İlker DEMİR
Kılıçdaroğlu, "Kürtçe, bilinmeyen dil olamaz, bu çifte standart, bunu kaldıracağız" filan dedi ya, şimdi bazı platformlarda o tartışılıyor, ama konunun asli öznesi, EmekÖzgürlük tartışmada yer alamıyor çünkü o platformda başkan adayı koymadı.
Dolayısıyla devlet tartışıyor halk seyrediyor.
İnsanın bu boşluğa içi sızlıyor.
Öznenin tartışmada yer almayışının sızısı tartışmalarla acıya dönüşüyor, çünkü anadili tartışanlar tamamen Anayasa ve devletin çizdiği sınırlar içinden hak karşıtı konuşuyor.
Ana sütü gibi bir hak mı, zulüm bir gasp mı diye tartışılmıyor, gaspın tonları konuşuluyor.
Nasıl mı?
Hadi buyurun anadil hakkı katliamı tartışmasına.
Başta belirtmek gerekiyor, halkın ehven dedirtmek istendiği ittifak "anadil ve eğitimi bir haktır, resmi dil sayılmalıdır" demiyor.
Eleştiriye de bak hele, demek ne kelime, o ittifak bunu aklından geçireni yerle bir yeksan ediyor, onlardan İYİP hak diyenlerin oylarını bile terör sayıyor.
Politik psikoloji orada dursun, politik demokrat ortalamayı sunan bu tartışmada tek tek isimler bakın ne diyor?
Kılıçdaroğlu "resmi dil Türkçedir, anadil serbest olmalıdır" diyor ama "devlet, o eğitimi vermelidir" demiyor.
İyip, aralarında Kürtçe konuşabilirler ama böyle anadil, resmi gibi şeyleri aklından geçirenin selamını, oyunu bile almam, hatta bu son seçim diyor.
Millet İttifakı'nın diğer üyeleri, Deva biraz farklı olmak üzere birbiriyle mevcutta/yasakta uzlaşıyor.
Peki devlet ne diyor?
Öyle ya, koca Anayasa var, bazen "Anayasa aykırı ama" diyerek kendilerinin bile dinlemediği, o metin ne diyor?
Anayasa'nın 42. madde son fıkra: “Türkçe’den başka hiçbir dil eğitim kurumlarında Türk vatandaşlarına anadilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez.”
Tamam diyor da kimse bu yanlış, artık aşılmalı, tartışmalı filan demiyor ve bunlar sorunu güya mecliste çözüyor.
"Biz değiliz ama fikrimiz iktidarda" diyen şiddet/cunta meczupları, bu madde okunduktan sonra şöyle etrafı zafer nida ve imalarıyla süzüyor, sonra en koyu puntolarla konuşuyor.
Bahçeli hiç susmuyor, zaman zaman İYİP o dayanaklarla sahne alıyor, alamadığı zamanlar da o sözcüklerden replikler oluşturup Ağıralioğlu'na yüklüyor ve o da kürsüden onları eski hamaset birikimiyle harmanlayıp başarıyla terennüm ediyor.
Ağıralioğlu ittifaka açık açık "biatınıza sadık olun, aykırı ses çıkmasın, HDP adını anmayın, aksi halde 12 Eylül Anayasası'na çivilerim ha!" kokusu salıyor.
İYİP karar merkezi, Kılıçdaroğlu'nun anadili vb Kürtlere haklar tartışmasını başlamadan ve bir ayar vererek bitirmek istiyor.
Tartışma bitmiyor, ama İYİP paralelinde, bitmekten beter bir seyirde sürüyor.
Zaten devlet merkezi de hep bunu istiyor.
Kriterler arasına Türkiye'de barışın mutluluğun prangası şu madde giriyor:
Anayasa’nın 3. Maddesindeki “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü."
Değiştirilemez maddeler ve yılların bilinçaltı çağrılıyor.
Türkçe'den başka bir anadil nedense ülkeyi jilet gibi kesiyor, lime lime doğruyor.
Devlet tarzı tartışma, bilimi katlediyor.
Ta Lozan Barış Anlaşmasındaki, “anadili Türkçe olmayan Türkiye uyrukları” cümlesinden hareketle devlet içi haklılık aranıyor; Kürtler bir uyruktur ve anadillerini tıpkı Müslüman olmayan azınlıklar gibi kulllanmaları gerekir demeye getiriyor, ama olmuyor, hak rencide oluyor.
Bir devlet profesörü devletin dili Türkçedir, resmi dili Türkçedir demek, devlete Anayasaya karşı gelmektir, suçtur diyor; resmi dili Türkçedir diyeni bile suçlu duruma düşürerek, ona fit olunmasına zemin üretiyor.
Yani devlet içi tartışma, tarihi ve kanuni arayışlar hakkı boğuyor, devlet içi tartışmadan hak hukuk adalet çıkmıyor.
Kürtçe bir dildir, anadildir, haktır ve hakkı teslim etmemek gasptır, daha ötesini tartışmak insani, vicdani ve hukuki sınırları aşıyor.
EmekÖzgürlük İttifakı başkanlık yarışından çekilerek bu tartışmalarda fiilen halkı, hakkı, halka yakın bir hale oluşumunu geri çekiyor.
Esasında seçimlerin ve parlamentoda bulunmanın bu haleden, hale büyütmekten başka bir değeri bulunmuyor.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.10.2025
17.09.2025
28.08.2025
10.08.2025
28.07.2025
17.07.2025
6.07.2025
23.06.2025
6.06.2025
16.05.2025