İlker DEMİR
Epeydir “helalleşme” “tartışılıyor”.
Çok bilinen ve çok yaygın kullanılan kavramı, voluntarist/iradeci zihinler, durdukları siyasal yere göre tanımlayınca anlamı kayboluyor, mutabakat zorlaşıyor.
Fil değil bu!
Yazık, burası devlete veya bir aidiyete ait zihinler ülkesi, kimse kavramı sözlükteki haline bırakamıyor.
Beka, ya doğru baskın çıkarsa diye korkuyor.
Sözlük, helalleşmeyi “hakları karşılıklı birbirine bağışlama” olarak veriyor.
Yaygın ve egemen dini/İslami yaklaşım da aynı içerikte, “insanların birbirleri üzerindeki haklarını karşılıklı olarak helâl etmeleri; o hakkı bir diğerine bağışlamaları, haktan vazgeçmiş olduklarını bildirmeleri.”
Helalleşme, günlük ve yaygın anlamı itibariyle istenilenin bire bir karşılığı/değeri değil, tarafların sorunu gönülden veya “daha iyisi olamadığından” bir mutabakatta anlaşmasını ifade ediyor.
E şimdi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu helalleşeceğim diyor ve başlıklarla bildiriyor.
Ne ala!
Helalleşsin o zaman; ne duruyor?
Helalleşenin eli tutulur mu, teşvik etmek, desteklemek, diyeceklerinin içeriğine bakarak somut şeyler söylenmeli.
Tabi ki helalleşebilmek bir hak ediş ve anlamına uygun tartışılacak ve devam edilecekse, helalleşilecek konular kapsamında olması gerekiyor.
CHP’nin özne mi, sanık mı, helalleşebilir mi vb olduğunu ortaya çıkaracak olan konu ve kapsam.
Önce ivedilikle altını çizmeli, ağır hak ihlalleri ve insanlık suçlarında helalleşme ve yüzleşme olamıyor, ama aynı o revaçta pragma ile “yapacak bir şey yok”, ifade hakkı temelinde CHP’nin diyeceklerini dinlemek, kapsam alanına göre varlığını/helalleşme/yüzleşmesini analiz etmek gerekiyor.
Çözüm sürecinde Ak Parti dinlendi ve süreçte yer alındı da kötü mü oldu?
İyi oldu, çünkü bu çözümsüzlükten ancak inançlı bir organizasyon kurtarır beklentisinin boş olduğu, çünkü inancın sermayenin elinde ne hale gelebildiği bir kez daha görüldü.
Bu helalleşme çıkışının ayaklarını yere basması, çözüm süreci de dahil, hatta Ak Parti’yi yıllarca rövanşist iktidar yapan bir zihniyetin CHP’yi halkın partisi sananlar nezdinde açığa çıkması bakımından da önem taşıyor.
Bu tartışmadan hak hukuk ve adalet bilinci yükselmeli ve yaygınlaşmalı, zira asıl çözümün halkın özne olduğu demokrasi mücadelesi olduğu biliniyor.
Devletin CHP kanadı, kamuoyunda helalleşme yerine, önce parti ve müttefikleriyle helalleşme mutabakatına varsa her mutabakatı ayrı ayrı tartışsa hakiki ve inandırıcı olurdu.
Mamafih CHP'den hak ettiği, geçmişine ve geleceğe uygun burjuva hukuk adımlardan ileri şeyler beklenmiyor.
Çağrı, 'Ak Parti’yi göndermek için “helalleşme” bile derim, dindar halkın ve de Kürdlerin kulağına hoş gelir, her çaba oyları alana kadar' kokuyor.
Mümkündür, devlet partisinden bekleniyor.
Ama demokrasi güçlerinin, “hurra, yaşasın demokrasi, barış geliyor” çığlıkları atmadan dinlemesi, halkı devletin yedeğine vermemesi, kavramları bilimsel olarak tartışması, sadece doğruları anlatması gerekiyor.
Ve devletin öz seslerinden sayın Akşener’in “yoldaş”ına şu sözlerini duya duya helalleşme çağrısını dinlemeli:
“Ben Sayın Kılıçdaroğlu’nun iyi niyetle bir bakış açısı getirmeye çalıştığını görüyorum. Durumu yumuşatmaya çalıştığını, yumuşatmaya yönelik bir dil olarak gördüm.”
Çünkü suçların anası sermaye sınıfının da ifade hakkı var.
Yazarlar
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
17.07.2025
6.07.2025
23.06.2025
6.06.2025
16.05.2025
3.05.2025
2.04.2025
23.03.2025
14.03.2025