İsmet Berkan
Deprem, 6 Şubat Pazartesi sabahı 04.17’de meydana geldi. Daha o günün öğlen saatleri olduğunda ne büyük bir felaketle karşı karşıya olduğumuzu dünyada bilmeyen kalmamıştı.
Artık hepimiz doğal afet uzmanı olduk sayılır; böylesi büyük bir afetle karşılaşınca ortaya çıkan en acil dört ihtiyaç şunlar: 1. Arama kurtarma; 2. Yaralılara sağlık; 3. Depremden kurtulanlara barınma; 4. Depremden kurtulanlara yemek sağlama.
Türkiye’nin Kızılay diye bir yarı kamu kurumu var. Bu kurum, bu saydığım acil dört ihtiyaçtan üçünü karşılama konusunda hem geleneğe, hem bilgi birikimine hem de gereken teknik donanıma sahip. Üstelik bu kurumun kimseden emir alması da gerekmiyor; işi bu olduğu için depremi duyar duymaz mevcut bütün kapasitesiyle zaten deprem bölgesine doğru yola çıkmış olması gereken bir yer Kızılay.
Fakat şimdi ortaya çıkıyor ki, depremden üç gün sonra dahi bu kurumun depolarında öyle 150-200 tane falan değil onbinlerce çadır öylece durmaya devam ediyormuş. O çadırlar depolarda öylece dururken milyonlarca depremzede de soğukta, aç ve açıkta bekliyordu üç gündür.
Allahtan Ahbap adlı dernek telefon ediyor Kızılay’a ve “Elinizde çadır var mı” diye soruyor. Kızılay da, aslında çoktan kamyonlara yükleyip kurulmak üzere AFAD’a teslim etmiş olması gereken çadırları hatırlıyor, “Evet” diyorlar, “16 bin çadırımız var.”
Rezalet orada da bitmiyor. Kızılay bu çadırları para karşılığında satıyor. Hayır, “Bize bir bağış yapın verelim çadırları” demiyorlar, parası karşılığında satıyorlar. Para, Kızılay’a değil, Kızılay’ın şirketine giriyor. (Sonradan öğrendik, deprem bölgesine eczane kurmak isteyen Türkiye Eczacılar Birliği’ne de böyle parayla satmışlar çadırı.)
İnsanın aklını başından alan, hafsalasının sınırlarını zorlayan bu vahim hadise, üç haftasını dolduran deprem felaketi boyunca yaşadığımız ve şu kadarcık günde bile artık sayısını sayamaz hale geldiğimiz yönetim beceriksizlikleriyle ahlaksızlıkların sadece bir tanesi.
Bu beceriksizliklerin ve ahlaksızlıkların en büyüğü hiç kuşku yok, 20 yıl boyunca yapılan binaların çoğunda depreme dayanıklılığın hiç gözetilmemiş olması, yerel siyasetçi-müteahhit ikilisinin her aşamada iş birliği içinde çalıştığının, hatta o müteahhitlerin önemli bölümünün doğrudan Ak Parti ile ilişkisi olması, bu partiden belediye meclis üyelikleri yaptıklarının ortaya çıkması…
Siyaset kurumu, özellikle de iktidar partisi gırtlağına kadar bu depremin altında kalmış durumda.
Bir başka örnek şu:
Depremin ilk gününden beri “asker nerede” tartışması var. Bu soruyu soranlara Cumhurbaşkanı çok kızdı, “Şerefsizler” dedi. Milli Savunma Bakanı çok kızdı, dakika dakika deprem sabahı olanları anlattı. İçişleri Bakanı çok kızdı, “Uluslararası yardım istediğimiz bir olayda orduyu devreye sokmamak olur mu” dedi. Onların yağcıları askerin pijamayla bile sahaya çıktığını anlatan destanlar yazmaya başladılar.
Bütün bunlar söylendi ama biz ancak depremin üzerinden 48 saat geçtikten sonra askeri sahada görmeye başladık. Peki neden gecikildi? Neden daha ilk andan itibaren bütün askeri kapasite devreye girmedi de, onun yerine nakliye uçakları, birkaç helikopter, iki çıkartma gemisi ve bir tugay askerle yetindik? Sakın bu gecikmenin nedeni, AFAD’ın hazırladığı Türkiye Afet Müdahale Planı’nda askerin hiç yer almaması olabilir mi? Pazar günü Saygı Öztürk, Sözcü gazetesindeki köşesinde bu konuyu ayrıntısıyla yazdı, kimse de cevap vermedi.
Dikkat edin, depremde tek bir askeri kışla bile yıkılmadı. Demek asker, 1999’da Gölcük’te ve Adapazarı’nda yaşadıklarından ders çıkartmış. Ama Gölcük depremini sadece asker yaşamadı ki? Kaç tane hastane yıkıldı bu depremde? Söylemiyorlar ama biz biliyoruz: Hatay’da şu an hastane hizmetini İtalyanlar’ın kurduğu sahra hastanesi veriyor, yarın Amerikalıların sahra hastanesi de devreye girecek.
Son 20 yılda Türkiye’de “sağlık devrimi” yaşanırken anlaşılan bu devrim Hatay başta olmak üzere deprem şehirlerine pek uğramamış. Çürük olduğu bilinen hastane binası açık tutulmuş, şimdi o binada kaç kişinin öldüğünü bile bilmiyoruz.
Bütün bu olayların vatandaşta yarattığı öfke neredeyse elle tutulabilir seviyede. İşte futbol maçlarında o öfkenin patladığına tanık oluyoruz. İktidarın buna cevabı tehdit etmek oluyor.
Olmayacak bir fantezi ama şu soruyu bir düşünün: Yarın sabah Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan çıkıp, “Sorumlu benim” dese ve istifa edip ülkeyi 45 günde seçime götürse, hiç böyle bir şey demeden gideceği 14 Mayıs seçimine göre daha mı çok oy alır, daha mı az?
Tayyip Erdoğan ve iktidarı burunlarından kıl aldırmayan bu kafayla 14 Mayıs’a giderse, seçmenden çok büyük bir tokat yiyecekler.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2025
23.05.2025
22.05.2025
13.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
10.04.2025
6.04.2025