sürükleyen kişi olarak değil. Demokrat Parti seçmeni yeni bir savaşa bulaşan Obama'ya oy vermez.
Ya İsrail zorlarsa ABD'yi Suriye'ye karşı? Böyle bir ihtimal de yok. İsrail Esed'in gitmesine bile sıcak bakmıyor, bırakın bunun için ABD'yi savaşa itelemeyi! Esed sonrasına ilişkin belirsizlik nedeniyle İsrail Esed'i bir denge ve istikrar unsuru olarak görüyor. İsrail'in derdi İran, Suriye değil...
Fransa bir başka Batılı ülke; Suriye'ye özel ilgisi olduğu söylenebilir. Ancak ne müdahale gücü var ne de diğer Batılı ülkeleri ikna etme kapasitesi.
Türkiye için Suriye acil bir konu. Sayıları on binleri bulan sığınmacılar var. Daha da artabilir. Ayrıca, Suriye Irak'la birlikte İran nüfuzunu bütün Türkiye'nin güneyine yayıyor. Daha da önemlisi Türkiye açıkça Esed'in gitmesini isteyerek kendi 'gücünü sınama'yı tercih etti. Artık, ya Esed gidecek ya da Türkiye'nin 'bölgesel güç' iddiası ağır bir yara alacak.
Bu nedenlerle Suriye asıl Türkiye için mesele.
Bir de son dönemde dış politikaya yüklenen bir 'misyon' var. Dışişleri Bakanı'nın Kayseri ve Konya parti kongresi konuşmaları 'tarihî' nitelikte. "AK Parti, aziz milletimizin tarihî yürüyüşünde bir küresel gücün doğuşunu, yeni bir nizam-ı âlem davasının misyonunu işaret eder."
"Ortadoğu'dan çıkışımızın 100'üncü yılı... 1911 ile 1923 yılları arasında nereleri kaybetmişsek, hangi topraklardan çekilmişsek 2011 ile 2023 yılları arasında o topraklarda tekrar kardeşlerimizle buluşacağız. Bu, zorunlu tarihî bir görevdir."
Böyle bir vizyon ve misyon sahipleri için Suriye bir başlangıç olarak görülebilir. Hükümet Suriye'ye girerse Batı istediği için değil, ilan ettiği nizam-ı âlem ülküsü adına girer. Sezai Karakoç böyle bir misyonla Suriye'ye girmeye acaba ne der?
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIRVerilerle toplumsal sıkışma: Kredi limiti artık yaşamı belirliyor, halk borçlanarak hayatta kalıyor 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023